İklim değişikliğinin sel, yangın ve kuraklık gibi sonuçlarının verdiği zarara en açık ülkeler yoksul ülkelerden oluşuyor.
Dünya liderlerinden iklim değişikliğine karşı yeni adımlar atmalarının beklendiği Glasgow'daki 26. BM İklim Değişikliği Konferansı'nda (COP26) yoksul ve küçük ülkelerin ihtiyaçlarının karşılanması hayati önem taşıyor.
Yoksul ülkelerin liderleri de zengin ülkelerin önceki sözlerini tutmaması nedeniyle öfkeli. Kenya Devlet Başkanı Uhuru Kenyatta, "Yeni sözler vermeden önce eski sözlerinizi tutmaya başlayın" diyor.
Talepleri neler?
BBC News’ten Daniel Kraemer’ın haberine göre, gelişmekte olan ülkeler zengin ve gelişmiş ülkelerden şunları talepler ediyor:
Karbon salımını azaltmak ve iklim değişikliğinin etkilerine adapte olabilmek için yıllık 100 milyar dolarlık bir fon.
2050'den çok daha önce sera gazı salımı için net sıfır hedeflerinin ilan edilmesi. ABD, Avustralya ve AB ülkeleri gibi büyük sera gazı salımı yapan ülkeler için daha net hedefler belirlenmesi.
Yoksul ülkelerin artan deniz seviyesi veya seller gibi olaylardan kaynaklanan zararının tazmin edilmesi.
Ülkelerin önceki anlaşmaları nasıl uygulayacağına dair kuralların netleştirilmesi.
En fazla risk altında olan ülkeler hangileri?
Yoksul ülkelerin tarihsel karbon salımındaki payı çok düşük. Güncel salımlarda da dünyanın en zengin yüzde 1'i, en yoksul yüzde 50'sinin toplamından daha fazla karbon salımına yol açıyor.
En yoksul ülkeler geçinmek ve gıda için doğaya daha fazla bağımlı olduğundan, iklim değişikliğinin etkileriyle başa çıkabilmek için yeterli maddi kaynağa sahip olmadıklarından aşırı hava olaylarının etkilerine daha açıklar.
Son 50 yılda aşırı hava olaylarından kaynaklı ölümlerin üçte ikisi en yoksul 47 ülkede gerçekleşti. Bu olaylara kuraklık, yangınlar ve seller de dahil.