Uzun süredir devam eden şike soruşturmasında sona yaklaşılırken suçlanan takımların alacağı cezalar merak konusu.
Zirve, UEFA’nın aldığı kararı hukuki açıdan değerlendirdi
Türkiye Futbol Federasyonu’nun UEFA’nın aldığı kararlara uymak zorunda olduğu konuşulurken, Beşiktaş ve Fenerbahçe kulüp yöneticileri ve avukatları Tahkim Kurulu’na savunmalarını vermeye hazırlanıyor. Zirve Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi ve Spor Hukuku Uzmanı Prof. Dr. Recep Gülşen UEFA’nı aldığı kararları hukuki açıdan değerlendirdi.
Zirve Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Recep Gülşen, Fenerbahçe ve Beşiktaş Kulüplerinin itirazda bulunduğu UEFA Tahkim Kurulunun, UEFA Disiplin Kurulu tarafından şike iddiaları dolayısıyla verilen cezaları çok fazla değiştirmeyeceğini söyledi. Prof. Dr. Recep Gülşen, “UEFA Disiplin Kurulu, şike iddiaları dolayısıyla yaptığı disiplin soruşturması sonucunda Fenerbahçe hakkında 2+1 yıl Avrupa kupalarından men cezası verdi. Böylece sarı-lacivertliler, gelecek 2 sezon UEFA’nın düzenlediği organizasyonlara katılamayacak ve artı 1 olarak belirtilen üçüncü sene verilecek ceza ise Fenerbahçe kulübünün gelecek 5 yıl içinde ceza alması halinde uygulanacak.”dedi. Gülşen açıklamasında disiplin müfettişinin 2 yıl ceza istemesine rağmen UEFA Disiplin Kurulunun, anlam verilemeyecek bir şekilde bu cezaya ek olarak 5 yıl içerisinde benzer bir disiplin suçu işlenmesi durumunda aktif olacak şekilde +1 yıl daha cezaya hükmetmesinin daha vahim olduğunu ve bu durumun, ölçülülük ve orantılılık ilkelerine aykırı olduğunu dile getirdi.
Her iki kulüp, kendi aleyhlerine olan bu cezalara karşı üç gün içerisinde UEFA Tahkim Kuruluna başvurmuşlardır. UEFA Tahkim Kurulu, kulüplerin yazılı savunmaları aldıktan sonra 10 Temmuz'da Beşiktaş'ın yönetici ve avukatlarını, 11 Temmuz'da da Fenerbahçeli yönetici ve avukatları duruşmalı toplantıda dinleyecek. UEFA Tahkim Kurulu'nun kararını en güç 15 Temmuz Pazartesi günü açıklaması bekleniyor. Bu durumun sonucu olarak bu iki kulübün, buradan sonuç alınamaması durumunda ise UEFA Statüsünün 59-61.maddeleri uyarınca, Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi’ne (CAS) başvurma hakkına sahip olduklarını belirten Prof. Dr. Recep Gülşen, UEFA’nın merkezi İsviçre'nin Nyon kenti ve CAS’ın merkezi de İsviçre’nin Lozan kenti olduğundan CAS’ın verdiği karara karşı tebliğ tarihinden itibaren kamu düzenine açıkça aykırılık, usul kurallarının ağır ihlali ve yargılamanın adil olmaması gibi çok sınırlı şartların varlığı halinde 30 gün içinde İsviçre Federal Mahkemesine temyiz başvurusunda da bulunulabileceğini belirtti. Gülşen, “Kuşkusuz, İsviçre Federal Mahkemesinin kararından sonra iç hukuk yolları tüketildiğinden, söz konusu karara karşı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine de başvurulabilecektir.”diyor
Türkiye'de henüz yargı kararı kesinleşmemişken UEFA'nın böyle bir karar almasının Yargıtay aşamasında bulunan dava üzerine bir etkisinin söz konusu olup olmayacağı bilinemeyeceğini ifade eden Prof. Dr. Recep Gülşen, adli bir işlem yapan yargı bağımsız olup, UEFA’nın disiplin soruşturması sonucunda verdiği kararla bağlı değildir diyor.
