Anadolu Sağlık Sen Genel Başkanı Necip Taşkın, sendika olarak verilen sözleri takip ettiklerini ve bugüne kadar gerçekleşen bir icraatla karşılaşmadıklarını belirterek, “artık müjde yerine verilen sözlerin kanunlaştığını görmek istiyoruz,” dedi.
Taşkın, çeşitli illerden sağlık çalışanlarının sendikayı ziyareti sırasında, sağlık çalışanlarının yoğun iş yükü altında ezildiğini belirterek şöyle dedi: “Yetersiz personel istihdamı sağlık çalışanlarının aşırı iş yoğunluğuna maruz kalmasına neden olmuştur. Bu nedenle aşırı stres yüklenmiş, bunun yanı sıra mobbing ve haksız bir takım uygulamalarla karşı karşıya kalarak moral ve motivasyon kaybına neden olmuşlardır. Anadolu Sağlık Sen olarak, sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin önüne geçilmesi için çeşitli önerilerde bulunduk, ancak önerilerimiz dikkate alınmadı. Sağlık çalışanları işyerlerine korkarak gitmemelidir. Bunların yanı sıra döner sermaye dağılımında adaletli bir sistem uygulanmalıdır. Sağlık çalışanlarının ekonomik kayıpları telafi edilmelidir. Döner sermayenin emekliliğe yansıtılmasını ve yıpranma payının bir an önce hayata geçirilmesini bekliyoruz..
Hangi kadro da olursa olsun sağlık teşkilatlarında çalışanlar sorunlarına çözüm bekliyor. Sağlık Bakanlığı’ndan ilgi bekliyor. Gece gündüz demeden 24 saat esasına göre çalışan, nöbet tutmak suretiyle yıpranan, hafta sonu, bayram tatili nedir bilmeyen sağlık çalışanlarının yıpranma payı en alt kademe de çalışanından en üst kademe de çalışanlarına kadar herkesi memnun edecek şekilde düzenlenmelidir. Sağlık teşkilatlarında çalışan tüm kadroların kendi kadrolarıyla ilgili çözülmemiş yığınca sorunları çözüme kavuşturulmayı bekliyor. Bu sorunlar çözülmediği müddetçe sağlık çalışanları mutlu ve huzurlu olamayacaktır.
Kanun koyucular bilmelidir ki sağlık çalışanları insan sağlığıyla ilgili hizmet vermekte ve 5 yıldır kendilerine verilen sözlerin, müjde diye yutturulan haberlerin gerçeğe dönmesini beklemektedir. Müjdeler, sadece sevindirmekle bir müddet oyalar. Ancak arkası gelmeyince büyük bir hayal kırıklığına neden olur. Bu da iş verimini düşürür. Moral ve motivasyon kaybına neden olur. Çeşitli kurumlarda çalışanlara bir gece de verilen bazı haklar, her nedense sağlık çalışanlarına gelince kısıtlanıyor. Kimsesiz görülen sağlık çalışanları oyalanıyor. Bu oyalamalar sağlık çalışanlarını meslekten soğuttuğu gibi güven duygularının yıpranmasına neden oluyor.
