Yarın, Sivas’ta bir grup gerici, bağnaz ve yobaz tarafından 33 aydının yakılarak katledilmesinin yıl dönümü. Sivas olaylarını, Avrupa’da Ortaçağ’da din adamlarının kışkırtması sonucu kilise karşıtı aydınlara zulmünün bir örneği olduğu vurgulanırken, bu tür acı olayların cehalet eğitimsizlikten kaynaklandığı belirtildi.
Aydınlar canlarıyla ödedi
Bu olayların çocuklara açıklanmasında zorluk çekildiğini vurgulayan Hacı Bektaş Veli Kültür Tanıtma ve Dayanışma Derneği Başkanı, “Ülkemizde yazık ki sünni ya da alevi pek çok insan dinini yeterince bilmiyor. Hıristiyan Avrupa’sında Ortaçağ’da da, yobaz papazlar, din adamları kiliseleri halkın üzerinde bir güç kabul ettirmeye çalıştı. Bu duruma karşı çıkan aydınlara zulmetti ve şiddet uyguladı. Halkın aydınları bu durumu canlarıyla kanlarıyla ödedi” dedi.
Avrupa karanlıktan
daha çabuk çıktı
Bu karanlık dönemden çıkmak için Ortaçağ’da reformlar yapıldığını, insanların kendi kutsal kitaplarını kendi dillerine çevirdiğini, bu durumun halkın aydınlanmasında büyük rol oynadığına dikkat çeken Başkan, “Atatürk’ün de insanların kendi dinlerinin iyi şekilde öğrenmesi yönünde çok büyük bir gayret oldu. Ancak zaman içinde bu çalışmalar pek çok alanda olduğu gibi kesintiye uğratıldı. Bununla ilintili olarak da Sivas katliamında din istismarcıları, kendi görüşleri doğrultusunda insanları kışkırtmayı başardı. İki temmuzdaki katliama bir hafta önceden zemin hazırlamış, insanları kışkırtmışlardı. Hatta Sivas’taki yerel gazetelerden bir kısmı katliamdan bir gün önce böyle bir saldırının çığırtkanlığını yapmıştır. Sivas katliamı gericiler ve yobazlar tarafından planlı olarak düzenlenmiştir” şeklinde konuştu. İslam dininin yeteri kadar iyi öğrenmediğini, bu durumdan en fazla Gericilerin faydalanıp halkı yanlış yönlendirdiğini belirten Başkan, “İnsanları ırkından, kültüründen, cinsiyetinden dolayı ayrı tutmak Allah’a şirk koşmaktır” dedi.
Reform yapmayan ülkeler geri kalmaya mahkûm
Din alanında reform yapmayan ülkelerin geri kalmaya mahkum olduğunu belirten Başkan, “Dünyaya bakacak olursak 57 müslüman ülke vardır. Bu ülkeler, din alanında reform yapmadıkları için hepsi de geri kalmıştır. Bu ülkeler arasında yalnızca Türkiye demokrasi ile yönetiliyor. İnsan haklarından bir tek bizim ülkemizde sesli olarak söz edilebiliyor. Bununda en önemli nedeni, yüksek öngörülere sahip olan Atatürk’ün gayretleri ve bu gayretle harekete geçen ilkeleri sayıları azımsanmayacak olan Alevi kesimin benimsemesidir “şeklinde ifade etti.
RSS