Suçların yüzde 50’sini çocuklar işliyor

Sadece polisiye tedbirlerle suç işlenmesinin önüne geçilemeyeceğini, bu konuda toplumun her kesiminin duyarlı olması gerektiğini belirten Arslan, “Özellikle çocukların suç işlemesi sorununa çözüm bulmak ve önlemek tek başına polisin görevi değil. Çünkü polisiye tedbirlerle ve caydırıcı cezalarla bu suçların önüne geçmek tek başına mümkün değil. Bu sorun sivil toplum örgütleri başta olmak üzere toplumun her kesiminin üzerine düşen bir sorumluluktur” dedi.

Çocukların gözyaşı dinmeyince

toplumun gözyaşı dinmez

“Çocuklarının gözyaşlarını silmeyen toplumlar, onlarla birlikte ağlamak zorunda kalacaktır” sözünü hatırlatan Arslan, “Suçlular yüzünden belli olsaydı hiç aynalar satılmazdı ve polis suç işlenmeden önce kişilere müdahale ederdi. Ancak yazık ki böyle bir imkan yok. Toplumu kötü alışkanlıklardan koruyan manevi değerlerimizdir. Manevi değerlerimiz çoğu zaman kanunlardan daha ağırlıklı bir etken. Bu kadar göç alan bir yerde manevi değerlerimize daha fazla önem verip, toplumsal dayanışma ve yardımlaşmayı en doruk noktaya çıkarmalıyız” diye konuştu.

Polis-vatandaş işbirliği önemli

Arslan, Türk Polis Teşkilatı’nın 159. Kuruluş yıldönümü nedeniyle basın mensuplarıyla bir sohbet toplantısı düzenledi. Polis vatandaş ilişkilerini geliştirmek, vatandaşın desteğini almak ve daha iyi hizmet sunmak amacıyla Polis-Vatandaş Elele Projesi’ne önem verdiklerini söyledi. Toplum destekli polis projesinin önemine inandıklarını, göreve geldikleri günden beri vatandaştan şüpheli durumları polise bildirmesini istediklerini ve bu çağrıya olumlu yanıt aldıklarını ifade eden Arslan, ihbarlar sayesinde suç işlenmesinin önüne geçmede başarılı olduklarını vurguladı.

Türk Polis Teşkilatının 159. Kuruluş yıldönümü dolayısıyla düzenlenen etkinliklere ilişkin bilgiler de veren Arslan, Gaziantep Emniyet Müdürlüğü’ne ISO 9001-9002 kalite belgesi almak için çalışmaların sürdüğünü dile getirdi.

Çocuklarınıza sahip çıkın

Çocuk suçlu sayısının artması ile ilgili olarak anne babalara seslenen Eczacılar Odası Başkanı Balık’ta “Tinercilerin, hapçıların, balycilerin, esrarkeşlerin, eroinmanların ve bunlar gibi kötü alışkanlıkları olanların çocuklarımızı ve geleceğimizi tehdit ettiğini uzmanların dilinden işitmekte ve eczanelerimizde de zaman zaman bu tür olaylara şahit olmaktayız” diye konuştu.

“Çocukları, özgür bırakacağım diye kaybetmeyin”

Çocukların sahipsiz bırakılmayacak her zaman gözlem altında tutulması gerektiğini belirten Mustafa Balık, “Çocuklarımızı özgür yetiştiriyoruz zannına kapılıp onları başı boş bırakmamalıyız onları madden ve manen destekleyerek sorumluluk duygusu taşıyan ve muhakeme yeteneği olan bireyler olarak yetiştirmeliyiz. Bilmeliyiz ki; sorumluluk duygusundan yoksun yetişen çocuklar hem kendilerine, hem de topluma zarar vermektedir” diye açıklamada bulundu.

“Ebeveynler sorunları çocuğa yansıtmamalı”

Aile içi sorunların ve ergenlik döneminde yaşanılan olayların çocukları zararlı alışkanlıklara ittiğini belirten Balık, “Aile içinde ihtiyacı olan sevgi ve anlayışı bulamayan çocukların zaman içerisinde sigara, alkol ve uyuşturucu gibi maddeleri kullanması daha kolay olmaktadır. Anne babalar özellikle ergenlik döneminde çocukları ile daha fazla ilgilenmelidir. Ergenlik döneminin getirdiği sıkıntıların yanında aile içinde sorun yaşayan bir genç, yanlış arkadaşlıklar kurabilir. Bu ortam maalesef gençlerin kötü alışkanlıklar edinmesini de kolaylaştırır. Çünkü sorunlu bir genç için uyuşturucu madde kullanmak sorunlarından kaçmanın tek yoludur” dedi.