Anadolu Sağlık Sen olarak, yıllardır sağlık teşkilatlarının içinde bulunduğu durumu anlatırken, sağlık çalışanlarının ne kadar zor şartlar altında görev yapmaya çalıştıklarını, bunların hem mesleki olarak hem de ekonomik olarak ne kadar yıprandıklarını açıklıyoruz. Sağlık çalışanları artık lâfa değil, icraata bakıyor. Verilen sözler tutulmamışsa artık kandırıldıklarını düşünüyorlar. Bu nedenle bugüne kadar verilen sözlerin tutulmasında yarar var. Hazırlanmakta olan ve Meclis Alt Komisyonu’nda bekleyen tasarıların bir an önce kanunlaşmasını bekliyoruz. Herkes bilsin ki sağlık çalışanları; işyeri sorunları çözülmüşse, kendisini mutlu ve huzurlu hissediyorsa, geleceğine güvenle bakabiliyorsa, ekonomik kayıpları telafi edilmişse, döner sermaye emekliliğe yansıtılmışsa, özlük hakları iyileştirilmişse, yıpranma payı verilmişse, döner sermaye de adil bir sistem uygulanıyorsa, mobbing ve her türlü şiddetten kurtulmuşsa, işte o zaman verimli çalışarak herkese güvenebilir.” bülten
Taşkın, çeşitli illerden sağlık çalışanlarının sendikayı ziyareti sırasında, sağlık çalışanlarının yoğun iş yükü altında ezildiğini belirterek şöyle dedi: “Yetersiz personel istihdamı sağlık çalışanlarının aşırı iş yoğunluğuna maruz kalmasına neden olmuştur. Bu nedenle aşırı stres yüklenmiş, bunun yanı sıra mobbing ve haksız bir takım uygulamalarla karşı karşıya kalarak moral ve motivasyon kaybına neden olmuşlardır. Anadolu Sağlık Sen olarak, sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin önüne geçilmesi için çeşitli önerilerde bulunduk, ancak önerilerimiz dikkate alınmadı. Sağlık çalışanları işyerlerine korkarak gitmemelidir. Bunların yanı sıra döner sermaye dağılımında adaletli bir sistem uygulanmalıdır. Sağlık çalışanlarının ekonomik kayıpları telafi edilmelidir. Döner sermayenin emekliliğe yansıtılmasını ve yıpranma payının bir an önce hayata geçirilmesini bekliyoruz..
Hangi kadro da olursa olsun sağlık teşkilatlarında çalışanlar sorunlarına çözüm bekliyor. Sağlık Bakanlığı’ndan ilgi bekliyor. Gece gündüz demeden 24 saat esasına göre çalışan, nöbet tutmak suretiyle yıpranan, hafta sonu, bayram tatili nedir bilmeyen sağlık çalışanlarının yıpranma payı en alt kademe de çalışanından en üst kademe de çalışanlarına kadar herkesi memnun edecek şekilde düzenlenmelidir. Sağlık teşkilatlarında çalışan tüm kadroların kendi kadrolarıyla ilgili çözülmemiş yığınca sorunları çözüme kavuşturulmayı bekliyor. Bu sorunlar çözülmediği müddetçe sağlık çalışanları mutlu ve huzurlu olamayacaktır.
Kanun koyucular bilmelidir ki sağlık çalışanları insan sağlığıyla ilgili hizmet vermekte ve 5 yıldır kendilerine verilen sözlerin, müjde diye yutturulan haberlerin gerçeğe dönmesini beklemektedir. Müjdeler, sadece sevindirmekle bir müddet oyalar. Ancak arkası gelmeyince büyük bir hayal kırıklığına neden olur. Bu da iş verimini düşürür. Moral ve motivasyon kaybına neden olur. Çeşitli kurumlarda çalışanlara bir gece de verilen bazı haklar, her nedense sağlık çalışanlarına gelince kısıtlanıyor. Kimsesiz görülen sağlık çalışanları oyalanıyor. Bu oyalamalar sağlık çalışanlarını meslekten soğuttuğu gibi güven duygularının yıpranmasına neden oluyor.
Anadolu Sağlık Sen olarak, yıllardır sağlık teşkilatlarının içinde bulunduğu durumu anlatırken, sağlık çalışanlarının ne kadar zor şartlar altında görev yapmaya çalıştıklarını, bunların hem mesleki olarak hem de ekonomik olarak ne kadar yıprandıklarını açıklıyoruz. Sağlık çalışanları artık lâfa değil, icraata bakıyor. Verilen sözler tutulmamışsa artık kandırıldıklarını düşünüyorlar. Bu nedenle bugüne kadar verilen sözlerin tutulmasında yarar var. Hazırlanmakta olan ve Meclis Alt Komisyonu’nda bekleyen tasarıların bir an önce kanunlaşmasını bekliyoruz. Herkes bilsin ki sağlık çalışanları; işyeri sorunları çözülmüşse, kendisini mutlu ve huzurlu hissediyorsa, geleceğine güvenle bakabiliyorsa, ekonomik kayıpları telafi edilmişse, döner sermaye emekliliğe yansıtılmışsa, özlük hakları iyileştirilmişse, yıpranma payı verilmişse, döner sermaye de adil bir sistem uygulanıyorsa, mobbing ve her türlü şiddetten kurtulmuşsa, işte o zaman verimli çalışarak herkese güvenebilir.” bülten
RSS