Çocuklarımızı internetteki tehlikelerden korumak mümkün mü?
İnternetin çocuklar için ne kadar tehlikeli olduğunu belirlemek için yapılan bir araştırmadan çıkan sonuçlar aileleri endişelendirirken, uzmanlar ailelere çocuklarını kötü niyetli kişilerden korumak için öncelikle “rol model” eksikliğini gidermelerini öneriyor.
Araştırma sonuçlarına göre, 11 yaşında bir kız çocuğu adına açılan sahte profilin sohbet odalarında ahlaksız mesajlara maruz kalmasının ailelerde korku yarattığını ifade eden HelpA Akademi Kurucusu Klinik Psikolog Gülşah Sam Orhan, günümüzde çocukların hem bilgisayarları hem de cep telefonlarında kullandıkları internetin, yaşamlarının çok önemli parçası haline geldiğini kaydetti.
Ailelerin bilgisayar ve interneti çocuklardan uzak tutma konusunda çaresiz kaldığını bildiren Orhan, “Bir yandan çağın gereklerini yerine getirme durumu varken, diğer yandan çocuklarımızı nasıl korumamız gerektiğini ne yazık ki bilmiyoruz. Ailelerin alabileceği önlemlerle internette karşılarına çıkabilecek kötü niyetli kişilerden çocuklarımızı koruyabilmek mümkün” dedi.
Çocukların ergenliğe dek karşı cinsten ebeveynine hayranlık duyduğunu, eğer anne veya babasından birisi bir şekilde çocuğun hayatında yer almıyorsa rol model eksikliğini başka şekillerde doldurmaya çalışacağını anlatan Orhan, şunları kaydetti:“Bazı çocuklar karşı cinsten öğretmenine ilgi duymaya başlarken, bazıları ise yaş sınırı olmaksızın sosyal platformlarda, kimliğinden emin olmadığı kişilerle iletişime girmeye başlar. Bu sohbetler kendinden büyük kişi tarafından yönetildiği için, kişilik bozukluğu ve sosyopatlara denk gelindiğinde konu tacize kadar varabilir. Oldukça tehlikeli olan bu durumdan çocukları uzak tutmanın yolu, ayrı çiftlerde anne ve baba hayattaysa çocuk mutlaka düzenli olarak ayrı olduğu ebeveynle görüştürülmelidir. Çalışan anne babalar ise mutlaka günün belli saatlerini çocuklarına ayırarak, onları bu psikolojiye girmekten alıkoymalılar. Eğer ölüm sebebiyle anne babadan zorunlu ayrı kalım söz konusuysa; sağ ebeveynin çocuğunun karşı cinsinden bir rol model bulması şarttır. Dayılar, halalar bu kişiler arasında olabilmektedir.”
Orhan, çocukların da yetişkinler gibi kendilerini değerli hissetme ihtiyacı duyduklarının altını çizerek, “Araştırmalar değersizlik bilinci temellerinin ilk 6 yıl içinde atıldığını gösteriyor. Çocuğunuzun değerli olduğunu ona hissettirmelisiniz.Onu sürekli sevdiğinizi, onun sizin için çok değerli olduğunu, hataları ve yanlışlarına rağmen onu bir bütün olarak sevdiğinizi söyleyin.En önemlisi karakter yapınıza uygun olmasa bile ona her gün mutlaka sarılın. Bu şekilde davranırsanız; onun kendini sohbet odaları gibi internet portallarında değerli hissetmeye çalışmasının önüne geçersiniz. Sizin mahrum bıraktığınız bu duyguları tuzak olacak kullanacak pek çok sosyopatın internette çocuğunuzu beklediğini unutmayınız” ifadelerini kullandı.
Çocuklardaki güven duygusu gelişiminin internet gibi güvensiz ortamlardan uzak durmasının ilk şartı olduğunu vurgulayan Orhan, güvenli ortamda büyüyen, düzenli aile hayatları olan çocukların güvensiz ortamlarda huzursuzluk duyduklarını ifade etti.
Orhan, çocukların güven duygusunu geliştirmenin en güzel yolunun verilen sözlerin tutulması olduğuna işaret ederek “Bu sözler küçücük şeyler olsa da onun size güvenmesini sağlayacaktır. Güven ortamında büyüyen çocuk, tehlike sezdiği ortamlardan kaçar.Bunun yanında çocuklarınız da tıpkı sizin gibi zaman zaman deşarj olmaya ihtiyaç duyarlar.Bunu reel hayatta yapamadıklarında da sanal ortama yönelirler.Anne baba olarak ne işiniz olursa olsun mutlaka çocuklarınıza vakit ayırmalı, birlikte katılabileceğiniz sosyal aktivitelere değer vermelisiniz.Özellikle anneler oğullarıyla, babalar kızlarıyla daha fazla vakit geçirmeli.Aile bütünlüğü özel planlı günlerle çok daha fazla korunacak, çocuğunuz artı bir sosyal ortama ihtiyaç duymayacaktır” ifadelerini kullandı.
Bilgisayar ve interneti yasaklamak yerine bilgisayarın ortak yaşam gereci olduğuna alıştırmanın da çocukları zararlı sitelerden uzak tutmanın yolu olduğunu kaydeden Orhan, “Bilgisayarı salon gibi ortak alana alarak çocuğunuzu takip edebilirsiniz. Ona bilgisayarın hepinize ait olduğunu, bilgisayarda ona düşen sürede ödevlerini yapabileceğini söyleyebilirsiniz.Bunun yanında aile filtreleri de öneriliyor.Ancak internetten indirilen filtreler ya gerçek değil ya da hacker saldırılarına maruz kaldıklarında tehlikeden korumaya çalıştığınız çocuklarınızı çok daha tehlikeli siteler içine atabiliyorlar.Dolayısıyla bu tarz filtrelerin orijinal yazılımlarını satın almaya çalışın.Orijinal yazılımlar virüs ya da spam riski taşımaz.Dolayısıyla çocuklarınızı cinsel içerikli sitelerden uzak tutar” dedi. ANKA
İnternetin çocuklar için ne kadar tehlikeli olduğunu belirlemek için yapılan bir araştırmadan çıkan sonuçlar aileleri endişelendirirken, uzmanlar ailelere çocuklarını kötü niyetli kişilerden korumak için öncelikle “rol model” eksikliğini gidermelerini öneriyor.
Araştırma sonuçlarına göre, 11 yaşında bir kız çocuğu adına açılan sahte profilin sohbet odalarında ahlaksız mesajlara maruz kalmasının ailelerde korku yarattığını ifade eden HelpA Akademi Kurucusu Klinik Psikolog Gülşah Sam Orhan, günümüzde çocukların hem bilgisayarları hem de cep telefonlarında kullandıkları internetin, yaşamlarının çok önemli parçası haline geldiğini kaydetti.
Ailelerin bilgisayar ve interneti çocuklardan uzak tutma konusunda çaresiz kaldığını bildiren Orhan, “Bir yandan çağın gereklerini yerine getirme durumu varken, diğer yandan çocuklarımızı nasıl korumamız gerektiğini ne yazık ki bilmiyoruz. Ailelerin alabileceği önlemlerle internette karşılarına çıkabilecek kötü niyetli kişilerden çocuklarımızı koruyabilmek mümkün” dedi.
Çocukların ergenliğe dek karşı cinsten ebeveynine hayranlık duyduğunu, eğer anne veya babasından birisi bir şekilde çocuğun hayatında yer almıyorsa rol model eksikliğini başka şekillerde doldurmaya çalışacağını anlatan Orhan, şunları kaydetti:“Bazı çocuklar karşı cinsten öğretmenine ilgi duymaya başlarken, bazıları ise yaş sınırı olmaksızın sosyal platformlarda, kimliğinden emin olmadığı kişilerle iletişime girmeye başlar. Bu sohbetler kendinden büyük kişi tarafından yönetildiği için, kişilik bozukluğu ve sosyopatlara denk gelindiğinde konu tacize kadar varabilir. Oldukça tehlikeli olan bu durumdan çocukları uzak tutmanın yolu, ayrı çiftlerde anne ve baba hayattaysa çocuk mutlaka düzenli olarak ayrı olduğu ebeveynle görüştürülmelidir. Çalışan anne babalar ise mutlaka günün belli saatlerini çocuklarına ayırarak, onları bu psikolojiye girmekten alıkoymalılar. Eğer ölüm sebebiyle anne babadan zorunlu ayrı kalım söz konusuysa; sağ ebeveynin çocuğunun karşı cinsinden bir rol model bulması şarttır. Dayılar, halalar bu kişiler arasında olabilmektedir.”
Orhan, çocukların da yetişkinler gibi kendilerini değerli hissetme ihtiyacı duyduklarının altını çizerek, “Araştırmalar değersizlik bilinci temellerinin ilk 6 yıl içinde atıldığını gösteriyor. Çocuğunuzun değerli olduğunu ona hissettirmelisiniz.Onu sürekli sevdiğinizi, onun sizin için çok değerli olduğunu, hataları ve yanlışlarına rağmen onu bir bütün olarak sevdiğinizi söyleyin.En önemlisi karakter yapınıza uygun olmasa bile ona her gün mutlaka sarılın. Bu şekilde davranırsanız; onun kendini sohbet odaları gibi internet portallarında değerli hissetmeye çalışmasının önüne geçersiniz. Sizin mahrum bıraktığınız bu duyguları tuzak olacak kullanacak pek çok sosyopatın internette çocuğunuzu beklediğini unutmayınız” ifadelerini kullandı.
Çocuklardaki güven duygusu gelişiminin internet gibi güvensiz ortamlardan uzak durmasının ilk şartı olduğunu vurgulayan Orhan, güvenli ortamda büyüyen, düzenli aile hayatları olan çocukların güvensiz ortamlarda huzursuzluk duyduklarını ifade etti.
Orhan, çocukların güven duygusunu geliştirmenin en güzel yolunun verilen sözlerin tutulması olduğuna işaret ederek “Bu sözler küçücük şeyler olsa da onun size güvenmesini sağlayacaktır. Güven ortamında büyüyen çocuk, tehlike sezdiği ortamlardan kaçar.Bunun yanında çocuklarınız da tıpkı sizin gibi zaman zaman deşarj olmaya ihtiyaç duyarlar.Bunu reel hayatta yapamadıklarında da sanal ortama yönelirler.Anne baba olarak ne işiniz olursa olsun mutlaka çocuklarınıza vakit ayırmalı, birlikte katılabileceğiniz sosyal aktivitelere değer vermelisiniz.Özellikle anneler oğullarıyla, babalar kızlarıyla daha fazla vakit geçirmeli.Aile bütünlüğü özel planlı günlerle çok daha fazla korunacak, çocuğunuz artı bir sosyal ortama ihtiyaç duymayacaktır” ifadelerini kullandı.
Bilgisayar ve interneti yasaklamak yerine bilgisayarın ortak yaşam gereci olduğuna alıştırmanın da çocukları zararlı sitelerden uzak tutmanın yolu olduğunu kaydeden Orhan, “Bilgisayarı salon gibi ortak alana alarak çocuğunuzu takip edebilirsiniz. Ona bilgisayarın hepinize ait olduğunu, bilgisayarda ona düşen sürede ödevlerini yapabileceğini söyleyebilirsiniz.Bunun yanında aile filtreleri de öneriliyor.Ancak internetten indirilen filtreler ya gerçek değil ya da hacker saldırılarına maruz kaldıklarında tehlikeden korumaya çalıştığınız çocuklarınızı çok daha tehlikeli siteler içine atabiliyorlar.Dolayısıyla bu tarz filtrelerin orijinal yazılımlarını satın almaya çalışın.Orijinal yazılımlar virüs ya da spam riski taşımaz.Dolayısıyla çocuklarınızı cinsel içerikli sitelerden uzak tutar” dedi. ANKA
RSS