Zirve, UEFA’nın aldığı kararı hukuki açıdan değerlendirdi
Türkiye Futbol Federasyonu’nun UEFA’nın aldığı kararlara uymak zorunda olduğu konuşulurken, Beşiktaş ve Fenerbahçe kulüp yöneticileri ve avukatları Tahkim Kurulu’na savunmalarını vermeye hazırlanıyor. Zirve Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi ve Spor Hukuku Uzmanı Prof. Dr. Recep Gülşen UEFA’nı aldığı kararları hukuki açıdan değerlendirdi.
Zirve Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Recep Gülşen, Fenerbahçe ve Beşiktaş Kulüplerinin itirazda bulunduğu UEFA Tahkim Kurulunun, UEFA Disiplin Kurulu tarafından şike iddiaları dolayısıyla verilen cezaları çok fazla değiştirmeyeceğini söyledi. Prof. Dr. Recep Gülşen, “UEFA Disiplin Kurulu, şike iddiaları dolayısıyla yaptığı disiplin soruşturması sonucunda Fenerbahçe hakkında 2+1 yıl Avrupa kupalarından men cezası verdi. Böylece sarı-lacivertliler, gelecek 2 sezon UEFA’nın düzenlediği organizasyonlara katılamayacak ve artı 1 olarak belirtilen üçüncü sene verilecek ceza ise Fenerbahçe kulübünün gelecek 5 yıl içinde ceza alması halinde uygulanacak.”dedi. Gülşen açıklamasında disiplin müfettişinin 2 yıl ceza istemesine rağmen UEFA Disiplin Kurulunun, anlam verilemeyecek bir şekilde bu cezaya ek olarak 5 yıl içerisinde benzer bir disiplin suçu işlenmesi durumunda aktif olacak şekilde +1 yıl daha cezaya hükmetmesinin daha vahim olduğunu ve bu durumun, ölçülülük ve orantılılık ilkelerine aykırı olduğunu dile getirdi.
Her iki kulüp, kendi aleyhlerine olan bu cezalara karşı üç gün içerisinde UEFA Tahkim Kuruluna başvurmuşlardır. UEFA Tahkim Kurulu, kulüplerin yazılı savunmaları aldıktan sonra 10 Temmuz'da Beşiktaş'ın yönetici ve avukatlarını, 11 Temmuz'da da Fenerbahçeli yönetici ve avukatları duruşmalı toplantıda dinleyecek. UEFA Tahkim Kurulu'nun kararını en güç 15 Temmuz Pazartesi günü açıklaması bekleniyor. Bu durumun sonucu olarak bu iki kulübün, buradan sonuç alınamaması durumunda ise UEFA Statüsünün 59-61.maddeleri uyarınca, Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi’ne (CAS) başvurma hakkına sahip olduklarını belirten Prof. Dr. Recep Gülşen, UEFA’nın merkezi İsviçre'nin Nyon kenti ve CAS’ın merkezi de İsviçre’nin Lozan kenti olduğundan CAS’ın verdiği karara karşı tebliğ tarihinden itibaren kamu düzenine açıkça aykırılık, usul kurallarının ağır ihlali ve yargılamanın adil olmaması gibi çok sınırlı şartların varlığı halinde 30 gün içinde İsviçre Federal Mahkemesine temyiz başvurusunda da bulunulabileceğini belirtti. Gülşen, “Kuşkusuz, İsviçre Federal Mahkemesinin kararından sonra iç hukuk yolları tüketildiğinden, söz konusu karara karşı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine de başvurulabilecektir.”diyor
Türkiye'de henüz yargı kararı kesinleşmemişken UEFA'nın böyle bir karar almasının Yargıtay aşamasında bulunan dava üzerine bir etkisinin söz konusu olup olmayacağı bilinemeyeceğini ifade eden Prof. Dr. Recep Gülşen, adli bir işlem yapan yargı bağımsız olup, UEFA’nın disiplin soruşturması sonucunda verdiği kararla bağlı değildir diyor.
RSS