Her şey kağıt üzerinde kalıyor

Mardin'in Kızıltepe İlçesi'nde 12 yaşındaki ilkokul öğrencisi Uğur Kaymaz ve babası Ahmet Kaymaz'ın özel hareket polislerince öldürülmesine tepki gösteren EMEP, DEHAP, İHD, TÜM- TİS, Eğitim-Sen, Tüm Bel-Sen, Emekli-Sen üyeleri ortak basın açıklaması yaptı.

DEHAP, İHD, TÜMTİS, Eğitim- Sen, Tüm Bel-Sen, Emekli-Sen üyeleri ve temsilcileri adına açıklama yapan EMEP İl Başkanı Mehmet Türkmen, AB'ye üyelik müzakereleri için demokratikleşme adımlarının atıldığı bir dönemde 12 yaşındaki bir çocuğun, 13 kurşunla öldürülmesinin ürkütücü olduğunu söyledi.

Evlerinin önünde öldürüldü

Demokratikleşme adımlarının sözde ve kağıt üzerinde kaldığını, alınan kararların uygulamaya geçirilmediğini belirten Türkmen, "Mardin'in Kızıltepe İlçesi'nde 12 yaşındaki ilkokul öğrencisi Uğur Kaymaz ve babası Ahmet Kaymaz, özel harekat polisleri tarafından terörist oldukları gerekçesiyle evlerinin önünde öldürüldü. Kurşun yağmuruna tutulan12 yaşındaki ilkokul öğrencisi küçük Uğur'un bedenine tam 13 kurşun isabet etmişti, babasına ise 7 kurşun. Anlaşılan infazı gerçekleştiren kahraman polisler. 12 yaşındaki Uğur'un, ülkenin güvenliği ve bölünmez bütünlüğü için büyük bir tehlike arz ettiğini anlamışlar! Üstelik tek bir el bile ıskalamadan, kalbura çevirmişler küçük Uğur ve babasını" dedi.

Baba-oğul silahsızdı

"Olay yerinde yapılan incelemelerden de anlaşıldığı üzere, çok yakın mesafeden ateş edilmiş diyen Türkmen, "Küçük Uğur'un annesinin, mahalledeki görgü tanıklarının, söylediklerine ve olay yerinde inceleme yapan TBMM İnsan Hakları Komisyonu üyesi milletvekillerinin ulaştıkları sonuca göre de, küçük Uğur'un ve babasının silahlı olduğuna ve çatışma yaşadığına dair herhangi bir bulguya rastlanmamıştır. Görgü tanıklarının ifadelerine göre, yapılan uyarı ve 'dur ihtarına uyulmuş olmasına rağmen, silahsız olan küçük Uğur ve babası Ahmet Kaymaz diz üstü çökertilerek infaz edilmiştir. Kaldı ki bütün ayrıntılardan da anlaşıldığı gibi bir uyarıyı veya 'dur' ihtarını gerektirecek bir durum da yoktur" diye konuştu.

Sorumlular sadece " tetiği çekenler değil"

Bu tür infazların geçmiş yıllarda da zaman zaman gerçekleştiğini, sorumluların sadece tetiği çeken polisler olmadığına dikkat çeken Türkmen, "İnfaz yapıldığı sırada kamyon şoförü olan Ahmet Kaymaz yolculuk için hazırlık yapmaktadır. Evinin önünde durmakta olan kamyona Uğur'la babası eşya taşımaktadır. Üstelik ayaklarında da terlik bulunmaktadır. Yani bütün bulgular, olayın yanlışlıkla, kazayla gerçekleşmediğini, tamamen öldürmek kastıyla, son derece acımasız ve soğukkanlılıkla işlenmiş bir cinayet olduğunu gösteriyor. Bu olay bölgede yaşanan ilk yargısız infaz değil. Eğer bu vahşetin ve bugüne kadar yüzlercesi yaşanan faili meçhul, gözaltında kayıp, yargısız infaz, benzerleri acıların asıl kaynağı olan baskıcı, inkarcı ve ırkçı politikalar ve uygulamalar terk edilmedikçe biliyoruz ki son da olmayacaktır. Sorun sadece tetiği çeken çocuk katili polislerin cezalandırılmasıyla çözülecek bir sorun değildir" şeklinde ifade etti. "Çocukları bile terörist olarak gören anlayış suçüstü yakalanmıştır"

"Asıl sorun, Kürtlere terörist ve bölücü gözüyle bakan, en barışçı ve demokratik talepleri bile baskı ve şiddetle bastıran ırkçı zihniyetin değişmesi ve devlet terörünün son bulmasıdır" diyen Türkmen, "Olaydan sonra Mardin Valisi M. Temel Koçaklar'ın 12 yaşındaki çocuğu ve babasını terörist ilan ederek Teröristler ölü olarak ele geçirilmiştir şeklindeki açıklaması yıllardır bölgede yaşanan her benzeri olay sonrasında kulaklarımızda çınlayan ve ilk kez duymadığımız bir açıklamadır. Ama bu kez, bütün bölge halkını ve hatta çocukları bile terörist olarak gören anlayış suçüstü yakalanmıştır. Ayrıca üç gazete dışında basının olayın Avrupa'ya ve TBMM'ye bile yansımış olmasına rağmen üzerinden günler geçtikten sonra haber yapılması da bugüne kadar bölgede yaşananların kamuoyuna doğru bir şekilde ne kadar yansıtıldığını anlamak bakımından anlamlıdır" diye konuştu.