Doğa, büyük bir bozulma ve kirlenme yaşıyor

Peri, “21. Yüzyılın Türkiye’sinde, çarpık ve sağlıksız kentleşme, ranta dayalı plansız yapılaşma, kentlerde su, kanalizasyon, çöp sorunları, gürültü kirliliği, nükleer kirlilik gibi birçok sorun yaşamakta. Ülkemizde çevre sorunlarına ilişkin politika yoksunluğu, yasal karmaşa ve boşluklar, denetim ve yaptırım eksikliği, yeraltı zenginliklerimizi yağmaya, ormanlarımızın rant kavgasına, yağışlarımızın sel felaketlerine, çöp yığınlarının patlamalara dönüşmesine neden olmaktadır. Her gün bir yenisinin haberini aldığımız mobil santraller ile birlikte plansız, bilimsellikten uzak, güncel politikalar ile belirlenen enerji sorunu daha da karmaşık bir hal almaktadır” şeklinde açıklama yaptı.

Kamu yatırım çıkarları korunmalı

Sorumlu ve toplum için çözüm üreten kişi, kurum ve sivil toplum örgütlerine çok büyük görev düştüğünü belirten Peri, “Üniversiteler, meslek odaları, sivil toplum örgütleri ve ilgili tüm kesimlerin katılımları ile ulusal enerji politikaları ve ulusal çevre politikaları oluşturulmalıdır. Temel kriter özkaynaklarının en iyi şekilde değerlendirilmesi ve çevrenin korunması olmalıdır. Türkiye'nin her şeyden önce kamu yararının ve halkın çıkarlarını gözeten, tarihi, doğal ve kültürler değerlere sahip çıkan, hem beşeri hem de doğal kaynaklarını kar uğruna peşkeş çekmeyen akılcı planlı bir kalkınmaya ihtiyacımız var” diye konuştu

Sadece tüketmeye kimsenin hakkı yok

Peri, doğal dengenin bozulmaması ve var olan güzelliklerin korunması konusunda bireylerin sorumluluk sahibi olduğunu, kimsenin hazır bulduğu doğayı kirletip yok etmeye hakkı bulunmadığını söyledi.