Onurlu bir yaşam için ömrünü adadı

CHP Kadın Kolları ve Gençlik Kolları üyeleri, Gazeteci-Yazar Uğur Mumcu'yu ölümünün 13'üncü yılında törenle andı. CHP il binasında düzenlenen törende faili meçhul aydınlar ve Mumcu için saygı duruşunda bulunuldu.

Uğur Mumcu'nun onurlu bir yaşam uğruna ömrünü feda eden aydınlardan biri olduğunu hatırlatarak sözlerine başlayan CHP İl Gençlik Kolları Başkanı Abdullah Karabiber, "Mumcu'yu güneşin doğduğu yere uğurlayışımızın üzerinden tam 13 yıl geçti. Ancak geçen 13 yıl onun fikirlerinin, düşüncelerinin güncelliğinden hiçbir şey götürmedi. Onu bizlere unutturmaya yetmedi" dedi.

Cumhuriyet rejimine ve kurucusuna karşıtlar türedi

Karabiber, Mumcu'ya olan özlemin niçin bitmediğini ise şu sözlerle ifade etti: "Çünkü geçen bu sürede ülkemiz iyi yönetilmedi. Temel değerlerimizden, gün geçtikçe taviz verilir oldu. Yüzbinlerce can pahasına savunulan bu değerler, siyasilerin kişisel emelleri uğruna peşkeş çekilen oyuncaklar haline geldi. Gün geçtikçe ilerlemesi gereken Türk toplumu, içinde bulunduğu durumu Uğur Mumcu'ya şikayet eder oldu. Uğur Mumcu 'Ben Atatürkçüyüm demişti. Ben laikim, ben antiemperyalistim, ben tam bağımsız Türkiye'den yanayım, ben terörün, hırsızların, vurguncuların karşısındayım' demişti. Ancak gelinen noktada ne yazık ki büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ten bizlere miras kalan cumhuriyet rejimine, rejimin kurucusu büyük Atatürk'e karşıtlar türedi" diye konuştu.

Bağımlı bir ülke yaratıldı

Tam bağımsız Türkiye'nin aksine ekonomik ve siyasal olarak dışa bağımlı bir ülke yaratıldığını, insanların açlığa ve sefalete sürüklendiğini belirten Karabiber, "Yüzde 60'ı işsiz, yoksul, yoksulluk sınırının altında, üniversite gençlerinin iş bulmakta zorluk çektiği, AB amaç gösterilerek yurt değerlerinin kişisel ve siyasal emeller uğruna peşkeş çekildiği bir ülkede yaşamak hepimizi üzmektedir. Hırsız, vurguncu ve talancıların karşısındayım' diyen Uğur Mumcu herhalde 80 milyar dolarlık batık banka borçlarının halkın üzerine yüklendiğini, bu zihniyetteki insanları devletin hukuki mecralara taşıması gerekirken, onları kolladığını görse, o da bizim gibi üzülürdü" şeklinde açıklama yaptı.

Toplumsal örgütlenmenin önüne set çekiyorlar

Büyükşehir Belediyesi Özbelde A.Ş.'de çalışan işçilerin sendikal örgütlülüğünü yok etmek amacıyla işten atıldığını açıklayan Karabiber, "Ben insan hakları savunucusuyum' demişti Mumcu, ancak gelinen noktada özellikle Gaziantep'te son günlerde yaşanan çok önemli bir örnek de bizlere gösteriyor ki 'biz değiştik, demokratik anlayışı benimsedik' diyenler, toplumsal örgütlenmenin önüne set çekmeye çalışıyor. Bu hakkını kullanmak isteyen emekçilerin işlerine son veriyorlar. İşte bu nedenlerden dolayı içinde bulunduğumuz durumu aydınımıza şikayet ediyoruz. Ancak bu sevdadan vazgeçmiyoruz. Laik, demokratik, çağdaş, bağımsız ve anti-emperyalist düzenin savunuculuğundan vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz" dedi.