Üç belediye başkanı Baykal'a oy verecek

Değişimden yana olan tavrımız değişmeyecek

Uzun süredir CHP genel merkezinde değişim gerçekleşmesi gerektiğini ifade eden CHP Gaziantep II Başkanı ve Kurultay Delegesi Duran Ergetir, Ankara'da net bir tablo olmamakla birlikte Sangül'le Baykal'ın eşit şartlarda seçime gideceğini kaydetti. Sabah'ın telefonla sorularını yanıtlayan Ergetir, il başkanları toplantısında, baskı gören ve Baykal'dan yana imza kullanan bazı delegelerin bile sandık başında Baykal'a değil, Sarıgül'e oy vereceğine inandığını kaydederken, değişim konusunda ısrarcı olduğunu vurguladı. "Değişimden yana olan tavrımız değişmeyecek" diyen Ergetir, "Gaziantep örgütünde Sarıgül'den yana oy kullanacaklar çoğunlukta. Ancak sonuç olarak oylar gizli kullanılacak. Çok faklı sonuçlar çıkabilir. Ben mevcut yönetim lehine değil, değişim lehine oyların ağırlıkta olacağını düşünüyorum" diye konuştu.

Peh denecek biri olursa değişim isterim

Eski Belediye Başkanlarından Ahmet Yılmaz da gönlünün değişimden yana olduğunu, ancak değişimin daha kültürlü, donanımlı, ilkeli ve şaibesiz kişilerle düşünülebileceğini, Sarıgül'ün bu tür meziyetler açısından asla Baykal'a değişilmeyecek biri olduğunu dile getirdi. CHP'nin içinden geldiğini CHP'de yaşanan süreci ve kimin şaibeli olup olmadığını çok iyi bildiğini belirten Yılmaz, "Ahmet Yılmaz olarak ben de değişim istiyorum. Değişimi yaparken daha birikimli, daha kültürlü, daha bilgili, daha ilkeli ve özellikle de şaibesiz olanı istiyorum. CHP geleneğinden geliyorum, CHP'nin içerisinde kimlerin nerede, kimlerle yakın olduğu bilenlerden biriyim. Bu şartlarda ben değişimden yanayım derken, o koltuğu dolduracak, Atatürk'ün kurduğu partiyi daha ilerlere taşıyacak, sağlam, ilkeli ve ehil kişiler olduğuna inandığımda değişim isterim. Antep deyimiyle peh denecek biri olursa değişim isterim diye konuştu.

"Elimi vicdanıma koyup oyumu kullanacağım"

Şu anda vicdani açıdan ve parti sorumluluğu açısından Deniz Baykal'ın diğer aday veya adaylardan daha ehil ve güvenilir olduğunu, bu nedenle Baykal'a oy vereceğini söyleyen Yılmaz, "Benim öncelikle vicdani ve partili olarak bir sorumluluğum var.

Sorumlu bir partili olarak elimi vicdanıma attığımda Amerika'nın değil, Türkiye'nin çıkarlarını ön planda tutacak, Mustafa Kemal Atatürk'ün ilke ve inkılapları doğrultusunda hareket edecek kişi olarak Deniz Baykal'ı gördüğüm için oyumu Baykal'a vereceğim" diye net açıklamada bulundu.

YTP başarılı olsa Sarıgül CHP'ye döner miydi?

Sarıgül'ün CHP'nin dışındaki partilere siyasi kariyer için siyası kariyer savrulduğunu, ancak çaldığı kapıların yüzünü kapatılması üzerine CHP'ye geldiğini, sırf değişim olsun diye bu kadar ilkesiz ve istikrarsız olan Sarıgül'e oy vermeyeceğini açıklayan Yılmaz, "Sarıgül, her şeyden önce İyi bir partili ve CHP'li değil. Biz 1990 seçimlerinde barajın altına düşüp ağladığımızda bunlar göbek atıyordu. YTP tutsaydı, Sarıgül yeniden CHP'ye döner miydi? Sarıgül YTP'nin tutmamasının üzerine araya en az 10 tane adam soktu. Genel Başkan onu partiye almak istemedi, aldıranlardan biri de Erol Çevikçe'ydi. Tayyip'le görüşmesinin altında yatan nedenlerden biri de kendisini belediye başkan adayı göstermelerini istemesiydi" diye konuştu..

