YAHA

YAYINLAMA: 01 Ocak 1970 / 04.00 | GÜNCELLEME: 01 Ocak 1970 / 04.00

Bütün dünyanın gözlerini üzerine çevirdiği konuda söylenecek o kadar çok söz var ki, neresinden başlamam gerekli diye düşünmekteyim. Ülkede bir hedef saptırmanın ortada dolaştığı bu günlerde, her konu o kadar güncel ve önemli ki Türkiye’nin en büyük hava alanı olacak Yeni Atatürk Hava Alanı ,YAHA , kömür yataklarının üzerinde 29 ekim tarihinde açılışı yapılacak. Yer doğrumu , zaman doğrumu , acele bitirilmesi doğrumu diye sorular kafamda dolaşırken , neden böyle bir telaş içinde olur Cumhur, diye düşünmekteyim. Bir çok soru cevapsız durmakta bu hava alanı hakkında. Eğer ATATÜRK hava alanı ismi dünyada sukut etmesi düşünülüyorsa, bu alana ne isim verilmesi gerekir? 

 

Cumhur kendi isminin buraya verilmesini mutlaka dayatacaktır. Belki bir şaklaban Cumhura yağ çekmek için, İATA ya bir mektup yazarak hava alanının isminin RTE olmasınıda isteyebilir diye düşünmekteyim. Aslında böyle bir davranış, bu işe ön ayak olan insanı, 5 TEPE yere göğe koymaz, terfilerden terfi beğen diyebilir. Bunu sizinde aklınızdan geçirdiğiniz doğru olabilir. Kıyamet koparmı bilmiyorum. Ancak ATATÜRK isminin dünyadan silinmesini hedefleyen böyle bir girişim, gaflet ve dalalet içinde olur. Ülkeler caddelerine , parklarına Atatürk ismini vermek için yarışırken bu ismin dünyadan silinmesi için çalışanlarda bulunmaktadır.  Bunu esefle karşılamaktayım.  

 

ATATÜRK konusunda sadece bu isim mi ortadan kaldırılmaya çalışılmakta ? Çocukluğumuzda okulun her haftaya başlarken, Pazartesi günleri söylediğimiz andımızı ortadan kaldırdılar. Ne vardı TÜRKÜM DOĞRUYUM  demekle  ne Türk olmaktasınız, nede doğruyum dediğiniz zaman dürüst bir insan oluyorsunuz. İçinizdeki gençlik heyecanını ortaya koymaya çalışmanız ne sizi aşşağılar nede yükseltir. Türk olmaktan nefret ediyorsanız bu kelimeyi siz dile getirmeyebilirsiniz. Ancak genç nesilde bir ruh ve heyecan yaratmak istiyorsanız, bir kimlikle bu ruhu verebilirsiniz. Çalışkan olmak sizi neden bu kadar üzmekte, diyede sorulması gerekir. Çalışkan olmak bir meziyettir, bu meziyetin heyecanını genç nesillere aşılamak, kendiliğinden vücut bulmaz. 

 

Küçüklerin korunması, büyüklerin sayılması bir yurttaş ve yurdum insanı olarak zaten var olan bir duyguyu dile getirmekten öte, istemesseniz gitmez. Bir yaşlının otobüse bindiği zaman genç nesilin ona oturduğu yeri vermesi ne kadar güzel bir davranıştır. Bunu gençlik andımızda dile getirmemiz, bazı insanları neden rahatsız eder ? Bundan nasiplerini almamış genç nesil, yaşlının ATM den emekli maaşını çektiğinde, pusu kurup elinden maaşını çalarlar. 

 

Yaşadığımız vatan için canımızı feda edeceğimizi dile getirmek, askerlik yapmamış bir insan için belki bir mana ifade etmeyebilir, hatta Üniversiteye gitmemiş insanlar içinde böyle anlamlı cümlenin fazla bir harbiyesi olmayabilir. Ancak çocukken gırtlağımız yırtılıncaya kadar bağırarak söylediğimiz bu andı, bu gün ne kadar manalı ve etkili olduğunu görmekteyim. Yeni nesilde bu duyguların yeşermesini istemeyen tarikat , tekke , cemaat ve zaviyelerin bulunduğunu yurdum insanları bilmekte. Bu düşüncelere siyasiler oy hesabı yaparak esnek davranması , bu gün Maarifin nereye geldiğini tahlil ettiğimizde anlaşılmakta. Bir ülkeyi silahla veya tankla, tüfekle yok etmeye çalışmayın. Maarif sistemini genç nesilde zayıflatın, ülke 5-10 sene içinde çöker. Çok çarpıcı bir ekran programını izlemekteyim. Kim Milyoner olmak ister, bu programda genç nesilin hangi kültür seviyesinde olduğunun açık bir delilini seyredersiniz . Soru ve cevap şıkları olan bir programdan örnek bir görüntü karesi ve soru ‘’ Çin Seddi Hangi Ülkededir’’ . Cevapta  Çin ve Hindistan’da bulunmakta. Seyirciye sorulan bu soruda Hindistan  cevabının çıkması, kültür seviyemizin nerede olduğunu anlatmakta diye bir sözüm geldi söyledim Hem Nalına Hem Mıhına

YAHA