“Basının özgür olmadığı yerde demokrasiden söz edilemez”

24 Temmuz 1908 tarihinde Türk basını üzerindeki sansürün kaldırılmasıyla, Türk toplumunun gelişmesinde, çağdaşlaşmasında ve ilerlemesinde önemli mesafeler alarak, demokratik ve çoğulcu yapının gelişmesine büyük katkı sağladığını, basın özgürlüğünün olmadığı bir ülkede, insan haklarından, özgürlük ve demokrasiden söz edilemeyeceğini kaydeden Bilgin, mesajda şu görüşlere yer verdi: "Çağdaş demokrasilerde iletişimin en güçlü araçlarından olan basın, toplumun yapılanmasında ve gelişmesinde büyük rol oynayan vazgeçilmez, temel unsurlarından biridir. Hitap ettiği toplumun ve rejimin aynası; toplumu oluşturan fertlerin doğru haber alma ve doğru bilgilenme hakkının teminatıdır. Kamuoyunun duygularını ve düşüncelerini objektif olarak yansıtmak suretiyle, demokrasinin işlik kazanarak gelişmesine katkıda bulunur. Bu nedenle, basın özgürlüğü gelişmiş bir hayat ve kültür seviyesi, özgür bir dünya görüşü ile çağdaş bir demokrasi medeniyetinin kurulması, korunması ve varlığının devamı için büyük önem arz etmektedir.

Cumhuriyetimizin gelişiminde ve ülkemizin çağdaşlaşma sürecinde önemli bir görev üstlenen Türk basını ve mensuplarının, güç şartlar altında, çeşitli imkansızlıklara rağmen, başarıyla ayakta durabilme dirayetini göstererek büyük bir özveriyle ifa ettikleri kamu hizmeti, Türk toplumu tarafından her zaman takdirle karşılanmaktadır. "

Kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi, yapılan hizmetlerin halka yansıtılması ve sorunların çözülmesinde büyük bir rol oynayan ve çok önemli bir kamu hizmeti ifa eden basın mensuplarımızın, sosyal ve özlük haklarının iyileştirilmesi ve çağın gereklerine uygun bilgi birikimi ve teknolojik imkana kavuşturulması gerektiğine inandıklarını anlatan Bilgin, şöyle devam etti:

"İlimizdeki tüm basın yayın kuruluşlarımızın, halkımızın doğru bilgilendirilmesinde, yapılan kamu hizmetlerinin alınan tedbirler ve getirilen yeniliklerin kamuoyuna yansıtılmasında gösterdiği duyarlılık memnuniyet ve takdirle izlenmektedir.”