Tarım Müdürü İbrahim Yılmaz, 19 Temmuz 2005 tarihinde yürürlüğe giren, "Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı" kanunu ile kayıt altına alınamayan arazilerin de kayıt altına alınabilmesinin hedeflendiğini söyledi. Türkiye'de 2001 yılında tarım topraklarını kayıt altına almak için başlatılan çalışmaların halen devam ettiğini ifade etti.
Çiftçilere ödenen Doğrudan Gelir Desteği (DGD) ödemeleri ile tarım arazilerinin kayıt atına alındığını belirten Yılmaz, "Ancak, davalı tarım arazileri ve miras yolu ile intikal ettiği halde intikalleri yapılamayan arazilere DGD ödemeleri yapılamadığı için bunlar kayıt altına alınamadı" dedi.
Yeni kanuna göre, miras yolu ile intikal eden arazilerin intikal işlemlerinin ücretsiz olarak yaptırılabildiğine dikkati çeken Yılmaz, şöyle konuştu: "2006-2010 dönemi içerisinde uygulanması öngörülen Ulusal Tarım Stratejisi Belgesi'nde belirtildiği üzere, Bakanlığımız tarafından yürütülecek olan bitkisel üretime yönelik destekleme programları, Çiftçi Kayıt Sistemi'ndeki arazi ve çiftçi kayıtlarının sağlıklı ve güncel olmasına büyük önem veriyor.
Dolayısıyla çiftçi kayıt sistemine kayıt olmak için tapu sicilinde yapılması gerekli olan veraset intikal ve cins tashihi işlemleri sırasında daha önceden çiftçilerden tahsil edilen vergi ve kesintiler alınmayacak ve tüm bu işlemler ücretsiz yapılacak. Kanundan yararlanmak isteyen miras sahipleri, kendi aralarında rızai taksim yapmaları halinde, Tapu Sicil kayıtlarını ve tüm veraset işlemlerini hiçbir ücret ödemeden yapabilirler. Miras sahipleri, kendi aralarından bir temsilci seçip vekalet vererek de bu işlemleri yaptırabilirler. Müdürlük olarak, bu konuda bize müracaat eden tüm arazi sahiplerine gerekli yardımları yapacağız."
Gaziantep'te, 2001 yılında başlayıp günümüze kadar devam eden çalışmalar sonucunda 380 bin hektar tarım arazisinin 270 bin hektarının kayıt altına alındığını kaydeden Yılmaz, şu bilgileri verdi: "Yeni kanun, arazi ve toprak kaynaklarının bilimsel esaslara uygun olarak belirlenmesi, sınıflandırılması, arazi kullanım planlarının hazırlanması, koruma ve geliştirme sürecinde toplumsal, ekonomik ve çevresel boyutlarının katılımcı yöntemlerle değerlendirilmesi, amaç dışı ve yanlış kullanımların önlenmesi, korumayı sağlayacak yöntemlerin oluşturulmasına ilişkin sorumluluk, görev ve yetkilerin tanımlanmasıyla ilgili usulleri kapsıyor.
Müdürlük olarak, tüm tarım arazilerinin kayıt altına alınmasının hayati önem taşıdığını düşünüyor ve bu konuda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Uzman ekiplerimiz de arazi sahiplerine her türlü yardımı yapıyor."
RSS