Fare yüreği

Eski bir Hint masalında anlatılır. Çok korkak bir fare varmış. O kadar korkakmış ki kendi gölgesinden bile korkuyormuş. Bu farenin en büyük korkusu kediymiş. Bir gün kediye yem olacak diye ödü kopuyormuş.

Günün birinde arkadaşları ona bir akıl vermişler. O bölgede yaşayan ünlü bir büyücü varmış. Bu sorunu ancak o büyücü çözebilirmiş.

Fare heyecanla büyücünün yanına gitmiş. Durumunu anlatmış. Büyücü fareye çok acımış ve hemen onu bir kediye dönüştürmüş. Eski fare yeni kedi yola çıkmış, ama bu sefer de köpek sesleri onu korkutmaya başlamış. Günlerce köpeklerden korkarak yaşamış. Dışı değişse de o hala içinde farenin korkusunu taşıyormuş. Geri büyücünün yanına gelmiş.

Büyücü bu sefer de onu bir köpeğe dönüştürmüş. Neşe içinde yola çıkan yeni köpek, yolda bir kaplana rastlamış. Kaplan ona saldırmış. Canını zor kurtarmış. Ve günlerce kaplan korkusu ile yaşamaya başlamış. Bu işin böyle gitmeyeceğini anlayınca yeniden büyücüden yardım istemiş.

Bu sefer büyücü onu kocaman bir ayıya dönüştürmüş. Ayı olarak mutlu olacağını sanan eski fare yine korku ile yaşıyormuş. Ormanlar kralı aslan onun en büyük düşmanıymış. Korku ile yaşamaya devam ediyormuş. Rüyaları kabuslarla doluymuş. Hayatı çekilmez bir haldeymiş. Boynunu bükmüş ve yeniden büyücünün yolunu tutmuş.

Büyücü “Sen yeniden fare ol” demiş. “Çünkü ben sadece bedenleri, dışı değiştirebiliyorum. Ama sende fare yüreği var. Ben senin özünü, yüreğini değiştiremem ki”

Kabuğu, kıyafeti değiştirmek kolaydır. Her insan önce dışı değiştirmekle işe başlar.

Ezik bir insansınızdır ve bir anda çok zengin olursunuz. Hemen kılık kıyafetiniz değişir. Evler, arabalar, yatlar katlar alırsınız. Dış görünüş tamamen değişir. Ama içinizde hala o eski ezik insanı taşırsınız.

Özü değiştirmek zordur.

Adam dini hayata yöneliyor. İlk işi kılık ve kıyafetini değiştirmek oluyor. Özü değiştirmediği için beraberinde getirdiği ne kadar kötü davranış varsa onları yaşamaya, göstermeye devam ediyor.

Özünüz aynı kaldığı müddetçe kabuğun değişmesi bir anlam ifade etmez. Özün, yüreğin değişmesi zaman alır. Zorlu ve zahmetli bir süreci gerektirir. Özün değişmesi zor, dışın değişmesi kolaydır ve insan hep kolayı tercih eder. Ama asıl başarı, mutluluk özün değişmesi ile gelir. Sizde fare yüreği varsa aslancılık oynayamazsınız.

İnsanlar ilk etapta dış görünüşünüzden etkilenseler de birkaç dakika sonra özünüz ön plana çıkar. Kendiliğiniz, kişiliğiniz, karakteriniz önem kazanır. Herkesin ortasında sürekli gaz kaçıran bir devlet başkanını kim takar? Oturduğu koltuğun hakkını veremeyen bir müdürü kim dinler?

Mevki, makam, araba, kıyafet hep kabukla alakalıdır. Ama özünüzü geliştirmişseniz çöpçü de olsanız bir saygınlığınız vardır. Herkes size saygı gösterir. Gittiğiniz her yerde kişiliğiniz konuşur.

Bol bol kitap okuyarak özünüze yatırım yapabilirsiniz. Özü geliştirmenin en kolay yolu okumaktır, öğrenmektir. İçsel olan çok önemli ve anlamlıdır. Dışsal olanda faydalıdır, güzeldir, ama odağın içsel olan olmalıdır. Zaten özün değişirse dışsal olan kendiliğinden değişir. Her zaman öncelik içsel olana, öze olmalıdır.