Doğan, “Halk fakirleşti, yoksullaştı, beş yıldan bu yana Türkiye’de yoksulluk daha da artarak devam etti. Bakın 1989’da bir avukat çalıştırıyordum. 100 abonenin 86’sı su parasını ödüyordu. 2004’te 140 avukat çalışıyor. 100 kişiden 36’sı borcunu ödeyebiliyor. Bu vahim durumu görünce önce faizlerini sildik. 24 trilyonu taksitlendirdik ve buna rağmen gördük ki 68 bin abonenin suyunu kapatmak zorunda kalacağız. Bu durumun daha da vahim olacağını düşündük. Çünkü eve gelecek adam su kesik, çocuk babasına neden suyun kesik olduğunu soracak. Evde hiçbir huzur kalmayacak. Bu nedenle suyu sizin ödeyebileceğiniz noktaya çektik ve yüzde 48 ucuzlattık” şeklinde açıklama yaptı.
Kadınlarımız çaresiz
Suyun ucuzlatılmasını ve faizlerin silinmesinin seçim yatırımı olmadığını yenileyen Doğan, “Bunun seçim yatırımı olduğunu söyleyen varsa o onursuzdur. Ben hayatımda hiç halka yalan söylemedim. Hiç bir yatırımı da oy için yapmadım. Bir gün zenginleşir ise bu halk, bu yoksulluk da biterse, su fiyatı artar. Yoksa vallahi zırnık arttırmam” dedi.
Muhtarlar dürüst davransın
Muhtarların yardım ve hizmet almak için yalan söylememesini, dürüst olarak geldiklerinde karşısında olsalar bile hizmette aksaklık olmayacağını belirten Doğan, “Rica ediyorum sizden hiçbir talebinizi yalan olarak getirmeyin, ‘Ben senin karşındayım, ama şu talebim var’ deyin vallahi de billahi de daha fazlasını yapacağım. Birkaç olaya şahit oldum onun için söylüyorum. ’Başkan Sen çok iyi çalışıyorsun’ diyor bakıyorum X partisinin propagandasını yapıyor. Bu küçük şeyler için yalan söylediğinizi değmez. Zannediyorsunuz ki bana bunu söylerseniz ben kanarım. Hiç kanmam, arkadaş sen o yoldan giderken ben 30 sene önce geliyordum” diye konuştu.
Halkın onuruyla oynamayın
Toplumun giderek fakirleşmesinden ve çaresizleşmesinden sıkıntı duyduğunu ancak halkın çaresizliğini onursuz ve yalvaran duruşlara dönüştürmemek için gayret gösterilmesi gerektiğini belirten Doğan, muhtarlara şöyle seslendi: “Bu günlerde çok ilmühaber dolduruyorsunuz, rica ediyorum bakın toplumun şu anda geldiği noktadan çok ızdırap duyuyorum. 10 bine yakın kadınla konuştum. Kadınımızın çaresizliği, yokluğu, perişanlığı insanı üzüyor, ancak bir gerçek var onlar çok ama çok zor durumda. 100. yıl kültür parkı, her gün su akmış, insanlar güzel yolda yürüyor, hiç umurlarında değil. ‘Ne getirdin’ noktasına toplumu getirmeyin. Onların onurunu kırmayın. Onun onurunu bile onursuz hale getirmeyin. Bir şeyler dağıtılacaksa, elimde bilgiler var ben dağıttım. Şu safhada sizin hepinizin oya ihtiyacı var. Lütfen hiçbir ilmühaber doldurmayın, oy uğruna. Yapacaksak size vereceğim, siz belirleyin kimlere dağıtım yapılacağını. Lütfen ilmühaber doldurup toplumu onursuz hale getiren bu işin bir parçası yapmayın beni”
Sıra insana yatırıma geldi
Doğan, “Gaziantep’in alt yapı ve fiziksel çalışmalarının tamamlandığını, bundan sonra insana yatırım devam edeceğini kaydederek, sağlık konusunda çok rahat olmanızı istiyorum. Doktor, seyyar hastaneler, kuzey ve güneyden yapılacak çocuk ve doğum hastanesi hazır. Ama en önce en perişan dul ve yetimlerden başlamak koşuluyla hiçbir kadınımızın tedavisi bırakmayacağız. İki belediye başkanıyla konuştum. Benim fiziki olarak yapabileceğim başka bir şey kalmadı para işlerim bitti. Bütün bütçem artık kadınlarımızın, çocuklarımızın tedavisine. Bir başka kaynak da eğitim ve sokak çocuklarına, bu konuda rahat edeceksiniz yüzünüz gülecek” diye konuştu
RSS