ANASAYFA arrow right Ekonomi

Ekonomik dengeler değişecek

Ekonomik dengeler değişecek
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 03.59
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 03.59
yaşanan yükseliş borsa ve altında sert değer kayıplarını getirirken yatırım tercihlerinde dengeleri değiştirdi.
Doğalgaz ve elektriğin zamlanması bekleniyor

MÜSİAD Şube Başkanı Ali Kılçık, Faiz ve dövizde yaşanan yükseliş borsa ve altında sert değer kayıplarını getirirken yatırım tercihlerinde dengeleri değiştirdi. Gelişmekte olan ülkelerden para çıkışları sürerken, gelişmiş ülkelerin borsaları daha dirençli ve kurları yükseliyor” dedi..
Kılçık, “Tansiyonun artması ya da belli bir dozda sürekliliğini koruması ister istemez yabancı sermayenin gelişinde tereddütlere yol açabildiği gibi mevcut sıcak paranın da kademeli olarak çıkışına sebep olabilir. Gezi protestoları ile birlikte başlayan gerginlik sonrasında durulduysa da şimdilerde farklı bir platformda devam ediyor” diye konuştu..
Borçlanma maliyeti artıyor…
Özellikle de AB ülkeleri ile gözlenen atışmaların orta ve uzun vadede ekonomiye de olumsuz etkide bulunabileceğine dikkat çekerek, “.Kuşkusuz uluslararası sermayenin ilgisinde gözlenecek düşüş, piyasalara olumsuz yansıyacaktır.Mevcut haliyle dahi faiz oranlarındaki artış firmaların borçlanmalarında maliyetin artmasına neden olurken döviz borcu olan firmaların borç yükü de artış kaydetmekte.
Bu durum ister istemez şirketlerin mali yapılarındaki göstergelerin olumsuza dönmesine neden olurken, etkisini borsalarda da göstermekte. Yatırımcı ise yeni durum karşısında alternatif yatırım arayışına giriyor.Bir kısmı yükselen faizlere bağlı olarak alternatif araçları değerlendirmeyi düşünürken faize dayalı alternatifleri tekrar önce çekenlerin sayısında da artış gözlenebilir.
Diğer taraftan “düşerken alınır” şiarına bağlı olanlar ise borsayı ve altını daha yakından takibe aldı.Meseleye bu perspektif ile bakan yatırımcılar, özellikle düşen borsa ve altına pek de mesafeli değiller.Onlar alt seviyelerde maliyet oluşturmak için zaman kollarken daha fazla kazanmanın yolu olarak dip seviyelerden alımı görmekteler” diye açıklamada bulundu.

Gelişmekte olan ülkeler...
Kılçık, ABDMerkez Bankası’nın (FED) tahvil alımlarını azaltmasının gelişen piyasalardan para çıkışını hızlandıracağı düşüncesiyle yapılan satışlar, beraberinde gelişen piyasaların borsalarında sert düşüşlerin yaşanmasına neden oldu” derken sözlerini şöyle sürdürdü: “MSCI Gelişen Piyasalar Endeksi’nde geçtiğimiz hafta son bir yılın en sert haftalık düşüşü gerçekleşti. FED’in açıklaması sonrasında hisse senedi ve tahvil fiyatlarının daha yukarı gitmesinin zor olduğuna işaret eden yatırım bankaları ise yatırımcılara gelişmiş piyasa hisse senetlerindeki risklerini azaltmalarını tavsiye etmeye başladı.Gelişen piyasalarda başlayan satış dalgasından Borsa İstanbul’da nasibine düşeni aldı. Halihazırda borsada 31 Mayıs günü Gezi Protestoları ile başlayan satış dalgası devam ediyor. BIST 100 Endeksi’nin son bir aydaki değer kaybı %21, MSCI Türkiye Endeksi de son bir ayda yüzde 22’lik değer kaybı ile gelişen piyasalarda en fazla değer kaybeden ülke konumunda bulunuyor.”
Bankaları vurdu…
Kılçık, faizlerin yükselişe geçmesi ile birlikte endeksin yükselişinde lokomotif rol konumunda bulunan bankaların bilançolarının olumsuz etkileneceği beklentisi ağırlık kazanmaya başladığına dikkat çekerken de, “Sözkonusu beklenti ister istemez yatırımcıların, banka hisselerinde satışa geçmelerine neden olurken, endeksinde de değer kaybı arttı.
Yaşanan gelişmelere bağlı olarak bankaların piyasa değeri son 30 günde 60 milyar TL erirken, Garanti Bankası’ndaki değer kaybı 13.6 milyar TL’ye çıktı. İş Bankası’ndaki erime 10 milyar TL olurken bankaların piyasa değerindeki bir aylık erime ise yüzde 26.39’u buldu” dedi.
FED’in açıklamalarının piyasaları dalgalandırdığına dikkat çeken Kılçık, “Varlık alımlarında kısıntıya gideceği beklentisi ile kıymetli madenlerde sert düşüş yaşandı.Bazı yatırımcıların altının değer koruma özelliğine olan güvenlerini yitirmelerinin etkisi ile altındaki düşüş bu yıl yüzde 22’ye kadar çıktı ve ons 1981’den bu yana en büyük yıllık düşüşünü yaşadı.
Yatırım gurusu Mark Faber, 1999 ve 2011 arasında altın ve gümüşün en iyi performans gösteren varlıklar olduğunu hatırlattı. Şimdi altında bir düzeltme olduğunu vurguluyor ve şu anda düşük fiyata yaklaştığımızı düşünüyor. Bazı analistler de faizlerdeki yükselişin olası sonuçlarının bilinmiyor olmasının yaratacağı tedirginlikle altının yeniden güvenli liman olacağı öngörüsünde bulunuyor” dedi.Özer KArınca



Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *