Organize Sanayi Bölgesinde faaliyet gösteren tekstil fabrikalarının çoğunda işçilerin 8 saat yerine 12 saat çalıştırıldığını, bu durumda hem işçinin hem devletin sömürüldüğünü belirten DİSK Bölge Başkanı Muzaffer Subaşı, “Bir taraftan istihdam yarattıklarını söylüyorlar, diğer taraftan devleti zarara uğratıyorlar. Hem işçiyi sömürüyorlar hem istihdama sekte vuruyorlar, hem de devletin bütçesine girmesi gereken SSK primleri ve vergiden kâr ederek devleti zarara uğratıyorlar” dedi.
Sadece emeği değil devleti de sömürüyorlar
İş gününün 8 saat olduğunu, diğer bir 8 saat için bir başka kişinin istihdam edilip, SSK primleri ödenmesi gerektiğini belirten Subaşı, “Bu ne biçim bir zihniyet, insanlar kendisinin dışındaki kişilerin yasalara uymasını istiyor. Herkesin vergisini vermesini kayıt dışının önlenmesini isteyenler, devleti ve işçiyi zarara uğratıyor. Sıradan biri bir aylık SSK primi tutarında para çalsa yargılanır, elbette yargılanmalı. Ancak SSK ’sız işçi çalıştıran, 3 kişilik SSK primi ödemesi gerekirken, 12 saat çalıştırıp 2 kişilik SSK primini ödeyen kimseye kötü gözle bakılmıyor” dedi.
Yasaları hiçe sayıyorlar
İnsanların parasına ve nüfuzuna güvenerek kanunları göz ardı etmemesi gerektiğini belirten Subaşı, “Bu nasıl bir çelişki, istediğin kadar zengin ol, gücün olsun bu ülkede yasalar vardır. Kendi kanunlarını koyup insanları istediğin şartlarda çalıştırmak senin gönlüne değil. Yasalar herkes için vardır. O nedenle kanunların koyduğu kurallara göre işçi çalıştıracaksın. O fabrika senin olabilir. Ama o fabrikada kanun vardır, yasa vardır. O fabrika senin diye kanunları hiçe sayman ve fabrika için yeni kanun yapıp onu uygulama hakkın ve yetkin yoktur” diye konuştu.
RSS