TÜİK’in verilerini değerlendiren Anadolu Sağlık Sen Genel Başkanı Necip Taşkın, yazılı basın açıklaması yaparak şunları söyledi: “TÜFE'de Aralık ayında bir önceki aya göre yüzde 0,40 düşüş, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 20,30, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 20,30 ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 16,33 artışın gerçekleştiği anlaşılmaktadır” dedi.
Taşkın, “Aylık en yüksek artışın yüzde 1,08 ile gıda ve alkolsüz içecekler grubunda ve yüzde 0,78 çeşitli mal ve hizmetlerde gerçekleştiği dikkate alındığında, açıklanan 20,30 enflasyon rakamının dar ve sabit gelirli memur ve memur emeklilerine yüksek oranda yansıdığı görülmektedir. Aralık ayı itibariyle enflasyonda düşüş olduğu anlaşılıyor. Enflasyondaki düşüşün benzindeki fiyat düşüşü, enflasyonla topyekün mücadele kapsamında üretici ve satıcıların indirimleri, çeşitli mal ve hizmetler de yapılan indirimlerin etkisinin olduğu görülüyor. Ancak enflasyon düşüşü memur ve memur emeklilerinin mutfağına yansımadı. Döviz düştü fiyatlar düşmedi. Zorunlu ihtiyaç maddelerinde herhangi bir düşüş yaşanmadı. Memur ve memur emeklileri açıklanan enflasyon rakamı ile çarşı pazardaki rakamlar arasında şaşırmış durumdalar!
Memur ve memur emeklileri açıklanan enflasyon rakamına göre maaş alacaklar. Toplu sözleşme ile belirlenen Ocak ayı maaş zammı yüzde 4, bunun üzerine enflasyon farkı olan yüzde 6,70 krş. Eklenecek. Yani memur ve memur emeklilerinin Ocak zammı 10,70 liradır. Bu zam, çalışanın maaşındaki kayıpları bile karşılamıyor. Bu rakamlar, kamu çalışanlarını yoksulluğa mahkûm etmektedir.
Vergi sistemi adil olmalıdır.
2019 yılı için uygulanacak gelir vergisi dilimlerine ilişkin açıklamalarda da bulunan Taşkın, yıllardır vergi yükünü kamu çalışanlarının çektiğini belirterek şöyle dedi: “Vergi sistemi adil değil. Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmasını sağlayan bir vergi sistemi getirilmelidir. Aksi halde kamu çalışanlarının insanca yaşayabilecekleri standartlara kavuşmaları mümkün olamaz.
2019 yılı gelir vergisi oranları açıklandı. Resmi Gazete'nin 31 Aralık'taki mükerrer sayısında yer alan gelir vergisi genel tebliğine göre; 18,000 TL'ye kadar yüzde 15, 40,000 TL'nin 18,000 TL'si için 2,700 TL, fazlası yüzde 20, 98,000 TL'nin 40,000 TL'si için 7,100 TL, (ücret gelirlerinde 148,000 TL'nin 40,000 TL'si için 7,100 TL), fazlası için yüzde 27, 98,000 TL'den fazlasının 98,000 TL'si için 22,760 TL, (ücret gelirlerinde 148,000 TL'den fazlasının 148,000 TL'si için 36,260 TL), fazlası için yüzde 35 olarak belirlendi. Memur ve memur emeklileri Eylül-Ekim ayları itibariyle yüzde 20, hatta yüzde 27’lik vergi dilimine takılarak fazla vergi ödeyecekler, bu da maaşlarının eksilmesi anlamına geliyor. Kamu çalışanlarının üst vergi dilimine geçmesi demek daha fazla vergi, daha düşük maaş demektir. Bu nedenle üst vergi dilimine geçişi önleyecek bir sistem üzerinde çalışılmalıdır. Bunun için yüzde 15’lik vergi diliminin sabitlenmesini istiyoruz. Kamu çalışanları az kazanıyor, çok vergi ödüyor. Burada vergi adaletinden söz edilemez.
Ülkemizdeki vergilendirme adil değil. Bu politikanın bir an önce yeniden düzenlenmesi gerekiyor. Yüksek enflasyonla eriyen maaşlar, yüksek vergi dilimi oranıyla daha da düşmekte ve kamu çalışanları ülkenin vergi yükünü omuzlarında taşımaktadır. Bunun neticesinde de yoksullaşmaktadır. 2019 yılı vergi dilimi oranları, enflasyon rakamları, maaşlara yapılan zamlar, memur ve memur emeklilerinin 2019 yılın da daha zor koşullar da yaşayacaklarını ve yaşama standartlarının daha da kötüleşeceğini gösteriyor.
