Kentli, öğrenciyi kendi çocukları gibi görmeli

Üniversite-sanayi ve üniversite-kent ilişkilerine özel bir önem verdiğini belirten Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Ekinci, rektörlük görevine seçildikten sonra ilk kez düzenlediği basın toplantısında yapılan çalışmalar ve hedefler hakkında bilgi verdi.

Gaziantep'in eğitim sorunu var

Gaziantep’in sorunlarına bilimsel anlamda nasıl yardımcı olunacağı ve üniversitenin kentle nasıl daha iyi bütünleşeceği konularında yoğunlaştığını belirten Ekinci, “Eğitim, ulaşım gibi bu şehrin bilimsel olarak çözülmesi gereken sorunları var. Üniversitenin de her dalda bu konuyla ilgili yetişmiş öğretim elemanları var. Biz, bunlarla şehre katkıda bulunur muyuz diye düşündüğüm zaman üniversite-şehir bütünleşmesini, öğretim üyeleri bazında değerlendirmiş oluyoruz. İkincisi öğrencinin şehirle birleşmesinin ne şekilde olacağını tartışıyoruz” dedi.

Sadece diploma dağıtan bir üniversite olamayız

Gaziantep üniversitesinin 15 bin olan öğrenci sayısının artırılması yönünde sorular geldiğini, ancak amaçlarının sadece diploma dağıtmak değil, her konuda donanımlı öğrenciler yetiştirmek olduğunu belirten Ekinci, “Bana, ‘Sizin öğrenci kapasiteniz 15 bin. Bunu artırmayı düşünüyor musunuz?’ şeklinde sorular geldi. Ben de evet düşünüyoruz ama öğrencinin sayısından çok öğrencinin mesleğini kaliteli şekilde öğrenmesi önemli, şeklinde yanıt verdim. Diğer birtakım üniversitelerin yaptığı gibi öğrenci sayısını ikiye üçe katlayabilirim. Evet hedefimiz 45 bin öğrenciye çıkmak diyebilirim. Ancak şu anki şartlar 15 bin öğrenciyi kaldırabilir. 45 bin öğrenciye çıktığım zaman ben bu öğrenciye nitelikli hizmet, nitelikli eğitim verememişsem sadece diploma dağıtan bir kuruluş olmuşsam, bunun bir önemi yok. Önce 15 bin öğrencime mezun olduğu gün mesleğini yürütecek kadar bilgi birikimi ve AB’nin istediği nitelikleri kazandırarak mezun etmişsem mutluluk duyarım” diye konuştu.

Kentli öğrenciye iyi davranmalı

Üniversite-şehir bütünleşmesinin bu şehre donanımlı ve faydalı öğrenciler yetiştirmekle sağlanabileceğine inandığını, ancak bu konuda Gazianteplilerin de öğrencileri benimseyip onlara hoşgörülü davranmaları gerektiğini belirten Ekinci, “Bilimde, kültürde, sanatta yetişmiş öğrencim şehre gitsin şehirle bütünleşsin istiyorum. Fakat, öğrenci çıktığı zaman gittiği esnafta, gittiği kahvehanede, gittiği lokanta ve kulüpte, ne olursa olsun kendisinin orada sıcak olarak karşılandığını görmeli. Öğrenci orada sıcak karşılanmazsa, bir daha gitmiyor. Gaziantep'teki müteşebbis, kim olursa olsun, öğrencinin esas unsur olduğunu bilmeli. Bu şehirde 15 bin öğrenci var. 15 bin öğrenci az bir rakam değil. Bu öğrencilerin yüzde 85’i Gaziantep dışından geliyor. Her bir öğrenci için aileler, ayda yaklaşık 300 milyon lira gönderiyorsa, şehrin girişimcisi bunu kazanmayla ilgili çaba içerisine girmeli. Yani öğrenciye iyi davranmalı, korumalı, gelir kaynağı gibi görmeli ve desteklemeli” diye konuştu.

Kendi çocuğunuzda hoş gördüğünüz şeyi başkasının çocuğunda da hoş görün

Ekinci, Gazianteplilerin öğrencilere kendi çocukları gibi davranmalarını isterken, “Öğrenci gençtir. Davranışını iyi ayarlayamayabilir. Çocuklarımız iyi ayarlıyor mu? Çocuklarımıza nasıl davranıyoruz? Burada böyle şey mi olur, bu ne biçim bıyık, bu ne biçim küpe dersek öğrenci gitmez. En büyüğünün yaşı 22, bu yaşı şöyle bir düşünür müsünüz? Bu delilik yaşıdır. Hepimiz geçtik o yaşlardan. Hiçbir zaman kaba sığmayan yaştır. En uç nokta neyse onu yaparız. En uç noktada kendi çocuğumuzda hoş gördüğümüz şeyi bir başkasının çocuğunda neden hoş görmeyelim? şeklinde açıklama yaptı.

Üniversitenin gelişmesinde her Gazianteplinin katkısı vardır

GAZÜ’nün kurulduğu günden beri gelişmesini ve büyümesini katlayarak sürdürdüğünü söyleyen Ekinci, “Üniversitemizin kuruluşunda ve gelişiminde yediden yetmişe her Gazianteplinin maddi ve manevi katkısı çok büyüktür ve bunlar unutulmaz. Üniversitemizde eğitim ve öğretim faaliyetlerinin yanı sıra sanayide, sağlıkta, kültür iletişiminde, ekonomide, güzel sanatlarda ve Türk Müziği’nde daha yakın ilişki ve bütünleşme çalışmaları da hızla sürmektedir. Gaziantep Türkiye’nin en önemli sanayi şehirlerinden biridir. Bu nedenle biz de üniversite olarak sanayinin ve sanayicinin daha ucuza daha nitelikli, daha kaliteli mal ve hizmet üretmesi, Türkiye ve dünyaya açılması için üniversitemiz içerisinde ‘Yenilik Merkezi’, ‘Tekmer’ ve ‘Teknokent’le’ elimizden gelen her türlü katkıyı yapıyoruz ve yapmaya da devam edeceğiz” diye konuştu.