Kadınlarına sahip çıkamayan bir devlet!

YAYINLAMA: 01 Ocak 1970 / 04.00 | GÜNCELLEME: 01 Ocak 1970 / 04.00

BDP Muş Milletvekili Demir Çelik, TBMM başkanlığına bir araştırma önergesi verdi.

Çelik, devlet kaynaklı cinsel şiddet olaylarının araştırılmasını, gözaltında cinsel taciz ve tecavüz konusunda önlem alınmasını ve engellenmesini istiyor.

Zira, “Gözaltında Taciz ve Tecavüze Karşı Hukuki Yardım Bürosu”nun hazırladığı rapora göre; son 16 yılda 366 kadın gözaltındayken cinsel tacize ve tecavüze uğradıkları için başvuruda bulunmuş.

Kadınlar neredeyken cinsel taciz ve tecavüze uğruyor?

Devletin elindeyken.

Peki devletin koruması ve kollaması altındaki kadınlar tacize, tecavüze uğruyorsa, bu ülke nasıl bir ülkedir?

Yanıt: Bu ülke devletin kadınlarını koruyamadığı bir ülkedir.

Görüyorsunuz, Kadınlar Günü gelip, geçiyor ama, sorunlar giderek hafifleyeceğine daha da ağırlaşıyor.

                                                                               ***

BDP Muş Milletvekili Demir Çelik, TBMM Başkanlığına verdiği araştırma önergesinin gerekçesinde, “Toplumsal yaşamda kadınların karşılaştıkları psikolojik ve fiziki şiddetin gün geçtikçe arttığına” işaret ediyor.

Hukuki Yardım Bürosu’na 16 yıl içerisinde toplam 366 kadın cinsel tacize uğradıkları gerekçesi ile başvurmuş, başvuruda bulunan kadınlardan 83’ünün gözaltındayken taciz ve tecavüze uğradığı delillerle tespit edilmiş.

Üstelik bu kadınların 45’i 10-18 yaşları arasında ve yasal olarak çocuk sayılıyorlar.

Yaşanan bu olaylarla ilgili şimdiye kadar toplam 159 dava açılmış. Davalardan 28’i Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde sonuçlanmış, 16 dosya halen AİHM’de.

Türkiye’deki mahkemelerde ise halen 38 dava sürerken, hükme bağlanan 12 dosya Yargıtay’da, 58 dosya da savcılık soruşturması aşamasında.

Ayrıca, bu kadınların önemli bir kesiminin Kürt kadınları olduğunu söylemeye gerek var mı bilmiyorum.

                                                                              ***

Bursaspor taraftarları, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlaması için Kadıköy Meydanı’na inen Kürt kadınlara saldırıyorlar.

BDP Kadın Meclisi, “Kadıköy meydanında erkek ve devlet şiddetini ve kadın cinayetlerini protesto eden kitleye Türkiye'de futbolun ırkçı, cinsiyetçi ve şiddet yönünün sembolü olmuş olan holiganlarca saldırı gerçekleştirilmiş ve ikisi ağır olmak üzere on kadın yoldaşımız yaralanmıştır. Resmi üniformalı polisler, BDP PM üyesi Serhat Bingöl'ün kardeşi Mücahit Bingöl'e linç girişiminde bulunmuş ve işkence etmiştir" diye açıklama yapıyor.

"BDP kadın Meclisi, “İşkenceyle özdeşleşmiş polisin, Mücahit Bingöl'e yönelik işkencesini ve Kadıköy'de miting sonrası dağılmakta olan kadın ve çocuklara yönelik Bursaspor holiganlarının bu saldırılarını” kınarken, aynı kulübün daha önce de Diyarbakırspor taraftarlarına yönelik ırkçı tutumunu hatırlatarak, “Futbol Federasyonu’nun Bursaspor'a bu konuda gerekli yaptırımlara gitmesi ve hatta bu kulübü kapatması gerektiği” çağrısında bulunuyor.

Yani eylem yapan kadına hooligan da saldırıyor, devletin polisi de…

                                               ***

BDP Muş Milletvekili Demir Çelik’in sözünü ettiği, Gözaltında Cinsel Taciz ve Tecavüze Karşı Hukuki Yardım Bürosu, kadın ve insan hakları aktivisti avukat Eren Keskin’in öncülüğünde 1997 yılında kuruluyor.

Keskin, cezaevlerinde özellikle siyasi suçlu bir çok kadının cinsel taciz ve tecavüze uğrasına rağmen, çoğunun suskun kalmasının kadınlarda yarattığı travmayı görerek, böyle bir yardım bürosu oluşturmaya karar veriyor.

Mağdurların çoğu ya baskıdan çekindikleri ya da hukuka güvenmedikleri için suç duyurusunda bulunmuyor.  Keskin’in açıklamasına göre, gözaltındayken tecavüze uğrayan kadınların beşi hamile kalırken, suç duyurusunda bulunanlardan 40’ı ağır baskı nedeniyle yaşadığı yeri terketmek zorunda kalıyor.

Gözaltındayken, uğradığı taciz ve tecavüzü açıklayamayan ve ömür boyu o travma ile ızdırap yaşayan daha kaç kadın olduğunu da ne yazık ki hiçbir zaman öğrenemeyeceğiz.

                                                               ***

Tüm bunlara karşılık, "Türkiye’de tecavüzden mahkûm olan tek bir güvenlik görevlisi bulunmamasını elbette bu devletin bir şekilde bize açıklaması gerekiyor.

Evet! bu devletin, gözaltındayken taciz ve tecavüze uğrayan kadınlar konusunda ne düşündüğünü ve ne yapacağını bilmek hepimizin hakkı.

Bakalım, BDP Muş Milletvekili Demir Çelik’in soru önergesine ne yanıt verilecek?

Zira lekelenen o kadınların değil, kadınlarına sahip çıkamayan devletin ruhu ve namusudur, başka birşey değil.

 

 

Kadınlarına sahip çıkamayan bir devlet!