Kriz yaşamak ve kalmayan gücümüzü tüketmek istemiyoruz
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı Gaziantep Kent Konseyi’nde işsizlik ve yoksulluğun toplumun en büyük sorunu olduğunun altını çizen Koçer, “Cumhuriyet tarihinin en büyük krizlerini yaşamış ve iş hayatında bugünkü rakamların birçoğunu ilk kez gören insanlar olarak, ülkemizin ekonomik ve mali anlamda geldiği yeri önemsiyor ve değer veriyoruz. Artık kriz yaşamak ve kalmayan gücümüzü de tüketmek istemiyoruz. Tek başına iktidarın Türkiye için ne anlama geldiğini, dış politikada ve özellikle Avrupa Birliği üyeliği sürecinde elde edilen başarıların ülke ekonomisine kazandırdıklarını ve yapıcı bir siyaset anlayışının yarattığı istikrar ortamını hep birlikte yaşıyoruz. Yıllarca kısır çekişmelerle vakit kaybeden, enerjisini iç siyaset kavgalarına harcayan ve dünyadaki gelişim sürecinde gerilerde kalan Türkiye’nin çözüm bekleyen birçok sorunu olduğunu artık hepimiz kabul ediyor ve bu sorunların çözümünde önceliklerin iyi belirlenmesinin şart olduğunu da biliyoruz” dedi.
Rekabet gücümüzü devam ettirmek istiyoruz
En azından mevcut istihdamın korunması için gayret gösterilmesi gerektiğini belirten Koçer, “1593 dolarlık milli geliriyle 5084 sayılı teşvik kanununun dışında kalan Gaziantep olarak mevcut istihdam ve üretim koşullarının devamını sağlamak üzere, sektör ve il bazında yapılacak yeni bir çalışmanın Japonya seyahatinizde sizden müjdesini almak bizi memnun etmiştir. Hiç değilse enerjide yapılacak bir fiyat indirimi ile rekabet gücümüzü devam ettirmek istiyoruz. Bu çerçevede doğalgaz çalışmalarının hızlandırılmasını ve zamanında sanayimizin ihtiyacı için hazır olmasını, rekabet gücümüzün devamı için önemli görüyoruz” diye konuştu.
Dünya fiyatlarında enerji kullanmak en büyük hayalimiz
Koçer, “Geri kalmış illerimizi elbette kalkındırmak zorundayız. Hatta göçten şikayet ediyorsak yerinde iş ve yerinde istihdam anlayışını desteklemeliyiz. Ancak Anadolu’nun belirli merkezlerinde oluşan, Gaziantep gibi sanayi çekim merkezlerini de, özel bir statü ile desteklemek ülkenin kalkınması ve büyümesi için özel bir önem taşımaktadır. Çünkü bu merkezlerde oluşan altyapı ile biri iki, ikiyi dört yapmak çok daha kolay olacaktır. Hâlâ dünya fiyatlarıyla enerji kullanmak ve istihdam üzerindeki ağır vergi yükünü azaltabilmek en büyük hayalimizdir. Bugün geldiğimiz noktada artık; teknolojik yatırımlar yaparak, yüksek katma değerli ve ihracata yönelik yatırımlara yönelmek durumundayız. Bu anlamda oluşturulan fakat yeni bir proje ile şehrimizi Türkiye’nin teknolojik gelişim sürecinde pilot bölge haline getirilmesini istiyoruz” şeklinde açıklama yaptı.
Dövizdeki iniş çıkış gereksiz bekleyişlere neden oluyor
Dövizdeki istikrarsızlığın ihracatı direkt etkilediğini, piyasada gereksiz bekleyişlere neden olduğunu belirten Koçer, “Uzakdoğu’dan gelen ve Türk sanayisini tehdit eden kalitesiz ve dampingli mallara karşı dış ticaretten sorumlu bakanlığımızın başlattığı mücadeleyi memnuniyetle karşılıyor, bu kararlılığın devamını diliyoruz. İhracatımızın ve üretimimizin daha istikrarlı bir yapıya kavuşması için merkez bankasının doların ani iniş ve çıkışlarında daha etkin bir rol almasını bekliyor, dövizdeki yüksek değişimlerin üretim ve ihracatımızı direkt olarak etkilediğinin ve piyasada gereksiz bekleyişlere neden olduğunun bilinmesini istiyoruz” dedi.
Turizm potansiyeli harekete geçmeli
Suriye’nin komşu ülkesi olarak Suriye’ye uygulanan ambargodan endişe duyduklarını ifade eden Koçer, “Bu arada, Irak’a uygulanan ambargolardan çok büyük zarar görmüş bir şehir olarak bugünlerde ABD’nin Suriye’ye uygulamaya başladığı ambargo konusunda da endişelerimizi özellikle paylaşmak istiyorum. Sınır komşumuz olan Suriye Gaziantep’in sanayi ürünü ihracatında önemli bir yere sahiptir ve ikili ilişkiler her geçen gün bizim yararımıza gelişmektedir. Sanayi şehri olarak Türkiye’de haklı yer edinen Gaziantep’in turizm potansiyelinin harekete geçirilmesini bekliyoruz” diye konuştu.
Ülkede gerginlik istemiyoruz
Koçer, “Türkiye’ye kaynak yaratmak ve insanlarımızın refahına katkıda bulunmak üzere çalışan bu şehrin sanayicileri olarak gayretli ve iyi niyetli yönetiminizle büyük yol kat ettiğimiz bu hedefte, size kolaylıklar diliyor ve artık zincirlerimizi kırmak istiyoruz. Bizim üreten kesim olarak ülkede gerginlik istemediğimizi artık bütün kesimlerin bilmesini, toplumsal hoşgörü ve ortak menfaatlerimizin öne çıkarılmasını istiyoruz. Biz birlik ve beraberlik içerisinde, uzlaşarak ve kol kola çalışarak, sizin Türkiye’nin aydınlık yarınlarını inşa etme çabanızda, taş üstüne taş koymaya hazırız. Biz üretim gücümüzle mücadeleci ruhumuzla ve girişimci insanlarımıza güveniyoruz” şeklinde açıklama yaptı
RSS