Gaziantep barosu avukatlarından Aziz Canatar, Cumhuriyet Savcılığına başvurarak çalıntı cep telefonu satan iş yeri sahibini şikayet etti. Polise birlikte çalıntı telefon sattığı iddia edilen Söylemez Pasajında faaliyet gösteren işyerine gittiğini belirten Canatar, bir şahsın kendilerini (emniyet müdürü Ali Kalkan’ı arayayım mı?) diye gözdağı verdiğini, bu tavrından bir avukat olarak rahatsız olduğunu belirtti.
Çalıntı telefon satan işletmeci tehdit etti
Cep telefonu hırsızlığının hat safhada olduğu Gaziantep geçtiğimiz günlerde ilginç bir olay yaşadı. Gaziantep barosu avukatlarından Aziz Canatar, Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunarak, oğlunun çalıntı telefonu satan işyerini polise bildirip polisle iş yerine gitmelerine rağmen telefonu geri alamadıklarını açıkladı. Aziz Canatar, çalıntı telefon satan iş yeri sahibini kendilerine, emniyet müdürü Ali Kalkan’ı arayayım mı diye tehdit etmesinden de son derece endişe duyduğunu açıkladı.
Kafede çalınan telefon işyerinde bulundu ama
Avukat Aziz Canatar, 16 Haziran pazartesi günü sınava katılan oğlu Canatar‘ın arkadaşları ile birlikte okula yakın bir kafede dinlendikten sonra adına kayıtlı sim kartı ile birlikte cep telefonunu çaldırdığını, daha sonra cep telefonunun çalındığını diğer arkadaşlarına ilettiğini belirterek olayı şöyle anlattı:
Sınır tanımaz şekilde cüretkar davrandılar
Oğlumun arkadaşlarından bir kişi çalıntı telefonun Söylemez Pasajı’nda faaliyet gösteren cep telefonu satan bir işyerinde görüldüğünü belirtmiş ve daha sonra birlikte aynı iş yerine gitmişler. Oğlum ile arkadaşı birlikte telefonu kontrol etmişler ve içerisindeki telefon rehberi, arkadaşlarının doğum gününe kadar kaydettiği tüm bilgilere kadar her şeyin hala mevcut olduğunu görmüşler. İş yerindeki şahısta bu bilgilerin doğruluğunu teyit etmiş. Oğlum durumu bana bildirdiğinde, 20 Haziran Cuma günü mesai bitiminde nöbetçi Cumhuriyet Savcısını bulamadığım için Şahinbey polis merkezine giderek durumu anlattım. Karakol amirinin görevlendirdiği polis memuru ile söz konusu işyerine gittim. Ancak iş yerinde kimse yoktu, başkaları vardı. Onlar da arama yaptırmayacaklarını belirtip şahsı çağırdı. Şahıs daha önce oğlum ve arkadaşının arasında geçen konuşmayı inkar ederek telefonun kendisinde olmadığını belirtti ve iş yerini aratmak istemedi.
Bunun üzerine üç kişilik polis ekibi daha geldi, onlara da aynı şekilde söylenerek, arama yaptırılmadı. O sırada etrafta toplanan 20 kişi polise hakaret vari bir tutum ve davranış sergiledi. Dükkanlarının hiç kimse tarafından aranamayacağını, müdahale edilemeyeceğini, emniyet müdürü Ali Kalkan arayacaklarını söyleyerek, sınır tanımaz bir kabadayıca davranış tarzı sergilendi. Bu durumdan bir avukat olarak çok etkilendim. Zira bu kadar cüret ve cesareti nereden aldıkları konusunda şüphe ve endişelerim hasıl oldu. Hem suç işleyeceksin, hem de bu denli cüretkar olacaksın. Bundan oldukça rahatsızlık duydum.
Polis, ilgileneceğiz dedi, hiçbir işlem yapmadı
Daha sonra durumu Cumhuriyet Savcılığına şifai olarak ilettiğini daha sonra da emniyet müdürü Ali Kalkan’ın kendisinin müşteki olarak arayarak, olayla ilgileneceğimi söylediğini belirten Canatar, asayiş Şube müdürlüğü ve hırsızlık Şube müdürlüklerine gittiğini, kendisiyle ilgilendiklerini, ancak şu ana kadar bir sonuç alamadığını ve şahıs hakkında bir kovuşturma başlatılmadığını öğrendiğini söyledi.
Yapanın yanına kar kalmasın
Oğluna ait çalıntı telefon ve satıldığı iş yerini tespit ettiklerini, durum böyleyken sanık hakkında hiçbir soruşturmanın başlatılmadığını söyleyen Aziz Canatar sözlerine şöyle devam etti: “Amacım ile de çalınan telefona sahip olmaktan ziyade suç işleyen şahsın yaptığının yanına kar kalmamasıdır. Eğer sanık yaptığının cezasını görmezse demek ki telefon çalmak, çalıntı telefonu bilerek almak, satmak ve bu şekilde çıkar temin etmek normal bir yol olduğu kabul edilecek. Bu şekilde suç işlemeye devam edecek, yaptığından dolayı da korunması gerektiği yolunda bir anlayış zihninde yer alacaktır. Devlet gücü zaafa uğramış olacaktır. İşte bu anlayış içinde şikayetçi olma gereği duydum.”
RSS