Gaziantep’te suç patlaması yaşanıyor

Yargıya müdahale söz konusu olamaz

Başsavcı Karayiğit, Gaziantep’te son yıllarda asayiş olaylarında artış gözlendiğini, suç oranlarındaki artışı fırsat bilen bazı çevrelerin güvenlik kuvvetleri tarafından mahkemeye çıkartılan zanlıların tümünün tutuklanmamasına bağladıklarına dikkat çekti. Cumhuriyet savcılarının ve hakimlerin yasaların verdiği yetkiler çerçevesinde, adliyeye getirilen zanlıların işledikleri suçlar ve evraklarındaki delillere göre değerlendirildiğinde, yargıya müdahalenin söz konusu olamayacağını belirten Karayiğit, şöyle konuştu:

Bir günde 11 kişi tutuklandı

“Bizler TCK’nın İlgili maddelerini uyguluyoruz. Hakimin takdir yetkisi var ama kanunlar açık ve net. Suç işlenmişse cezasız kalmayacaktır. Son yedi gün içinde Gaziantep’te 31’i hırsızlık, altısı Çete kurmaktan, ikisi fuhuş yaptırmak, yedisi gaz, beşi evrakta sahtecilik, üçü piyasaya sahte para sürmek, dördü adam öldürme, üçü adam yaralama, biri adam kaçırma, sekizi uyuşturucu satmak, dördü ruhsatsız silah bulundurmak ve biri de terör suçlarından olmak üzere toplam 76 kişi mahkemece tutuklanıp A-tipi cezaevine konulmuştur.”

Karayiğit, Gaziantep’te yedi gün içinde 76 kişinin tutuklanmasının çok yüksek rakam olduğuna dikkat çekerek, örneğin Oğuzeli’nde bir yıl içinde toplam 22 kişi tutuklanırken, Gaziantep’te yalnızca geçen hafta içinde bir gün de 11’i hırsızlık suçlarından olmak üzere 22 kişi tutuklanıp cezaevine konuldu” dedi.

Adalete olan güveni zedelemeye çalışmak suçtur

Gaziantep’te son yıllarda asayişe müessir olaylarda gözle görülür bir artış olduğunu, suç işleme oranının her yıl arttığına dikkat çeken Karayiğit, şunları söyledi:

“Suç işleme oranlarındaki artışı, bazı çevreler bilerek veya bilmeyerek yanlış yorumluyorlar. Vatandaşlarımızın adalete olan güvenini zedelemeye çalışmak suçtur. Biz adalet mensupları olarak kalben müsterihiz. Bize gelen her suçluyu tutuklamaya kalkarsak, tüm Gaziantep’i cezaevine çevirsek yine yetmez. Suç ve suçlularla mücadele etmek sadece adliyelerin görevi değil. Olaylardaki artışı da cezaların azlığına bağlamak yanlış bir düşünce. Cezaların yetersizliği ve artırılması gibi tasarruflar siyasi erkin, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin yetkisindedir. Cezaları az buluyorlarsa arttırırlar.”

Devletin tüm birimleri suçu önlemek için proje geliştirmeli

Suçlarla mücadelede toplumun bütün kesimlerine görev düştüğünü, cezaların artırılıp daha caydırıcı hale getirilmesi için sivil toplum örgütlerine, örf, adet ve geleneklerin yaşatılmasına, inanç ve insani değerlerin yeniden yapılandırılması gerektiğini vurgulayan Karayiğit, şöyle devam etti:

“Okullar başta olmak üzere toplumun her kesiminin yoğun olarak bulunduğu yerlerde değişik vesilelerle hırsızlığı, insan canına kıymanın, kısaca insana zarar veren bütün suçların işlenmesinin günah olduğu, insani açıdan da ayıp ve çirkin olduğu, bu tip suçları işleyenlerin de toplumdan dışlanacağı anlatılmalı. Devletin bütün birimleri suç işlemeden önce önlenmesi için projeler hazırlamalı.”

Cezaevinde üst üste yaşıyorlar

Karayiğit, il merkezinde işlenen suçlardaki artışı, bütün suç işleyenleri tutuklayıp cezaevine gönderilmemelerine bağladığına dikkat çekerek, “Bu tamamen yanlış bir düşünce. Yedi gün içinde 76 kişinin tutuklandığı düşünülürse, suçlar da bir patlama yaşandığı gerçeği ortaya çıkar. İnsanlar cezaevinde adeta üst üste kalıyor. Bu konuda yapacak pek fazla bir şeyimiz yok. Yakın bir zamanda cezaevi yapılması için kampanya başlatırsak kimse şaşırmasın” diye konuştu.