Dar ve sabit gelirli kesimlerin geçim şartları her geçen gün giderek ağırlaşıyor
Vatandaşların kemeleri sıkmaya devam ettiği Eylül ayı itibariyle dört kişilik ailenin açlık sınırı bin 361 TL, yoksulluk sınırı ise 4 bin 434 TL'ye yükseldi.
Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (TÜRK-İŞ) “açlık ve yoksulluk sınırı” araştırmasına göre 2015 Eylül ayı itibariyle; dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) bin 361.29 TL, gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer harcamaların toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 4 bin 434.16 TL oldu.
TÜRK-İŞ hesaplamasına göre, sağlıklı ve dengeli beslenebilmek için dört kişilik bir ailenin yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı son bir ayda 17 TL arttı. 2015 yılının ilk dokuz ayı sonunda ise ailenin mutfak harcamasına 129 TL ek yük geldi. Ailenin aylık yaşam maliyetindeki artış ise yılbaşına göre 420 TL oldu.
Bekar olan bir çalışanın aylık yaşama maliyeti bugün bin 648 TL ve bu maliyet yılbaşına göre 191 TL arttı. Oysa aynı dönem itibariyle asgari ücret artışı sadece 110 TL.
Fiyat artışlarının “kepçeyle” ve fakat ücret gelirleri artışının “kaşıkla” olduğu bir yapıda çalışanlar başta olmak üzere dar ve sabit gelirli kesimlerin geçim şartları her geçen gün giderek ağırlaşıyor.
TÜRK-İŞ araştırmasından:“Kurban Bayramı ile birlikte, et fiyatı yanı sıra yaş sebze-meyvedeki fiyat artışı, döviz kurundaki artışın gıda fiyatlarına yansıması sonucu mutfak harcaması yukarıya doğru artış eğilimini sürdürmektedir.
Dar ve sabit gelirli kesimlerin harcamalarında ağırlıklı yer kaplayan gıdadaki fiyat artışı ortalama tüketici fiyatlarındaki artışın üzerinde olmaya devam etmektedir. Çalışanların aile bütçesinde önemli ağırlığı bulunan gıda fiyatlarındaki artışın ortalama fiyat artışı üzerinde seyretmesi, genel fiyatlardaki artış ile yaşanan enflasyon arasındaki makasın açılmasına neden olmaktadır. Bu durum gerçekleşen resmi enflasyon oranın tartışılmasına da yol açan bir unsur olmaktadır.”
TÜRK-İŞ’in verileri temel alındığında “mutfak enflasyonundaki” değişim 2015 Eylül ayı itibariyle şöyle oldu:
“Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin ‘gıda için’ yapması gereken asgari harcama tutarı bir önceki aya göre yüzde 1.24 oranında artış gösterdi. Yılın ilk dokuz aylık dönemi sonunda artış yüzde 10.46 oranında oldu. Gıda enflasyonunda on iki ay itibariyle artış oranı yüzde 14.39. Yıllık ortalama artış oranı ise yüzde 14.46 olarak hesaplandı.”
Gıda harcaması çalışmasına temel alınan beslenme kalıbında yer alan ürünlerin fiyatlarında Eylül 2015 itibariyle şu değişimler gözlendi:
“Süt, yoğurt, peynir grubunda; fiyatlar pek değişmedi. Ancak her fiyat artışı öncesi uygulanan ‘indirimli etiket’ özellikle süt ve peynir ürünlerinde dikkati çekti.
Et, tavuk, balık, sakatat, bakliyat ürünlerinin bulunduğu grupta; Kurban Bayramı ile birlikte etin kilogram fiyatı kıyma ve kuşbaşında yaklaşık 2 TL arttı. Hesaplamada dikkate alınmayan bonfilenin kilogramı 79 TL ile günlük asgari ücretin iki katından fazla oldu. Sakatat fiyatı şimdilik yine aynı kaldı. Tavuk fiyatı da değişmedi. Et fiyatlarındaki artış, mevsimin başlamasıyla tezgahlarda yer bulan balık fiyatlarıyla biraz dengelendi. Yumurta fiyatı ise yine arttı. Bakliyat (nohut, mercimek, kuru fasulye, barbunya vb) ürünlerinin fiyatı kısmen yeni sezon ve biraz döviz kurundaki artışın yansıması nedeniyle yükseldi. Kuru fasulye, barbunya, yeşil mercimek fiyatında biraz artış tespit edildi.