Türk basını çok kötü bir dönem yaşıyor

Yaygın basının donanımsız bir insan olan Sarıgül'ü bu kadar ön plana çıkarmasının altında yatan nedenin ekonomik kazanç olduğunu, basının en fazla kim menfaat sağlarsa ona hizmet ettiğini, Sarıgül'ün da basının bu zaafını bildiği için oyunu kurallarına göre oynadığını ifade eden Yılmaz, "Türk basını çok kötü bir dönem yaşıyor. Türkiye'nin bu duruma gelmesinde basının da rolü ve vebali çok, ama çok fazla. Bast nın bu durumunu bilen Sarıgül, parası ile istediğini yazdırabiliyor. Hal böyle olunca, yaygın basın gerçekler karşısında susuyor, olumsuz olayları ört bas ediyor" dedi.

CHP, kurultaydan güçlenerek çıkacak

Deniz Baykal'ın yıprandığını, ancak mevcut şartları değerlendirdiğinde en sağlam adayın yine Baykal olduğunu yineleyen Yılmaz. "Vicdanımı yaralamadan oyumu Baykal'a vereceğim. Deniz Baykal yıprandı, ben buna katılıyorum, ama tüm bunlara rağmen, şu anda CHP'de sorumluluk taşıyanlar kurultayda Deniz Baykal'a oy vereceklerdir" diye konuştu. Atatürk'ün kurduğu parti olan CHP'nin tüm olumsuz şartlara rağmen ayakta kaldığını, bundan sonra da kalmaya devam edeceğini belirten Yılmaz, kurultaydan sonra CHP'nin dimdik ve emin adımlarla yoluna devam edeceğini sözlerine ekledi.

Görevimizi yapmayıp başka sorumlular arıyoruz

Yaşar Ağyüz ise, Baykal'ın karşısına Sarıgül ve Livaneli dışında yüzü sola dönük, cumhuriyet değerlerinden ödün vermeyen bir aday beklediğini, ancak dün bu umudunun sona erdiğini, kurultay zemininde tartışmaları zararlı ve yanlış gördüğünü söylerken, "Sen kötüsün, ben iyiyim mantığıyla süren tartışmalar CHP'ye yakışmıyor. Onun için ben baştan beri beklemekten yanaydım. Umudum Sarıgül ve Livaneli dışında yüzü sola dönük, çağdaş, demokrasiden yana, cumhuriyet değerlerinden ödün vermeyen, sosyal devlet anlayışını öne çıkan, bir aday istiyordum. Bu saatten sonra bu umudum bitti. Ancak bu saatten sonra yapacağımız partimin yara almadan bu işten çıkmasını sağlamak" diye konuştu.

"Partimi yerde bulmadım"

Gönlünde yatan adayların. Hasan Fehmi Güneş ve Ali Koç olduğunu, fakat bunların adaylıklarının söz konusu olmamasından dolayı illa da değişim diye Baykal'ın dışındaki bir adaya oy vermeyeceğini belirten Ağyüz. "Sarıgül, Baykal dalaşması partiye zarar veriyor. CHP'nin daha fazla yara alması içimizi acıtır. Gönlümüz değişim istiyordu. Ancak değişim, partimizin değerlerine daha bağlı bir insan olsa düşünülebilirdi. Bizim için önemli olan partimiz. İdeolojik değerlere ve dürüstlüğe önem veririm, ben partimi yerde bulmadım" dedi.

Ağyüz, net olanı Sarıgülcü olmadığım

Fikrinin Ankara'ya gittiğinde netleşeceğini, ancak Sarıgül'e oy vermeme konusunda net bir düşünceye sahip olduğunu belirten Ağyüz, "CHP bir kadro hareketidir. Ortak aklın ön plana çıktığı, parti menfaatinin ve ideolojinin önemsendiği bir kongre istiyorum. Bu konuda Baykal şaibesiz, dürüst ve kariyeri olan bir lider. Deniz Baykal'ı kamuoyunda bu noktaya getirme konusunda belediye başkanından sıradan partiliye kadar hepimiz suçluyuz. Bizler önce görevimizi yapmıyoruz, daha sonra görev yapmamanın sorumluluğunu bir başkasına yüklüyoruz. Görev yapmama konusunda bir başkasını gösteriyoruz" şeklinde açıklama yaptı.