Nessebar-Burgas

Üç bin yılı aşan geçmişiyle Nessebar, Avrupa’nın en eski şehirlerinden biridir. Traklar, Antik Yunanlılar, Romalılar, Slavlar, Bizanslılar, Osmanlılar ve Bulgarlar gibi birçok uygarlığa ev sahipliği yapmıştır. 850 metre uzunluğunda ve 350 metre eninde küçücük bir yarımada üzerinde kurulu olan şehir, 1983 yılında UNESCO tarafından Dünya Mirası olarak ilan edilmiştir. Nessebar, Burgas’a yaklaşık 30 km, Bulgaristan’ın en büyük liman kenti olan Varna’ya ise 100 km mesafededir.

Bulgaristan’da, Avrupa Birliği (AB) üyesi olmasına rağmen euro yerine yerel para birimi olan leva kullanılmaktadır. Çoğu yerde kredi kartı geçerlidir, ancak yanınızda bir miktar leva bulundurmanızda fayda vardır.

Nessebar’da Gezilecek Yerler

Yel Değirmeni

Yarımadanın girişinde yer alan ahşap Yel Değirmeni, Nessebar’ın simgelerinden biridir. Gün doğumu ya da gün batımı saatlerinde eşsiz manzarasıyla özellikle fotoğraf tutkunları için vazgeçilmez bir duraktır.

Arkeoloji Müzesi

1956 yılında kurulan Nessebar Arkeoloji Müzesi, 1994 yılında şu anki modern binasına taşınmıştır. Müzede, M.Ö. 2. bin yılından kalma Trak eserlerinden Bizans dönemine ait ikonlara kadar geniş bir koleksiyon sergilenmektedir. Ziyaretçiler, Nessebar’ın tarihinin farklı dönemlerine ait önemli arkeolojik buluntuları burada yakından görebilir.

Old Town (Eski Şehir)

Kayalık bir yarımada üzerinde yer alan Nessebar’ın Old Town bölgesi, adeta yaşayan bir açık hava müzesi gibidir. 3.000 yılı aşkın tarihiyle Karadeniz’in batı kıyısındaki en önemli Bizans şehirlerinden biri olan Nessebar, Orta Çağ’dan bu yana ayakta kalan mimarisiyle büyüleyicidir. 19. yüzyılda inşa edilen geleneksel ahşap evler, dönemin Karadeniz mimarisinin özgün örneklerindendir.

Christ Pantokrator Kilisesi

14. yüzyılda inşa edilen bu kilise, gösterişli dış cephesiyle dikkat çeker. Renkli taş süslemeleri ve zarif mimarisiyle Nessebar’ın en tanınmış yapılarından biridir. Bugün sanat galerisi olarak kullanılan kilise, Orta Çağ Bulgar mimarisinin en iyi korunmuş örnekleri arasında sayılmaktadır.

Aziz Stefan Kilisesi

11. yüzyıldan kalma olduğu düşünülen bu etkileyici yapı, zamanla birkaç kez restore edilmiştir. Günümüzde müze olarak ziyaretçilere açık olan kilise, iç mekânında Meryem Ana’nın hayatı, İncil mucizeleri ve Kıyamet Günü’nü konu alan yüzlerce freskle süslenmiştir. Bu freskler, üç farklı sanatçı tarafından özenle yapılmıştır.

Aziz John Aliturgetos Kilisesi

Yarımadanın en uç noktasında bulunan bu kilise, 14. yüzyılda inşa edilmiştir. 1913 yılında meydana gelen depremde ciddi hasar gören yapı hiçbir zaman kutsanmamıştır. Bu nedenle adı, Yunanca'da “kutsanmamış” anlamına gelen Aliturgetos olarak anılmıştır. Kilise, mimarisinde nadir görülen şekilde kuzey ve güneyden iki girişe sahiptir.

Etnografya Müzesi

1840 yılında inşa edilen geleneksel iki katlı bir Bulgar evinde yer alan Etnografya Müzesi, Nessebar’ın kültürel mirasını yansıtır. Müzede geleneksel kıyafetler, el dokuması halılar, ev eşyaları ve folklorik objeler sergilenir. Ziyaretçilere, bölge halkının geçmişteki yaşam tarzı hakkında samimi ve etkileyici bir bakış sunar.

Antik Tiyatro

Şehrin merkezinde, plaj ve liman yakınında bulunan Antik Tiyatro, geçmişte olduğu gibi günümüzde de çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapmaktadır. Restore edilen taş sıralarına oturarak hem tarihi atmosferi hissedebilir hem de Karadeniz manzarasının keyfini çıkarabilirsiniz.