Parkinson ve beslenme

Parkinson hastalarında gerek hasta şikâyetlerinin hafifletilmesi ve gerekse kullanılan ilaçların etkinliğinin sağlanabilmesi için beslenme son derece önemlidir. Parkinson denilince akla Parkinson hastalarında ilaç olarak kullanılan levo-dopa maddesi bakımından zengin bir sebze olan bakla geliyor. Ancak baklanın gelişigüzel kullanımının ilaçlarla etkileşerek bazı istenmeyen etkilere yol açabilir.

Parkinson hastalığına yol açan nedenler arasında kalıtım ve çevresel etkenler önemlidir. Çevresel etkenlerin yol açtığı oksidatif hasar ve yangı tepkimeleri nöronların (sinir hücresi)  bozulmasında rol oynadığı kabul edilmektedir. Bu bakımdan antioksidan ve yangı giderici bileşenler bakımından zengin meyve ve sebzelerin tüketilmesinin Parkinson hastalarında yararlı olabilmektedir.

Bilindiği gibi antioksidanlar denilince aklımıza meyve ve sebzelerde bulunan polifenolik bileşikler (flavonoitler vd.) gelir Yapılan bir çalışmada yirmisekiz farklı flavonoitin nevrit farklılaşması üzerinde etkinliği araştırılmış. Fisetin isimli flavonoitin incelenenler arasında en kuvvetli etkiyi gösterdiği tespit edilmiş.

Fisetin bakımından zengin meyveler nelerdir; en iyi kaynak çilek (gramında 160 mikrogram). Daha az olarak Trabzon hurması ve elmada vardır (gramında 16 ile 32 mikrogram arasında). Daha az miktarlarda ise kivi, şeftali, üzüm, domates ve soğandadır.

Parkinson hastalarında yararlı olabilecek bir başka besin öğesi ise n-hekzakosanol. Uzun zincirli ve doymuş primer alkol yapısında bir maddedir.

Yürütülen bilimsel çalışmalarda miyelinin (sinir kılıfı) kalınlığını artırdığı ve nöromüskular (sinir ve kaslara ait) işlevleri desteklediği gösterilmiş. Hekzakosanol için en ideal kaynaklar ise buğday özü (ruşeyn), tam tahıl ve esmer pirinç iyi kaynaklardır. Bu kaynaklar ayrıca E vitamini ve folik asit bakımından da zengindir.Sürecek