ANASAYFA arrow right Ekonomi

Çalışma ve yaşam koşulları sefalet ve köleliğe sürükleniyor

Çalışma ve yaşam koşulları sefalet ve köleliğe sürükleniyor
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 04.14
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 04.14
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), milyonlarca işçinin nasıl yaşayacağını doğrudan etkileyen asgari ücretin AK Parti tarafından yüzde 3+3 olarak açıklandığını vurgulayarak
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), milyonlarca işçinin nasıl yaşayacağını doğrudan etkileyen asgari ücretin AK Parti tarafından yüzde 3+3 olarak açıklandığını vurgulayarak, “Açlık sınırının altında bir asgari ücrette ısrar eden AKP hükümeti sadece asgari ücret alanları değil, emeği ile geçinen herkesin çalışma ve yaşam koşullarını sefalet ve köleliğe sürüklemektedir” dedi.
KESK, yaptığı yazılı açıklamada, bugün gelir adaletsizliği, emeğin güvencesizleştirilmesi, ücretlerin düşürülmesi ve sosyal hakların gasp edilmesiyle Türkiye “emekçi sınıflarını” ilgilendiren bölüşüm sorununun giderek daha ağırlaştığı bir dönemin içinden geçildiği belirtildi.
Türkiye’nin uluslararası sermayeye bağımlı bir ekonomik büyüme modeli izlediği belirtilen açıklamada, “Paylaşım, bölüşüm gibi boyutları ele alındığında refahın neredeyse bir avuç insanın elinde toplandığı AKP döneminde bugüne kadar sağlanan ekonomik büyüme, küresel krizin de etkisiyle bugün sert bir yavaşlama dönemine girmiştir” denildi.
KESK, milyonlarca işçinin nasıl yaşayacağını doğrudan etkileyen asgari ücretin AK Parti tarafından yüzde 3+3 olarak açıklandığını vurgulayarak, “İşçilere günlük 1 lira civarında bir zam yeterli görülmektedir. Açlık sınırının altında bir asgari ücrette ısrar eden AKP hükümeti sadece asgari ücret alanları değil, emeği ile geçinen herkesin çalışma ve yaşam koşullarını sefalet ve köleliğe sürüklemektedir. İş cinayetlerinin, hak gasplarının gölgesinde, yoğun çalışma sürelerine karşın, düşük ücretlerle çalışmak zorunda bırakılan işçilerin, emekçilerin aileleri ile birlikte insan onuruna yaraşır bir biçimde yaşayabilecekleri, insana yaraşır bir çalışma rejimine duyulan ihtiyaç her geçen gün daha fazla artmaktadır” dedi.
Eşitsizliği, adaletsizliği, sömürüyü arttıran bu saldırılara karşı emeklerini savunacaklarını vurgulayan KESK, eşit ve adil bir ücret için şunları sıraladı:
-Asgari ücret kapalı kapılar ardında, karar yetkisini hükümetin tekelci iktidarında topladığı komisyonlarla değil, toplu pazarlık gücünün yansıyacağı, işçilerin sadece ücretlerini değil, sosyal, demokratik ve kültürel kazanımlarını gözeten toplu iş sözleşmesi ile belirlenmelidir;
-İşçilerin toplu iş sözleşme hakkını yok etmeye yönelik hayata geçirilen “Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu” geri çekilmeli, işçi sendikalarını işyerlerinin dışına iten baraj uygulaması kaldırılmalıdır. Toplu İş Sözleşmesi, işçilerin toplu pazarlık gücünden doğan bir haktır. Ancak özgür bir toplu iş sözleşmesi ile emekçinin kazanımları korunabilir.
-Sadece işçiler için değil, ülkemizde emeği ile geçinen tüm ücretliler için yaşamsal öneme sahip asgari ücret belirlenirken bir işçinin ailesi ile birlikte tüm zorunlu ihtiyaçlarının karşılayabileceği bir ücret temel alınmalıdır.
-Asgari ücret belirlenirken gözetilen enflasyon, gelir gruplarının farklı tüketim kalıpları gözetilerek, her gelir grubunun yaşadığı enflasyonun, hayat pahalılığının farklı olduğu bilinci ile hesaplanmalıdır.
-Asgari ücret belirlenirken yaş, işkolu vb. ayrımı yapılmamalı, bölgesel asgari ücrete uygulanması yolundaki girişimler derhal durdurulmalıdır.”ANKA

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *