Manisa’ya çalışmak için gelen yüzlerce tarım işçisinin sorunları, pandemide daha da katlandı. Sıcak ve temiz su ihtiyacı ciddi. Ücret eşitsizliği ve eğitimden kopan çocuklar ise her yıl daha da artıyor.
Sebze tarımının yoğun olduğu Manisa’ya gelen mevsimlik tarım işçileri, Nisan ayından Ekim-Kasım aylarına kadar pek çok farklı yerde ve işte çalışıyor. Düşük ücretler en büyük sorunken, üzerine bir de barınma koşullarının zorluğu ekleniyor.
"Aldığımız ücretler emeğimizi karşılamıyor"
Manisa'ya Urfa Viranşehir'den gelen 23 yaşındaki tarım işçisi Mahmut’un da ilk şikayeti barınma:
"Çalıştığımız yerde yaşam şartlarından barınma, yiyecek ve içecek suya ulaşmamız kısıtlı. Tarlaya giderken bizi taşıyacak araçlar da güvenli değil. Çoğu zaman traktörle taşınıyoruz ve her tarafı açık olduğu için sabahları çok üşüyoruz. Hatta yere düşüp ölmemiz de olağan. Günde 7-8 saat çalışıyoruz fakat yasal güvencemiz olmadığı için bu 10-12 saate kadar çıkabiliyor. Buraya gelen her işçi yoksulluktan geliyor. Aldığımız ücretler emeğimizi tam karşılamıyor. Paranın çoğu memlekete gidiş geliş ücretine gidiyor zaten."
Temiz suya ulaşmak bile sıkıntı
Genellikle Manisa’daki köy çıkışlarına yakın noktalarda kalan mevsimlik tarım işçileri ya çadırlarda ya da derme çatma kerpiç evlerde yaşıyorlar. Su ihtiyacını civardaki tarla başlarında konumlanan su sondajlarından karşılayan işçiler, temiz suya ulaşmakta zorlanıyorlar.
Manisa’da bir köy çıkışında çadırda kalan B.A işverenlerin kurdukları çadırlarda 4-5 yıldır kaldıklarını söylüyor:
"Şırnak’tan geldim. 4-5 yıldır buraya gidip geliyoruz zaten, çadırlar hep aynı çadırlar. Su ihtiyacımızı da etraftaki tarla başlarına kurulan su pompalarından karşılıyoruz ama çoğu zaman kumlu akıyor su. Çadırlarımız yazın pek soğuk olmuyor sadece sabaha karşı çok üşüyoruz. Sinek, böcek, yılan çok oluyor tabii. Bazen yanımızdaki tarlalar sulandığında çadırlarımızın altı ıslanabiliyor ve bu yüzden kuru yiyeceklerimiz küflenebiliyor."
Kadınların yükü iki kat fazla
Ve elbette kadınlar ile çocuklar… Mevsimlik işlerin en ucuz emeği onlar. Kadınlar, bütün gün tarlada çalışmalarının yanında, kaldıkları yerde de "ev işleri"nin yükünü sırtlıyorlar. Buna rağmen aldıkları ücretler, erkeklerin çok altında. Ayrıca hijyenden yoksun şartlarda kalan kadınlarda enfeksiyonel rahatsızlıklar da sık sık görülebiliyor.
Manisa’ya Urfa’dan gelen R.T. 20 yaşında genç bir kadın. 5 yıldır Manisa’ya çalışmak için geliyor: Kaldıkları yerlerde en fazla ihtiyaç duydukları şey sıcak su. Hijyenden uzak şartlarda yaşamaya çalışıyoruz. Erkeklerle aynı şartlarda çalışıyoruz ve ayrıca eve dönünce ev işleri de bizi bekliyor, fakat aldığımız ücretler eşit değil, 10 lira gibi bir fark olabiliyor" diyor R.T.
Pandemi, koşulları ve sorunları daha da ağırlaştırmış. Geçen yıl yaşadığı bir olayı hatırlatıyor R.T.:
"Pandeminin ilk aylarında Manisa’ya geldik. Yolda sürekli kimlik kontrolü ve ateş ölçme süreçlerinden geçerek geldik. Kaldığımız ev köy içindeydi ve diğer köylülerle evimiz yan yanaydı. Sürekli jandarmalar uğruyordu evimize ve ateş ölçümü yapılıyordu. Köylülerin camlarından bizi izlediklerini görüyordum, sanki virüslüymüşüz gibi."
"Tarım işçisi belgeli" öğrenci
Ailesiyle birlikte Urfa Viranşehir’den gelen Melik ise daha 15 yaşında.
12 yaşında başlamış çalışmaya. Günde 8 saat tarlada ter döküyor ve üzerine uzaktan eğitim ile okuluna devam etmeye çalışıyor. Onun işle eğitim arasındaki yaşamı, Türkiye’de binlerce çocuğun kıstırıldığı yaşamı özetliyor:
3 yıldır bu işlerde çalışıyorum. Uzaktan eğitimde devamsızlık almamak için gelmeden önce mevsimlik tarım işçisi belgesi çıkarttım. Ama derslerim çok aksıyor. Kendi memleketimde olmayı ve derslere katılmayı çok isterdim. Bu yaşlarda arkadaşlarımla vakit geçirmek yerine bir yılımın yarısını başka yerlerde eğitimden uzak geçiriyorum."
Yüzlerce çocuk eğitimden koptu
Bölgedeki tarım işçilerinin yaşadıkları zorlukları bianet’e anlatan Kalkınma Atölyesi’nin Manisa İli Sorumlusu İhsan İznebioğlu’nun da ilk dikkat çektiği konu, kadınlar ve erkekler arasındaki ücret farkı. Eşit bir ücret sistemine hiç rastlanmamış Manisa’da.
Diğer sorun da çocuk işçiliği. İznebioğlu, Manisa genelinde Kalkınma Atölyesi’nin 2019 yılında yaptığı saha araştırmasına göre, 26 geçici çadır yerleşiminde toplam 1.360 çocuğun olduğunu söylüyor: "Daha da önemlisi zorunlu eğitim çağındaki 6-14 yaş gurubunda ve 15-18 yaş grubunda 345 çocuk olmak üzere 989 çocuğun sadece 13’ü ilde eğitimine devam edebiliyor."
Pandemi için de tedbirlerin alındığını, kamunun temizlik ve hijyen malzemeleri sağladığını, seyahat kısıtlamalarından dolayı mevsimlik işçilerin de sıkı denetime tabi tutulduğunu ifade eden İznebioğlu, "Çalışma ortamına seyahatlerinde fazla yolcu sayısı pandemi açısından risk taşıdığı için sık sık kontroller yapılıyor. Geçici çadır yerleşimlerinde de çadır sayısı çoğaltılıp, çadır başına konaklayan kişi sayısı azaltılmamakta" bilgisini verdi.
Eğitim-Sen Manisa Şube Başkanı İsmail Şener de Milli Eğitim Bakanlığı’nın Manisa’da çocuk işçilerin eğitimine yönelik herhangi bir faaliyeti bulunmadığını belirterek, "Mevsimlik tarım işçisi çocuklar artık MEB’in gündeminden tamamen çıkmış durumda" diyor.