“Biyolojik Örnek Alma” ve “Entübasyon” kabinleri üretiliyor

Koronavirüs salgınına kişiler ve kurumların sorumlulukla hareket etmesi gerektiğine dikkat çeken Konukoğlu, “Bu süreçte görevli sağlık personeli en büyük risk grubunu oluşturuyor. Sağlık personelinin virüsten korunması amacıyla TOFAŞ’ın hazırladığı ve Başak Traktör Ar-Ge birimimizin geliştirdiği Biyolojik Örnek Alma ve Entübasyon kabinlerinin üretimine başladık” dedi.

Örnek alma kabininin içerisinde ultraviyole temizleme özelliği bulunduğunu kaydeden Konukoğlu, “Böylece hem sağlık personeli korunmuş oluyor hem de ultraviyole temizleme sayesinde hasta güvenliği sağlanıyor. Kabinlerin projelerini hazırlayan ve üretimde kullanımımıza izin veren TOFAŞ yönetimine kurumum ve sağlık teşkilatı adına teşekkür ederim” ifadelerini kullandı.

Entübasyon kabininin hastanın havalandırılması için gerçekleştirilen bir işlem olduğuna vurgu yapan Konukoğlu, “Bu işlem sırasında sağlık çalışanı hasta ile yakın temas halinde oluyor. Bu işlem sırasında kullanılan entübasyon kabini sayesinde personel koronavirüsün bulaşma riskine karşı korunuyor” şeklinde konuştu.

Koronavirüs hastalarının solunum sorunundan dolayı hastaya hava yolu desteği sağlandığını anımsatan Konukoğlu, “Entübasyon kabini uygulaması ile hastaya hava yolu desteği sağlanırken, sağlık çalışanları ve hastane ortamının bulaşma riski azaltılarak maksimum önlem alınıyor” şeklinde konuştu.

“Bu risk yapay solunum desteği sunulması gereken hastalarda entübasyon denilen solunum yollarına ağızdan bir tüp yerleştirilmesi sırasında daha da artmaktadır” diyen Konukoğlu, entübasyon kabinlerinin işlem sonrası dezenfekte edilerek güvenle kullanılabildiğini kaydetti.

Hasta veya virüs şüphesi olan kişinin, hastaneye geldiğinde riski azaltmak amacıyla kabine alındığını vurgulayan Konukoğlu, biyolojik örnek alma kabininin kullanımına ilişkin olarak devamla şu bilgileri paylaştı:

“Kabinin izole edilmiş deliklerinden eller içeriye uzatılarak temas olmaksızın örnek alınıyor. Hem sağlık çalışanı hem de kabine giren kişinin, virüsten etkilenme riski azaltılıyor. Kabin, içinde bulunan ultraviyole ışık sistemi ile her kullanım sonrası çok kısa sürede temizlenerek, bir sonraki hasta için hazır ediliyor.”

Temeli 1914 yılında atılan Başak Traktör, Adapazarı’nda 275 dönüm arazi üzerinde 39 bin metrekare kapalı alanda son teknoloji ile donatılan tesislerde imal ediliyor.

Yılda 10 bin traktör üretilebilecek kapasiteye sahip olan Başak Traktör, Türkiye çapında yaygın satış ve servis ağının yanı sıra, ekonomik ve kolay ulaşılabilir yedek parça stokuyla çiftçisinin ihtiyacına cevap veriyor.

Tesiste traktörün motor, şanzıman, hidrolik gibi tüm ana parçaları işlenip üretilebiliyor. Yüzde 100 yerli sermayeyle üretim yapan Başak Traktör’ün, farklı segmentlerde 2x4 ve 4x4 çekişli 70 çeşit modeli bulunuyor.