Anadolu Sağlık Sen olarak, kamu çalışanları adına talebimiz; kamu çalışanlarının vergi diliminin yüzde 15 olarak sabitlenmesi, az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmasını sağlayarak vergi de adaleti sağlayacak bir sistemin ülkemize yerleştirilmesidir. Kamu çalışanları ancak bu şekilde rahatlayabileceklerdir.” Haber Merkezi
Taşkın, “Aylık en yüksek artışın yüzde 1,08 ile gıda ve alkolsüz içecekler grubunda ve yüzde 0,78 çeşitli mal ve hizmetlerde gerçekleştiği dikkate alındığında, açıklanan 20,30 enflasyon rakamının dar ve sabit gelirli memur ve memur emeklilerine yüksek oranda yansıdığı görülmektedir. Aralık ayı itibariyle enflasyonda düşüş olduğu anlaşılıyor. Enflasyondaki düşüşün benzindeki fiyat düşüşü, enflasyonla topyekün mücadele kapsamında üretici ve satıcıların indirimleri, çeşitli mal ve hizmetler de yapılan indirimlerin etkisinin olduğu görülüyor. Ancak enflasyon düşüşü memur ve memur emeklilerinin mutfağına yansımadı. Döviz düştü fiyatlar düşmedi. Zorunlu ihtiyaç maddelerinde herhangi bir düşüş yaşanmadı. Memur ve memur emeklileri açıklanan enflasyon rakamı ile çarşı pazardaki rakamlar arasında şaşırmış durumdalar!
Memur ve memur emeklileri açıklanan enflasyon rakamına göre maaş alacaklar. Toplu sözleşme ile belirlenen Ocak ayı maaş zammı yüzde 4, bunun üzerine enflasyon farkı olan yüzde 6,70 krş. Eklenecek. Yani memur ve memur emeklilerinin Ocak zammı 10,70 liradır. Bu zam, çalışanın maaşındaki kayıpları bile karşılamıyor. Bu rakamlar, kamu çalışanlarını yoksulluğa mahkûm etmektedir.
Vergi sistemi adil olmalıdır.
2019 yılı için uygulanacak gelir vergisi dilimlerine ilişkin açıklamalarda da bulunan Taşkın, yıllardır vergi yükünü kamu çalışanlarının çektiğini belirterek şöyle dedi: “Vergi sistemi adil değil. Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmasını sağlayan bir vergi sistemi getirilmelidir. Aksi halde kamu çalışanlarının insanca yaşayabilecekleri standartlara kavuşmaları mümkün olamaz.
2019 yılı gelir vergisi oranları açıklandı. Resmi Gazete'nin 31 Aralık'taki mükerrer sayısında yer alan gelir vergisi genel tebliğine göre; 18,000 TL'ye kadar yüzde 15, 40,000 TL'nin 18,000 TL'si için 2,700 TL, fazlası yüzde 20, 98,000 TL'nin 40,000 TL'si için 7,100 TL, (ücret gelirlerinde 148,000 TL'nin 40,000 TL'si için 7,100 TL), fazlası için yüzde 27, 98,000 TL'den fazlasının 98,000 TL'si için 22,760 TL, (ücret gelirlerinde 148,000 TL'den fazlasının 148,000 TL'si için 36,260 TL), fazlası için yüzde 35 olarak belirlendi. Memur ve memur emeklileri Eylül-Ekim ayları itibariyle yüzde 20, hatta yüzde 27’lik vergi dilimine takılarak fazla vergi ödeyecekler, bu da maaşlarının eksilmesi anlamına geliyor. Kamu çalışanlarının üst vergi dilimine geçmesi demek daha fazla vergi, daha düşük maaş demektir. Bu nedenle üst vergi dilimine geçişi önleyecek bir sistem üzerinde çalışılmalıdır. Bunun için yüzde 15’lik vergi diliminin sabitlenmesini istiyoruz. Kamu çalışanları az kazanıyor, çok vergi ödüyor. Burada vergi adaletinden söz edilemez.
Ülkemizdeki vergilendirme adil değil. Bu politikanın bir an önce yeniden düzenlenmesi gerekiyor. Yüksek enflasyonla eriyen maaşlar, yüksek vergi dilimi oranıyla daha da düşmekte ve kamu çalışanları ülkenin vergi yükünü omuzlarında taşımaktadır. Bunun neticesinde de yoksullaşmaktadır. 2019 yılı vergi dilimi oranları, enflasyon rakamları, maaşlara yapılan zamlar, memur ve memur emeklilerinin 2019 yılın da daha zor koşullar da yaşayacaklarını ve yaşama standartlarının daha da kötüleşeceğini gösteriyor.
Anadolu Sağlık Sen olarak, kamu çalışanları adına talebimiz; kamu çalışanlarının vergi diliminin yüzde 15 olarak sabitlenmesi, az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmasını sağlayarak vergi de adaleti sağlayacak bir sistemin ülkemize yerleştirilmesidir. Kamu çalışanları ancak bu şekilde rahatlayabileceklerdir.” Haber Merkezi