Yaş sebze-meyve fiyatları bu ay ortalamada arttı. Geçtiğimiz ay 3.34 TL olarak hesaplanan ortalama yaş-sebze kilogram fiyatı bu ay 3.46 TL oldu. Ortalama sebze fiyatı gerilerken, bayramı da etkisiyle meyve fiyatı artış gösterdi. Bu ay sebze kilogram fiyatı 3.34 TL ve meyve ortalama kilogram fiyatı 3.65 TL olarak hesaplandı. Mutfağın en fazla tüketilen gıda ürünleri arasında yer alan patates ve kuru soğan fiyatı aynı kaldı. Hesaplama yapılırken -her zaman olduğu gibi- pazardaki mevsim ürünleri esas alındı ve ürünlerin tek tek ağırlığı yerine genel meyve-sebze tüketimi miktarından hareket edildi.
Ekmek, pirinç, un, makarna, irmik gibi ürünlerin bulunduğu grupta; un fiyatı biraz arttı, diğer ürünlerde bir fiyat değişikliği olmadı.
Son grup içinde yer alan gıda maddelerinden; tereyağı ve margarin, fiyatı aynı kaldı, zeytinyağı fiyatı arttı, ayçiçeği yağı fiyatı ise biraz geriledi. Zeytin fiyatı, çeşidine göre fiyatlar değişse de ortalamada aynı kaldı. Şeker ve tuz ile bal, reçel ve pekmez fiyatı değişmedi. Yağlı tohum (ceviz, fındık, fıstık, ayçekirdeği vb) ürünlerinden fındık fiyatı yeni mahsul ürünün piyasaya girmesiyle ucuzladı, diğerleri aynı kaldı. Baharat (kimyon, nane, karabiber, vb) ürünlerinin fiyatı -karabiberdeki artış dışında- aynı kaldı. Çay ve ıhlamur fiyatı artarken, salça fiyatı düştü.” ANKA
Vatandaşların kemeleri sıkmaya devam ettiği Eylül ayı itibariyle dört kişilik ailenin açlık sınırı bin 361 TL, yoksulluk sınırı ise 4 bin 434 TL'ye yükseldi.
Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (TÜRK-İŞ) “açlık ve yoksulluk sınırı” araştırmasına göre 2015 Eylül ayı itibariyle; dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) bin 361.29 TL, gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer harcamaların toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 4 bin 434.16 TL oldu.
TÜRK-İŞ hesaplamasına göre, sağlıklı ve dengeli beslenebilmek için dört kişilik bir ailenin yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı son bir ayda 17 TL arttı. 2015 yılının ilk dokuz ayı sonunda ise ailenin mutfak harcamasına 129 TL ek yük geldi. Ailenin aylık yaşam maliyetindeki artış ise yılbaşına göre 420 TL oldu.
Bekar olan bir çalışanın aylık yaşama maliyeti bugün bin 648 TL ve bu maliyet yılbaşına göre 191 TL arttı. Oysa aynı dönem itibariyle asgari ücret artışı sadece 110 TL.
Fiyat artışlarının “kepçeyle” ve fakat ücret gelirleri artışının “kaşıkla” olduğu bir yapıda çalışanlar başta olmak üzere dar ve sabit gelirli kesimlerin geçim şartları her geçen gün giderek ağırlaşıyor.
TÜRK-İŞ araştırmasından:“Kurban Bayramı ile birlikte, et fiyatı yanı sıra yaş sebze-meyvedeki fiyat artışı, döviz kurundaki artışın gıda fiyatlarına yansıması sonucu mutfak harcaması yukarıya doğru artış eğilimini sürdürmektedir.
Dar ve sabit gelirli kesimlerin harcamalarında ağırlıklı yer kaplayan gıdadaki fiyat artışı ortalama tüketici fiyatlarındaki artışın üzerinde olmaya devam etmektedir. Çalışanların aile bütçesinde önemli ağırlığı bulunan gıda fiyatlarındaki artışın ortalama fiyat artışı üzerinde seyretmesi, genel fiyatlardaki artış ile yaşanan enflasyon arasındaki makasın açılmasına neden olmaktadır. Bu durum gerçekleşen resmi enflasyon oranın tartışılmasına da yol açan bir unsur olmaktadır.”
