Diyabete Bağlı Oluşabilecek Ağız ve Diş Sorunları (2)
Diyabet ve düşük kan şekerinin ağızda metalik bir tat da dahil olmak üzere tat bozukluklarına neden olabilir.
Özellikle tip 1 diyabette kan şekeri seviyesi çok yükseldiğinde ağızda metalik bir tat fark edilebilir. Bu durum diyabetik ketoasidoz adı verilen bir duruma işaret edebilir. Diyabetik ketoasidoz, vücut enerji için karbonhidratları artık yakamadığında ve bunun yerine yağ yaktığında ortaya çıkar. Bu durum çoğunlukla tip 1 diyabet ile bağlantılı olmasına rağmen nadiren tip 2 diyabet ile de ortaya çıkabilir. Vücut yağları parçalamaya başlarsa, kanı daha asidik hale getiren kimyasallar olan ketonlar da üretilir. Vücut bu ketonları idrar yoluyla atmaya çalışır. Keton kimyasalları vücuttan nefes vererek dışarı çıktığında ağızda garip bir tada sebebiyet verebilir. Bu tat genellikle hastalar tarafında metalik bir tat olarak adlandırılır.
Diyabetik hastalarda; böbrek rahatsızlıkları, görme bozuklukları ve sinir hasarları gibi çeşitli sistemik komplikasyonlar ortaya çıkabildiği gibi aynı zamanda bu hastaların büyük çoğunluğunda ağız ve diş sağlığında da olumsuz neticeler görmekteyiz. Bu rahatsızlıklar arasında özellikle diş eti hastalıkları, diş kaybı, ağız kuruluğu, çürük, ağızda yanma hissi, tat ve tükürük bezi fonksiyonunda bozukluk, gecikmiş yara iyileşmesi, liken planus, coğrafi dil, ağız kokusu ve mantar enfeksiyonları sayılabilir. Diyabet ve diş eti hastalıkları arasında güçlü bir çift yönlü ilişki olduğuna dair kanıtlar artmaktadır. Ancak ne yazık ki birçok diyabet hastası diyabet ve ağız sağlığı arasındaki ilişkinin farkında değildir ve bunların sadece küçük bir yüzdesi rutin diş kontrolleri için diş hekimini ziyaret etmektedir. Yaşam tarzlarındaki değişiklikler (kan şekeri seviyelerinin kontrolü ve kişisel bakım uygulamaları), ağız ve diş sağlığını değerlendirmeye vurgu yapan düzenli diş muayeneleri ve ağız sağlığı talimatlarının güçlendirilmesi, diyabetin ağız ve dişle ilgili oluşabilecek komplikasyonlarını etkili bir şekilde önleyebilir. Sürecek