Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde meydana gelen ve 32 kişinin hayatını kaybettiği patlamaya öncesinde Suruç Belediyesi yetkililerinin polisin Amara Kültür Merkezinde arama yapmasına müsaade etmediklerini ve güvenlik kameralarının çalışmadığını belirterek, Suruç’ta her gün yapılan eylemlere katılan HDP’li yöneticilerin o gün yapılan eyleme neden katılmadıklarının ayrıca bir istihbarat konusu olduğunu söyledi.
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Bakanlar Kurulu Toplantısına verilen aranın ardından yaptığı açıklamada, “Polis yoktu’ diyenlere ben başka bir şey daha sormak istiyorum, Allah korusun ölenlerin içinde de ne belediyeden bir yetkili var ne HDP il ve ilçe yöneticilerinden bir kişi var. Bunların o topluluk içine özel olarak sokulmadığı, uzakta kaldıkları, uzakta bırakıldıkları da ayrıca bir istihbarat konusu” dedi.
Türkiye’nin DEAŞ’a destek verdiği iddialarına yapılan operasyonları açıklayarak cevap veren Bülent Arınç, “Sadece DEAŞ’a karşı yaptığımız operasyonlar konusunda kısa bir bilgi vermek istiyorum, 2014’de Niğde’de bir sadırı meydana geldi, 2 yurttaşımız vefat etti, bundan sonra kapsamlı bir operasyon yaptım. 1 Ocak 2015’ten bu yana 600’e yakın kişi DEAŞ terör örgütü ile bağlantılı olabilecekleri şüphesi ile gözaltına alınmıştır. Bunlardan 102 tanesi tutuklanarak cezaevine gönderilmiştir. Temmuz 2015 tarihi itibariyle Suriye’de radikal tabir edilen gruplara katılım bin civarındadır. Bunlardan PYD’ye katılanların sayısı da bin 500-2 bin civarındadır. Hemen hemen her gün DEAŞ ile bağlantısı olduğu düşünülen istihbarat veya bütün bilgilerin toplanmasıyla yapılan operasyonlar neticesinde 6 ay içinde 600’e yakın gözaltı olmuştur, bu gözaltılardan da 102 tanesi de tutuklanmıştır. Bunun dışında, bütün çalışmalarımızı İçişleri Bakanlığımız ve özellikle güvenliğe ilgilendiren ekiplerimizle sürdürülmektedir. DEAŞ ile mücadele kapsamında Gaziantep’te ele geçirilen silah ve mühimmatlar, 10 adet kaleşnikof marka uzun namlulu silah, 85 adet kaleşnikof şarjörü, mermi, el bombası.
Bahse konu malzemelerin Gaziantep Kilis merkezli olarak DEAŞ adına lojistik destek faaliyetlerinde bulunan kodadları Ebu Bekir, İlhami Ebu Alioğlu, organizesinde ülkemize sokulduğu… Sırf size bu bilgileri vermek için sanki DEAŞ’a karşı hükümetimizin bir yakınlığı var, onunla mücadele etmiyor diyenler, bunan inananlar için söylüyorum ki, böyle bir şey kesinlikle yoktur. Hükümetimiz bütün terör örgütlerine ama özellikle şuanda en büyük tehdit olarak gördüğümüz IŞİD’e baştan bu yana, 1 yıl öncesinden bu yana büyük operasyonların içindedir. Gaziantep’te ele geçirilen canlı bomba yeleği, çeçen asıllı birisinin ülkemizde yakalanması ve tutuklanması, Ketibetül Taliban grubu bağlantılı şahıslar, bunlar da ayrı, o kadar iç içe geçmiş örgütlerden bahsediyoruz ki… Bu operasyonlarda 11 kişi yakalanmış ve tutuklanmış.
DEAŞ içinde faaliyet gösteren ve Ankara’da eylem arayışı içinde olduğu belirlenen şahıs tespit edildi ve arkadaşı 3 kişi ile birlikte terör örgütüne üye olmak suçundan tutuklanarak cezaevine gönderilmiş Bu kişilerle ilgili olarak yapılan aramalarda 2 tüfek, 107 fişek vs… Hatay’da ele geçirilen canlı bomba yeleği, 3 kişi gözaltına alınmış ve tutuklanmış. Son 1 yıl içinde yabancı uyruklu bin 270 şahıs yakalanmış, bunlardan 258’i sınır dışı edilmiş, 256 tanesi serbest, 28 tanesi tutuklanmış, 18 tanesi firari durumda, 683’ü halen geri gönderme merkezlerinde bekletiliyor. 53 ilde toplam bin 20 Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı şahıs yakalanmış, 126 tanesi tutuklanmış. 15 ilde yapılan operasyonlarda 115 kişiden 18’i tutuklanmış, 77 tanesi serbest bırakılmış, adli yargı serbest bırakıyor. Yapılan operasyonlarda amonyumlitrat, balmumu, tüfek vesaire ele geçirilmiş. Yabancı terörist savaşçıların ülkemiz üzerinden Suriye’ye geçişlerinin engellenmesine yönelik istihbarat dairesi başkanları, risk analiz grupları oluşturulmuş, ülkemize giriş yapmak isteyen 4 bin 500 yabancı şahıs kontrol edilmiş, 3 bin 413’ü özel mülakata tabi tutulmuş, bin 364’ü hakkında geri gönderme ve sınır dışı işlemleri uygulanmıştır.
Hem DEAŞ’a karşı, hem de Suriye7de savaşan bütün aşırıcı unsurlara karşı, terör örgütlerine karşı hem emniyetimiz hem istihbaratımız gerekli tüm çalışmaları da yapmaktadır. Koalisyonun çalışmalarını Türkiye’nin azami ölçüde destek vermesi konusunda geçtiğimiz günlerde ülkemize gelen ABD’nin özel temsilcisi ile yapılan görüşmelerde belli konularda mutabakata varılmıştır. Bizim taleplerimiz mutlaka dikkate alınmıştır. Eğit-donat faaliyetlerinin devam etmesi kararlaştırılmıştır. Eğit-Donat faaliyetlerine Ürdün ve Katar’dan sonra İngiltere’nin de iştirak ettiğini biliyoruz” açıklamasında bulundu.
CHP’nin Suruç’ta yaşanan saldırı sonrasında ulusal yas ilan edilmesi konusunda verdiği kanun teklifinin sorulması üzerine Bülent Arınç, “Bu konu Bakanlar Kurulunun yetkisi dahilindedir. Bugüne kadar çok acı olaylar yanında daha çok komşu, dost ülkelerin devlet başkanlarının vefatından sonra ulusal yas ilan edilmiştir. Bu olayla ilgili olarak ulusal yas ilan edilmemiştir, buna Bakanlar Kurulumuz tarafından şuana kadar, mutlaka gerekli noktasında bakılmadığı için bunu söylüyorum ama gereken bütün işlemler yapılmıştır. Bir taraftan sağlık ekipleri, bir taraftan yeni savcıların görevlendirilmesi, soruşturmanın bir an önce soruşturulması, Gaziantep’deki Adi Tıp’ta biran evvel cesetlerin ailelerine teslim edilmesi, cenazelerin defni sırasında hükümetimiz tarafından sağlanan bir takım kolaylıklar vs…
Hem Sayın Başbakanımızın hem bizlerin olaydan duyduğumuz üzüntü, lanetlemek terör örgünü ve bunu yapanları, bütün bunlarla yas ilan edilmenin karşılığının verildiğini düşünüyoruz. Ancak CHP böyle bir kanun teklifi vermekle bu işin olmayacağını bilerek düşünüyor zannediyorum, biliyorsunuz Meclisimiz tatilde 1 Ekim’e kadar. Sadece bu kanun teklifini görüşmek için de komisyonlardan geçmesi lazım, komisyonlar da henüz teşekkül etmedi. CHP’liler bunu bilir ama bir jest olarak bir kanun teklifi verdiklerini düşünüyorum, bu kanun teklifinin görüşülmesi ne komisyonlarda, ne Genel Kurul’da, ne de yasama dönemi başlamadığı için TBMM7de yapılamayacaktır. Onların acılarını paylaşıyoruz, duygularına bizde sahibiz ama bunun için ulusal yas ilan edilmesi, bu ve buna benzer olaylarda her gün tek tek veya yeri geldiğinde yapmaya kalkarsak bu anlamını kaybeder diye düşünüyorum” dedi.İHA
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Bakanlar Kurulu Toplantısına verilen aranın ardından yaptığı açıklamada, “Polis yoktu’ diyenlere ben başka bir şey daha sormak istiyorum, Allah korusun ölenlerin içinde de ne belediyeden bir yetkili var ne HDP il ve ilçe yöneticilerinden bir kişi var. Bunların o topluluk içine özel olarak sokulmadığı, uzakta kaldıkları, uzakta bırakıldıkları da ayrıca bir istihbarat konusu” dedi.
Türkiye’nin DEAŞ’a destek verdiği iddialarına yapılan operasyonları açıklayarak cevap veren Bülent Arınç, “Sadece DEAŞ’a karşı yaptığımız operasyonlar konusunda kısa bir bilgi vermek istiyorum, 2014’de Niğde’de bir sadırı meydana geldi, 2 yurttaşımız vefat etti, bundan sonra kapsamlı bir operasyon yaptım. 1 Ocak 2015’ten bu yana 600’e yakın kişi DEAŞ terör örgütü ile bağlantılı olabilecekleri şüphesi ile gözaltına alınmıştır. Bunlardan 102 tanesi tutuklanarak cezaevine gönderilmiştir. Temmuz 2015 tarihi itibariyle Suriye’de radikal tabir edilen gruplara katılım bin civarındadır. Bunlardan PYD’ye katılanların sayısı da bin 500-2 bin civarındadır. Hemen hemen her gün DEAŞ ile bağlantısı olduğu düşünülen istihbarat veya bütün bilgilerin toplanmasıyla yapılan operasyonlar neticesinde 6 ay içinde 600’e yakın gözaltı olmuştur, bu gözaltılardan da 102 tanesi de tutuklanmıştır. Bunun dışında, bütün çalışmalarımızı İçişleri Bakanlığımız ve özellikle güvenliğe ilgilendiren ekiplerimizle sürdürülmektedir. DEAŞ ile mücadele kapsamında Gaziantep’te ele geçirilen silah ve mühimmatlar, 10 adet kaleşnikof marka uzun namlulu silah, 85 adet kaleşnikof şarjörü, mermi, el bombası.
Bahse konu malzemelerin Gaziantep Kilis merkezli olarak DEAŞ adına lojistik destek faaliyetlerinde bulunan kodadları Ebu Bekir, İlhami Ebu Alioğlu, organizesinde ülkemize sokulduğu… Sırf size bu bilgileri vermek için sanki DEAŞ’a karşı hükümetimizin bir yakınlığı var, onunla mücadele etmiyor diyenler, bunan inananlar için söylüyorum ki, böyle bir şey kesinlikle yoktur. Hükümetimiz bütün terör örgütlerine ama özellikle şuanda en büyük tehdit olarak gördüğümüz IŞİD’e baştan bu yana, 1 yıl öncesinden bu yana büyük operasyonların içindedir. Gaziantep’te ele geçirilen canlı bomba yeleği, çeçen asıllı birisinin ülkemizde yakalanması ve tutuklanması, Ketibetül Taliban grubu bağlantılı şahıslar, bunlar da ayrı, o kadar iç içe geçmiş örgütlerden bahsediyoruz ki… Bu operasyonlarda 11 kişi yakalanmış ve tutuklanmış.