TÜRK-İŞ’in verileri temel alındığında “mutfak enflasyonundaki” değişim 2015 Eylül ayı itibariyle şöyle oldu:
“Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin ‘gıda için’ yapması gereken asgari harcama tutarı bir önceki aya göre yüzde 1.24 oranında artış gösterdi. Yılın ilk dokuz aylık dönemi sonunda artış yüzde 10.46 oranında oldu. Gıda enflasyonunda on iki ay itibariyle artış oranı yüzde 14.39. Yıllık ortalama artış oranı ise yüzde 14.46 olarak hesaplandı.”
Gıda harcaması çalışmasına temel alınan beslenme kalıbında yer alan ürünlerin fiyatlarında Eylül 2015 itibariyle şu değişimler gözlendi:
“Süt, yoğurt, peynir grubunda; fiyatlar pek değişmedi. Ancak her fiyat artışı öncesi uygulanan ‘indirimli etiket’ özellikle süt ve peynir ürünlerinde dikkati çekti.
Et, tavuk, balık, sakatat, bakliyat ürünlerinin bulunduğu grupta; Kurban Bayramı ile birlikte etin kilogram fiyatı kıyma ve kuşbaşında yaklaşık 2 TL arttı. Hesaplamada dikkate alınmayan bonfilenin kilogramı 79 TL ile günlük asgari ücretin iki katından fazla oldu. Sakatat fiyatı şimdilik yine aynı kaldı. Tavuk fiyatı da değişmedi. Et fiyatlarındaki artış, mevsimin başlamasıyla tezgahlarda yer bulan balık fiyatlarıyla biraz dengelendi. Yumurta fiyatı ise yine arttı. Bakliyat (nohut, mercimek, kuru fasulye, barbunya vb) ürünlerinin fiyatı kısmen yeni sezon ve biraz döviz kurundaki artışın yansıması nedeniyle yükseldi. Kuru fasulye, barbunya, yeşil mercimek fiyatında biraz artış tespit edildi.
Yaş sebze-meyve fiyatları bu ay ortalamada arttı. Geçtiğimiz ay 3.34 TL olarak hesaplanan ortalama yaş-sebze kilogram fiyatı bu ay 3.46 TL oldu. Ortalama sebze fiyatı gerilerken, bayramı da etkisiyle meyve fiyatı artış gösterdi. Bu ay sebze kilogram fiyatı 3.34 TL ve meyve ortalama kilogram fiyatı 3.65 TL olarak hesaplandı. Mutfağın en fazla tüketilen gıda ürünleri arasında yer alan patates ve kuru soğan fiyatı aynı kaldı. Hesaplama yapılırken -her zaman olduğu gibi- pazardaki mevsim ürünleri esas alındı ve ürünlerin tek tek ağırlığı yerine genel meyve-sebze tüketimi miktarından hareket edildi.
Ekmek, pirinç, un, makarna, irmik gibi ürünlerin bulunduğu grupta; un fiyatı biraz arttı, diğer ürünlerde bir fiyat değişikliği olmadı.
Son grup içinde yer alan gıda maddelerinden; tereyağı ve margarin, fiyatı aynı kaldı, zeytinyağı fiyatı arttı, ayçiçeği yağı fiyatı ise biraz geriledi. Zeytin fiyatı, çeşidine göre fiyatlar değişse de ortalamada aynı kaldı. Şeker ve tuz ile bal, reçel ve pekmez fiyatı değişmedi. Yağlı tohum (ceviz, fındık, fıstık, ayçekirdeği vb) ürünlerinden fındık fiyatı yeni mahsul ürünün piyasaya girmesiyle ucuzladı, diğerleri aynı kaldı. Baharat (kimyon, nane, karabiber, vb) ürünlerinin fiyatı -karabiberdeki artış dışında- aynı kaldı. Çay ve ıhlamur fiyatı artarken, salça fiyatı düştü.” ANKA