ANASAYFA arrow right Ekonomi

Benim gizli ajandam yok

Benim gizli ajandam yok
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 04.09
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 04.09
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin artık borç alan değil borç veren ülke konumuna gittiğini söyledi. Bir Banka Genel Müdürünün sözlerini de eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Benim gizli ajandam yok!” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin artık borç alan değil borç veren ülke konumuna gittiğini söyledi. Bir Banka Genel Müdürünün sözlerini de eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Benim gizli ajandam yok!” dedi.Gezi olaylarına da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “gezi olayları karşısında biz dik durmasaydık bugün çok farklı bir Türkiye’de yaşıyor olacaktık” ifadelerini kullandı.
Türkiye Sanayici ve İş Adamları Derneği (TÜSİAD ) Yüksek İstişare Toplantısı İstanbul’da yapıldı. Toplantıya onur konuğu olarak katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2003- 2014 arasında başbakanlık vazifesini ifa dönemi boyunca hükümetlerin en öncelikli gündem maddesinin ekonomi olduğunu söyledi.
28 Şubat sürecinin Türkiye’ye kaybettirdiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “28 Şubat müdahalesi, halkın oyları ile iş başına gelmiş bir iktidarı post modern darbe ile görevden uzaklaştırdı. 54’üncü hükümet sadece bir yıl görevde kalmıştı.Ancak o bir yıllık kısa süreli zaman zarfında ekonomiye ilişkin oldukça önemli adımlar atılmıştı.54’üncü hükümetin programı, hedefler, icraatları karmaşa ortamında dikkate alınmadı.Gücü elinde bulunduran bir darbe koalisyonu ne pahasına olursa olsun hükümet devrilecek dedi, maalesef seçimle gelen bir hükümet manşetlerle, brifinglerle, açıklamalar ve çeşitli ayak oyunları ile görevden uzaklaştırıldı” dedi.
20 Şubat darbesinin ekonomide dengeleri alt üst ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamasına şöyle devam etti:
Faizler yükseldi, İMF ile çok yüksek faizli anlaşmalar yapıldı, belirsizlik, istikrarsızlık yatırımların önünde ciddi bir engel teşkil etti. 28 Şubat sonrasında başlayan süreç hiç kimseye hiçbir şey kazandırmadı. 28 Şubat darbesi, çok küçük bir azınlığın mutlu bir azınlığın çok ciddi manalarda kazançlar elde etmesini sağlamış olabilir. Türkiye’de öyle bir sistem, öyle bir döngü inşa edilmiş ki, ne zaman işler iyiye gitse, ne zaman herkesin kazanmaya başladığı bir süreç olsa işte o zaman darbe olmuş. O zamanlarda kaos ortaya çıkmış. Türkiye bunu defalarca ve tekrar tekrar yaşadı.”
“Dün idam yıl dönümü olan merhum Menderes başında olduğu hükümet ekonomiyi büyütüyordu. Ekonomik operasyonlar yaptılar o dönemlerde.En sonunda da askeri darbe yapıp hükümeti uzaklaştırdılar.Şimdi bu dönemi yaşça benden çok daha büyük olanlar kendileri de yaşadı. İçerde ve dışarıda birileri sadece biz kazanalım millete ne olursa olsun dediler. O kadar ki bizim olmadığımız yerde hiç kimse olmasın dediler. Anadolu’da palazlanan yatırımlardan rahatsızlık duydular ve bunların önünü de kesmeye çalıştılar.”
“Biz göreve gelirken bir şey söyledik, 'herkes kazanacak, Türkiye kazanacak' 77 milyonun hep birlikte kazanması, Türkiye’nin adalet içinde kalkınması bizim en önemli hedefimiz oldu. Türkiye’de ötelenmiş, itilmiş, hatta unutulmuş kesimler vardı, hepsinin elinden tutma gayreti içinde olduk. Terk edilmiş, unutulmuş, ihmal edilmiş bölgeler vardı. 780 bin kilometrekarelik vatan topraklarının artık tamamının ihyası bizim en önemli hedefimiz oldu. Her birine ulaşmanın çabası içinde olduk.”
“Şimdi hiç kimse kusura bakmasın, samimi konuşacağım. Benim gizli ajandam yok! Bir bankamızın yönetim kurulu başkanı çıkıyor bir ifade kullanıyor.Son yıllarda istikrara, güvenliğimize, birliğimize, yönetim kurulları olarak, bu tür saldırılara atıfta bulunarak son derece karamsar bir tablo ortaya koyuyor.Neymiş elde edilen başarılara gölge düşmüş.Neymiş Türkiye’nin yurt dışında itibarı zedelenmiş, neymiş hukuk sistemi sorgulanmaya başlanmış. Bunu söyleyen şahsın Yönetim Kurulu Başkanlığını yaptığı bankanın, bir inceleme yaptırdım son 12 yılda aktifleri 8 kat, mevduatları 6 kat büyümüş. Kusura bakmayın, artık yan gelip yatan bir Başbakan yok, şimdi Cumhurbaşkanıyım, cumhurbaşkanı da yok. Bunu görünce el insaf dedim. Kast edilen nedir?”
“Gezi olayları, 17-25 Aralık darbe girişimi, bu çirkin bu ihanet girişimlerinin karşısında, dimdik durduğumuz için son 12 yılda kazancına kazanç katanlar çıkıyor rahatsızlık ifade ediyor. İşte bu zihniyetin bu düşüncenin arkasında, biraz önce ifade ettiğim eski Türkiye’nin alışkanlıkları var. Eski Türkiye’nin o kısır döngüsü var. Burada açık konuşacağım! Ağaç dediler, çevre dediler, park dediler günlerce sokakları işgal ettiler, sokakları adeta yağmaladılar. Başbakanlığım döneminde ağaç ve fidan olarak dikilen: 3 milyar. Şu anda hazırlanan iddianame de telefon konuşmaları asıl maksadın ne olduğunu ortaya koyuyor.Bir yerlerden bol miktarda paralar alınıyor, lojistik destek sağlanıyor, ağaç için, park için değil hükümeti devirmek için bir takım vandallar sokağı örgütlüyor. Hepsi ortaya çıktı.”
“Türkiye’de yaşanan gezi olaylarının benzeri gördünüz, Mısır'da yaşandı. Ukrayna’da yaşandı. Suriye’deki durumu görüyorsunuz sonuç ortada.Mısır'da demokrasiyi katlettiler.Yüzde 52 ile iktidar olmuş bir başbakanı yanında Milli Savunma Bakanı olan zat darbe ile indirdi.Peki, dünyada demokrasinin beşiği olan ülkelerden se var mı? Yok! Kendileri ile bunları hep konuşuyorum.Bir taraftan halkın iradesine, milli iradeye saygı diyeceksiniz, milli iradenin getirdiği cumhurbaşkanına saygı dayayacaksınız. Yetmedi yakın siyasi tarihimiz de yok! Bir günde 5 bini aşkın insanı öldürdüler.Ukrayna’da bir ülkeyi mahvettiler.Yüzlerce insan hayatını kaybetti, ülke bölünmenin eşiğine geldi, Kırım işgal edildi.Bu iki ülkeyi uçurumun eşiğine getirdiler.Suriye zaten bir felaketi yaşıyor. 250 bine yakın ölüm var, 6 milyona yakın göç var, bununda 1 milyon 250 bini bizim ülkemizde. Gezi olayları karşısında biz dik durmasaydık bugün çok farklı bir Türkiye’de yaşıyor olacaktık.” ANKA

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *