Türkiye’de yaşanan şiddet dünyada kaygı yaratırken “çözüm süreci”nin akibeti de meraklandırıyor. Economist dergisi, Ankara'nın Suriye politikası nedeniyle Türkiye'deki Kürtlerin büyük bir memnuniyetsizlik içine girdiğini ve barış sürecinin çökme noktasına geldiğini savunuyor. “Erdoğan’ın çok övündüğü barış süreci çöküyor” uyarısını yapan İngiliz dergisi "Türkiye'nin Suriye politikası kendi çıkarlarına ters" görüşünü öne sürüyor.
Economist, “Türkiye-Suriye sınırındaki tablo için “daha çarpıcı olamazdı” sözleriyle başlayan yazıda, "Bir tarafta yükselen kara dumanların altında Kobani'den çatışma sesleri geliyor, diğer tarafta ise Türk askerleri gelişmeleri ilgisizce takip ediyor" deniyor.
Türkiye'nin şu ana kadar Kobani'ye destek çağrılarını dikkate almayıp harekete geçmemesini “dik başlı olduğu kadar kafa karıştırıcı” bir tutum olarak niteleyen Economist, BBCTürkçe tarafından yansıtılan yazısında bu stratejinin Ankara'nın aleyhine olduğunu da savunuyor. Dergi, "Türkiye Suriye'ye yönelik tutumuyla hem ABD ile hem de ülke içerisindeki Kürtlerle arasını açıyor. Bu durum Kürtlerin bir süredir uykuya yatan ayaklanma duygularını tekrar alevlendirebilir” uyarısını yapıyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Suriyeli Kürtlere destek vermek için öncelikle Kürtlerin Beşar Esad rejimi ile olan ilişkilerini gözden geçirmesini istediği ifade edilen yazı şöyle devam ediyor: "Ekim ayının başlarında Ankara'nın duruşunun yumuşayacağına dair bazı ümitler vardı. Suriyeli Kürtler ve Türk yetkililer arasında gizli görüşmeler yapılıyordu. Türkiye'nin geçici bir süreliğine bölgedeki diğer Kürt güçlerinin YPG'ye Türkiye üzerinden yardım götürmesi gündeme gelmişti. Ancak Erdoğan son günlerde Kürt konusuna karşı en şahin duruşu sergileyen generallerden dahi daha katı bir duruş sergiliyor ve söylenenlere göre ortaya atılan bu son fikirleri de elinin tersiyle itiyor."
Economist , yazısında “Barış süreci ne olacak?” sorusuna da yanıt arıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tutumunun Türkiye'deki Kürtleri “rahatsız” ettiğini belirttiği yazıda, Kürtlerin Erdoğan'ın IŞİD'i ya desteklediğini ya da bu örgütten PKK ile bağlantılı YPG'ye kıyasla daha az korktuğunu düşündüklerini kaydediliyor.
Abdullah Öcalan'ın “Kobani düşerse çözüm süreci biter” sözlerinin de hatırlatıldığı yazıda, 7 Ekim'de Kürtlerin ülke genelinde sokaklara çıkıp Ankara'nın politikalarını protesto ettiği ifade ediliyor.Tüm bu olayların 2015'teki genel seçimler öncesinde yabancı yatırımcıları kaçırması halinde iktidardaki AKP'nin zor durumda kalabileceği de düşünülüyor.
Ancak 7 Ekim'den bu yana Türkiye'de yaşanan olayların en endişe verici tarafının Hüda Par ve PKK yanlıları arasındaki çatışmalar olduğu yorumunun yapıldığı yazı, şöyle sonlanıyor:
"1990'lı yıllarda İslamcı Kürtler ya da Hizbullah PKK'ya karşı kanlı bir mücadeleye girmiş ve binlerce Kürt hayatını kaybetmişti. O dönemde Türkiye'nin haydut generallerle dolu 'derin devletinin' İslamcı Kürtleri milliyetçi kardeşlerine karşı kışkırttığı iddia ediliyordu. Erdoğan'ın çok övündüğü barış süreci hızla çöküyor."ANKA
Economist, “Türkiye-Suriye sınırındaki tablo için “daha çarpıcı olamazdı” sözleriyle başlayan yazıda, "Bir tarafta yükselen kara dumanların altında Kobani'den çatışma sesleri geliyor, diğer tarafta ise Türk askerleri gelişmeleri ilgisizce takip ediyor" deniyor.
Türkiye'nin şu ana kadar Kobani'ye destek çağrılarını dikkate almayıp harekete geçmemesini “dik başlı olduğu kadar kafa karıştırıcı” bir tutum olarak niteleyen Economist, BBCTürkçe tarafından yansıtılan yazısında bu stratejinin Ankara'nın aleyhine olduğunu da savunuyor. Dergi, "Türkiye Suriye'ye yönelik tutumuyla hem ABD ile hem de ülke içerisindeki Kürtlerle arasını açıyor. Bu durum Kürtlerin bir süredir uykuya yatan ayaklanma duygularını tekrar alevlendirebilir” uyarısını yapıyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Suriyeli Kürtlere destek vermek için öncelikle Kürtlerin Beşar Esad rejimi ile olan ilişkilerini gözden geçirmesini istediği ifade edilen yazı şöyle devam ediyor: "Ekim ayının başlarında Ankara'nın duruşunun yumuşayacağına dair bazı ümitler vardı. Suriyeli Kürtler ve Türk yetkililer arasında gizli görüşmeler yapılıyordu. Türkiye'nin geçici bir süreliğine bölgedeki diğer Kürt güçlerinin YPG'ye Türkiye üzerinden yardım götürmesi gündeme gelmişti. Ancak Erdoğan son günlerde Kürt konusuna karşı en şahin duruşu sergileyen generallerden dahi daha katı bir duruş sergiliyor ve söylenenlere göre ortaya atılan bu son fikirleri de elinin tersiyle itiyor."
Economist , yazısında “Barış süreci ne olacak?” sorusuna da yanıt arıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tutumunun Türkiye'deki Kürtleri “rahatsız” ettiğini belirttiği yazıda, Kürtlerin Erdoğan'ın IŞİD'i ya desteklediğini ya da bu örgütten PKK ile bağlantılı YPG'ye kıyasla daha az korktuğunu düşündüklerini kaydediliyor.
Abdullah Öcalan'ın “Kobani düşerse çözüm süreci biter” sözlerinin de hatırlatıldığı yazıda, 7 Ekim'de Kürtlerin ülke genelinde sokaklara çıkıp Ankara'nın politikalarını protesto ettiği ifade ediliyor.Tüm bu olayların 2015'teki genel seçimler öncesinde yabancı yatırımcıları kaçırması halinde iktidardaki AKP'nin zor durumda kalabileceği de düşünülüyor.
Ancak 7 Ekim'den bu yana Türkiye'de yaşanan olayların en endişe verici tarafının Hüda Par ve PKK yanlıları arasındaki çatışmalar olduğu yorumunun yapıldığı yazı, şöyle sonlanıyor:
"1990'lı yıllarda İslamcı Kürtler ya da Hizbullah PKK'ya karşı kanlı bir mücadeleye girmiş ve binlerce Kürt hayatını kaybetmişti. O dönemde Türkiye'nin haydut generallerle dolu 'derin devletinin' İslamcı Kürtleri milliyetçi kardeşlerine karşı kışkırttığı iddia ediliyordu. Erdoğan'ın çok övündüğü barış süreci hızla çöküyor."ANKA