Fethetmek gerek

29 Mayıs 1953'te, Şerpa Tenzing Norday'la birlikte Everest'in zirvesine tırmanan ilk insan Sir Edmund Hillary oldu.
Hillary'nin 8 bin 850 metredeki zirveye ulaştıktan sonra ana kampa dönerken yolda karşılaştığı bir diğer İngiliz ekibine söylediği "Eh, George, hakkından geldik hergelenin" sözü ünlü olmuştu.
Yeni Zelanda Başbakanı Helen Clark, onu bir kahraman olarak niteleyerek ölünce ardından ulusal yas ilan etmişti.

Bir gazeteci ona “Sayın Hillary, neden bu kadar büyük bir riske girdiniz? Neredeyse 70 yıldır insanlar oraya ulaşmak için çabalıyordu. Bu yolculuklarda bir çok insan öldü. Orada hiçbir şey yok. Oraya gidip geri döndünüz. Orada alacak bir şey yok. Neden böyle bir risk aldınız?” diye sordu.

Hillary “Bu bir meydan okumaydı. Everest’in fethedilmesi gerekiyordu. Orada kardan, kayadan başka bir şeyin olmadığını ben de biliyorum. Azametiyle insanlara kafa tutan Everest insanlar tarafından fethedilmeliydi. İşte ben insanlık adına onu başardım” dedi.

İşte, insanların mantığının işleyiş tarzı budur. Cengiz Han, Büyük İskender, Sezar, Hitler, Hillary’den farklı düşünmüyorlardı. Cengiz, dünyanın gelmiş geçmiş en büyük imparatorluğunu kurmalıydı. Bunun için 50 milyon insanın kafasını uçurdu. Sonuçta ne kazandı? Kocaman bir hiç… Geride kan ve gözyaşından başka bir şey bırakmadı.

Büyük İskender, Pers İmparatorluğu’nu yerle bir edip Hindistan’a kadar gitti. O kadar çile çekti, sıkıntı yaşadı. Altına mı ihtiyacı vardı? Elmasa mı ihtiyacı vardı? Güzel cariyelere mi ihtiyacı vardı? Hayır! Hepsine de sahipti. Mantık Hillary ile aynıydı. Ona göre Hindistan fethedilmeliydi.

İnsanlar aya uzay aracı gönderdiler. Şimdi Mars’a göndermek için uğraşıyorlar. Peki ellerine ne geçecek? Kocaman bir hiç… Çünkü bu evren bir süre sonra zaten yok olacak. İnsanlar açlıktan ölüyor. Savaşlar almış başını gitmiş. Eğer Mars’a gitmek, insanlığı kurtaracaksa, açlığı yok edecekse, savaşları bitirecekse hemen gidilsin.

Aya ilk ayak basan insan olmak, aya ilk uzay aracını gönderen ülke olmak aynı mantık… Milyarca dolar paralar harcanıyor. Bu paraları dünya insanlarının mutluluğu için harcayın. Hayır olmaz… Bütün dünya huzura kavuşsun, mutlu olsun, savaşlar bitsin, açlık yok olsun, ondan sonra istediğiniz yere gidin.

İnsanlara bunu yaptıran egodan başkası değildir. Her şey insanlık için olmadıktan sonra mutluluğa, huzura kavuşmak beyhudedir.