Kadın cinayetleri...

Bu kadın cinayetleri artık bir son bulsun! Yeter gari!..

Doğru söze ne denir!

Herhalde benim emir vermemi bekliyorlardı, ben de bu vesile ile veriyorum!!!

Tepkilerin hepsi geçici, bir süre sonra unutulup gidecek. İlk kez olmuyor ki! Yani çok tepki gösterilirse, katiller korkup vazgeçecekler! Öyle mi?

Kadının toplum içindeki yerini bilmeyenler, bilmezden gelenler gördükleri dehşet karşısında çaresizliklerini haykırıyorlar aslında!

Olayın temeli çok derinlerde. Nereden başlamak gerek, bunun için gerekli çalışmaları yapacak bilim adamları ülkemizde mevcut. Yeter ki ciddi olarak istensin.

Şanlıurfa Barosu Çocuk Hakları Merkezi Koordinatörü Avukat Esra Yurum Aktaş, 2019'un ilk 6 ayında 12 ila 16 yaş aralığındaki 378 çocuğun cinsel istismara maruz kaldığını açıkladı.

Şimdi bu tacizcileri toplayacaksın, bunun ahlaksızlık olduğunu izah edip hepsinden bir daha yapmamaları için söz alacaksın!

Onlar da bir daha yapmazlar!

Bu dünyanın en korkunç ahlaksızlıklığına böyle yaklaşmanın bir anlamı olabilir mi? Çözüm, bilimsel olmalı.

Şimdi gelelim asıl aldatmacaya…

İdam cezasını tekrar getirebilir miyiz? Sakın ola inanmayın! Mümkün değil! 10 yaşındaki masum kız çocuğunun annesinin ölmemesi için yalvarması bu ülkede yaşayan çok kimsenin vicdanını derinden rahatsız etti. Buna çözüm olarak, olmayacak bir duaya amin dendi ve idam istendi!

İdam cezası geri getirilebilir mi?

İdam cezasının tekrar uygulanması durumunda Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üyelik süreci tamamen sona erecek. Avrupa Birliği, yasalarında idam cezası bulunan hiçbir ülkeyi bünyesine kabul etmiyor.

İdam cezasının tekrar uygulanması durumunda Türkiye, Avrupa Konseyi'nden de çıkarılabilir.

Uzmanlar Birleşmiş Milletler 2. Protokol'ün geri çekilmesinin hukuken mümkün olmayacağı görüşünde. Bu görüşü savunanlara göre, Birleşmiş Milletler 2. Protokolü'ne atılan imzalar hukuken geri çekilemiyor. 

Birçok uzman, idam cezasının geri getirilmesi durumunda günümüzde Kuzey Kore'ye uygulanan ağır yaptırımların bir benzerinin Türkiye'ye de uygulanabileceğini düşünüyor.

Kuzey Kore, Birleşmiş Milletler 2. Protokolü'nden 1997 yılında geri çekileceğini beyan etse de hukuken geri çekilme gibi bir mekanizma bulunmuyor. Herhangi bir ülkenin 2. Protokol'den çekileceğini belirten resmi bir beyan olması durumunda nasıl bir yaptırımın uygulanacağını tahmin etmek çok güç.

Yani, kısaca, idamı geri getirmek mümkün değil!

Çözüm, ancak dediğim gibi olabilir.

Benim dediğimin de hayata geçirilmesi çok zor.

O halde… Şimdiye kadar 276 kadın öldürülmüş! Bu da demektir ki yıl sonuna kadar bu rakam 500’ü bulabilir!

İnşallah bulmaz!

Agnotoloji kısaca bilgisizlik bilimi demek. Menfaat gereği cehalet yaymanın arkasındaki sis perdesini aralayan bir bilim dalı. Neoklasik Yunanca’da agnosis ‘bilgisizlik’, ontoloji ise ‘varlık felsefesi’ anlamına geliyor.

Agnotoloji de ya bir ürünü satmak ya da çıkar elde etmek için kasıtlı olarak kafa karışıklığı ve yalan bilgi yaymanın incelenmesi oluyor. Ya da daha açık söylersek, toplumun bilgi sahibi olmasını istemeyenler tarafından yaratılan bilgisizliği inceleyen disiplin.