DEAŞ içinde faaliyet gösteren ve Ankara’da eylem arayışı içinde olduğu belirlenen şahıs tespit edildi ve arkadaşı 3 kişi ile birlikte terör örgütüne üye olmak suçundan tutuklanarak cezaevine gönderilmiş Bu kişilerle ilgili olarak yapılan aramalarda 2 tüfek, 107 fişek vs… Hatay’da ele geçirilen canlı bomba yeleği, 3 kişi gözaltına alınmış ve tutuklanmış. Son 1 yıl içinde yabancı uyruklu bin 270 şahıs yakalanmış, bunlardan 258’i sınır dışı edilmiş, 256 tanesi serbest, 28 tanesi tutuklanmış, 18 tanesi firari durumda, 683’ü halen geri gönderme merkezlerinde bekletiliyor. 53 ilde toplam bin 20 Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı şahıs yakalanmış, 126 tanesi tutuklanmış. 15 ilde yapılan operasyonlarda 115 kişiden 18’i tutuklanmış, 77 tanesi serbest bırakılmış, adli yargı serbest bırakıyor. Yapılan operasyonlarda amonyumlitrat, balmumu, tüfek vesaire ele geçirilmiş. Yabancı terörist savaşçıların ülkemiz üzerinden Suriye’ye geçişlerinin engellenmesine yönelik istihbarat dairesi başkanları, risk analiz grupları oluşturulmuş, ülkemize giriş yapmak isteyen 4 bin 500 yabancı şahıs kontrol edilmiş, 3 bin 413’ü özel mülakata tabi tutulmuş, bin 364’ü hakkında geri gönderme ve sınır dışı işlemleri uygulanmıştır.
Hem DEAŞ’a karşı, hem de Suriye7de savaşan bütün aşırıcı unsurlara karşı, terör örgütlerine karşı hem emniyetimiz hem istihbaratımız gerekli tüm çalışmaları da yapmaktadır. Koalisyonun çalışmalarını Türkiye’nin azami ölçüde destek vermesi konusunda geçtiğimiz günlerde ülkemize gelen ABD’nin özel temsilcisi ile yapılan görüşmelerde belli konularda mutabakata varılmıştır. Bizim taleplerimiz mutlaka dikkate alınmıştır. Eğit-donat faaliyetlerinin devam etmesi kararlaştırılmıştır. Eğit-Donat faaliyetlerine Ürdün ve Katar’dan sonra İngiltere’nin de iştirak ettiğini biliyoruz” açıklamasında bulundu.
CHP’nin Suruç’ta yaşanan saldırı sonrasında ulusal yas ilan edilmesi konusunda verdiği kanun teklifinin sorulması üzerine Bülent Arınç, “Bu konu Bakanlar Kurulunun yetkisi dahilindedir. Bugüne kadar çok acı olaylar yanında daha çok komşu, dost ülkelerin devlet başkanlarının vefatından sonra ulusal yas ilan edilmiştir. Bu olayla ilgili olarak ulusal yas ilan edilmemiştir, buna Bakanlar Kurulumuz tarafından şuana kadar, mutlaka gerekli noktasında bakılmadığı için bunu söylüyorum ama gereken bütün işlemler yapılmıştır. Bir taraftan sağlık ekipleri, bir taraftan yeni savcıların görevlendirilmesi, soruşturmanın bir an önce soruşturulması, Gaziantep’deki Adi Tıp’ta biran evvel cesetlerin ailelerine teslim edilmesi, cenazelerin defni sırasında hükümetimiz tarafından sağlanan bir takım kolaylıklar vs…
Hem Sayın Başbakanımızın hem bizlerin olaydan duyduğumuz üzüntü, lanetlemek terör örgünü ve bunu yapanları, bütün bunlarla yas ilan edilmenin karşılığının verildiğini düşünüyoruz. Ancak CHP böyle bir kanun teklifi vermekle bu işin olmayacağını bilerek düşünüyor zannediyorum, biliyorsunuz Meclisimiz tatilde 1 Ekim’e kadar. Sadece bu kanun teklifini görüşmek için de komisyonlardan geçmesi lazım, komisyonlar da henüz teşekkül etmedi. CHP’liler bunu bilir ama bir jest olarak bir kanun teklifi verdiklerini düşünüyorum, bu kanun teklifinin görüşülmesi ne komisyonlarda, ne Genel Kurul’da, ne de yasama dönemi başlamadığı için TBMM7de yapılamayacaktır. Onların acılarını paylaşıyoruz, duygularına bizde sahibiz ama bunun için ulusal yas ilan edilmesi, bu ve buna benzer olaylarda her gün tek tek veya yeri geldiğinde yapmaya kalkarsak bu anlamını kaybeder diye düşünüyorum” dedi.İHA