Boğa penceresi...

Boğa nasıl bir yaratıktır?

İspanya’da her fırsatta aşağılanan azametli bir hayvan. Bir kısım gözünü kan bürümüş insanların keyfi için arenalarda kurban ediliyor, festivale şenlik katsın diye sokaklarda adam kovalattırılıyor. Bir beyanname ile belirledikleri sözde hayvan haklarına, insan hakları kadar değer vermeyen medeni Avrupalı buna seyirci kalıyor. Bakalım benim anlatacağım bizim yerli imalat boğalar da yanlarına varınca aynı hoşgörüyü gösterecekler mi?  

Boğa, çılgın veya kırmızı renkli davranışı simgeliyor. İki ayak üzerinde duran sanal yerli boğaların iki temel ortak özelliği var - vergi vermeden kendine çıkar sağlamak ve devlete iş yaparak zenginlemek.

Boğalar atılgan, heyecanlı, maceracı, çevresi geniş olduğu söylenen, özellikle politik bağlantılarını güçlü göstermek eğilimdeki, adrenalin salgısı yüksek yaratıklar. Genelde toplumda - “Ben delikanlıyım! ... Delikanlılığın kitabını yeniden yazan kişi benim!... Yıkılmadım, dimdik ayaktayım!... Yanına bırakmayız!...  Yerde kalmaz!... Sana ne!... Yürrüü!... Genç öl, cesedin yakışıklı olsun!... Ne dersen iki misli!... Ben dinlemem, hemen sollarım!... Beni etkilemez!... Atın ölümü arpadan olsun!... Biz ne badireler atlattık!... Acı patlıcanı kırağı çalmaz!...” gibi ucuz ama buram buram delikanlılık kokan dizelerle tanınıyorlar.  Özellikle, “Sen benim kim olduğumu biliyor musun?... Ben adamı ufalarım!... Doğuda kendine bir yer beğen!... Yarın tayinini bekle!” sözleri çok meşhur.

Bu sözler sadece bireylere özgü değil. Gerekli gramer revizyonu yapılarak sanal piramitlerin genel politikası haline de dönüştürülebiliyor. Karaborsacılık, yapay kıtlık yaratmak, keyfe göre ve rakiplerle anlaşarak fiyat artırmak, rekabeti azaltıcı davranışlar göstermek, vergi kaçırmak, sosyal sigorta paylarını ödememek, kaçak elektrik kullanmak, çevreyi kirletmek, kaçak işçi çalıştırmak, çalışanların özlük haklarını çiğnemek gibi kabadayılıklarla her türlü pazar mekanizmasını zorlayan kuruluşlar boğa davranışını yakala yakalayabilirsen mantığıyla umursamazca sergiliyor.   

Sarf ettikleri sözlerini duymadan bir boğa nasıl tanınır? Onu cevaplayayım.

Boğa trafikte emniyet şeridini sürekli kullanır ve hep nedense en sağ şeritten aniden, sinyal vermeden en sol şeride atlar – haksız ve sağlıksız rekabet yapar. Boğaya göre sanal piramit bir küheylan gibidir, sahibine göre kişnemelidir.

Boğalar kendi içlerinde çeşitli kategorilere bölünüyor. Bir kategorideki davranışları göstermek diğer kategorideki davranışları göstermeyecekleri anlamına gelmiyor. Bazısına diğerlerine göre daha çok başvuruluyor.  

Boğaları da öyle veya böyle sınıflara sokmak gerekiyor...