Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, gıdada enflasyonun sebebinin aracılar olduğunu bildirerek, “Gıdada yapılacak ithalat üreticiyi vurur. Önemli olan üretici-market arasındaki makası daraltacak tedbirleri almaktır” dedi.
Bayraktar, yaptığı açıklamada, çiftçinin mümkün olan en düşük fiyata bin bir emekle ürettiği ürününü sattığını; fakat fiyatın markete gelene kadar, 3-4’e katlandığını belirtti. Bayraktar, “Tarlada 14 kuruş olan maydanoz, markette 79 kuruşa, 55 kuruş olan marul 2 TL 28 kuruşa, 1 TL 1 kuruş olan sivri biber 3 TL 58 kuruşa, 5 TL olan kuru incir 16 TL 95 kuruşa, 1 TL 30 kuruş olan limon 4 TL 39 kuruşa satılıyor. Yine, tarlada 61 kuruş olan patlıcanı tüketici 2 TL 2 kuruşa, 1 TL 25 kuruş olan elmayı 3 TL 94 kuruşa, 54 kuruş olan havucu 1 TL 65 kuruşa, 3 TL 20 kuruş olan kuru fasulyeyi, 9 TL 73 kuruşa tüketebiliyor” dedi.
Eylül ayındaki, seçilmiş ürünlerde üretici ve market fiyatları arasındaki fark incelediğinde, en fazla farkın yüzde 464,29 ile maydanozda görüldüğünü bildiren Bayraktar, marulda yüzde 313,94, sivri biberde yüzde 253,64, salatalıkta yüzde 247,12, kuru incirde yüzde 239, limonda yüzde 237,79, patlıcanda yüzde 231,42, elmada yüzde 216,36, havuçta yüzde 205,97, kuru fasulyede yüzde 204,17 fiyat farkı bulunduğunu vurguladı.
“Maydanoz 5,6, marul 4,1, sivri biber, salatalık 3,5, kuru incir ve limon 3,4, patlıcan 3,3, elma 3,2, havuç 3,1, kuru fasulye 3 kat fazlaya tüketiciye satılıyorsa bunun sorumlusu çiftçi değildir” diyen Bayraktar, önemli ürünler içinde yer alan pirinçte tarla ile market fiyatları arasında yüzde 194,97, nohutta yüzde 188,13, domateste yüzde 182,63, kuru kayısıda yüzde 176,15, kırmızı mercimekte yüzde 160,95 gibi önemli farklarının bulunduğunu da kaydetti.
Tarladan markete fiyat artışının en aza indirilmesi için, kısa vadede, nakliye maliyetlerini azaltacak formüller üzerinde çalışmak gerektiğini bildiren Bayraktar, şunları kaydetti:
“Yüksek akaryakıt fiyatları nedeniyle ulaşım giderleri perakende ürün fiyatlarını artırmaktadır. Tarım ürünleri taşıyan nakliye araçlarına ucuz mazot sağlanması, vergi oranlarının indirilmesi gibi çeşitli önlemler alınabilir.Orta ve uzun vadede demiryolu ağının yaygınlaştırılması, soğuk hava depoları bulunan vagonların devreye alınması nakliye giderlerini en aza indirecektir. Çiftçinin ekonomik örgütlülüğünün ve gücünün artırılarak, aracı sayısının azaltılması, ambalajlama, depolama ve nakliye maliyetlerinin asgari düzeye çekilmesi, üreticiden tüketiciye kadar geçen süreçte kar marjlarının makul seviyelere düşürülmesi için rekabet koşullarının oluşturulması gerekir. Bütün bunlar, tarladan markete oluşan fiyat farkını en aza indirecek, fiyat istikrarını sağlayacaktır. Çiftçi düzenli ve yeterli bir gelire kavuşacak, tüketici de makul fiyatlarla gıda tüketebilecektir.” ANKA
Bayraktar, yaptığı açıklamada, çiftçinin mümkün olan en düşük fiyata bin bir emekle ürettiği ürününü sattığını; fakat fiyatın markete gelene kadar, 3-4’e katlandığını belirtti. Bayraktar, “Tarlada 14 kuruş olan maydanoz, markette 79 kuruşa, 55 kuruş olan marul 2 TL 28 kuruşa, 1 TL 1 kuruş olan sivri biber 3 TL 58 kuruşa, 5 TL olan kuru incir 16 TL 95 kuruşa, 1 TL 30 kuruş olan limon 4 TL 39 kuruşa satılıyor. Yine, tarlada 61 kuruş olan patlıcanı tüketici 2 TL 2 kuruşa, 1 TL 25 kuruş olan elmayı 3 TL 94 kuruşa, 54 kuruş olan havucu 1 TL 65 kuruşa, 3 TL 20 kuruş olan kuru fasulyeyi, 9 TL 73 kuruşa tüketebiliyor” dedi.
Eylül ayındaki, seçilmiş ürünlerde üretici ve market fiyatları arasındaki fark incelediğinde, en fazla farkın yüzde 464,29 ile maydanozda görüldüğünü bildiren Bayraktar, marulda yüzde 313,94, sivri biberde yüzde 253,64, salatalıkta yüzde 247,12, kuru incirde yüzde 239, limonda yüzde 237,79, patlıcanda yüzde 231,42, elmada yüzde 216,36, havuçta yüzde 205,97, kuru fasulyede yüzde 204,17 fiyat farkı bulunduğunu vurguladı.
“Maydanoz 5,6, marul 4,1, sivri biber, salatalık 3,5, kuru incir ve limon 3,4, patlıcan 3,3, elma 3,2, havuç 3,1, kuru fasulye 3 kat fazlaya tüketiciye satılıyorsa bunun sorumlusu çiftçi değildir” diyen Bayraktar, önemli ürünler içinde yer alan pirinçte tarla ile market fiyatları arasında yüzde 194,97, nohutta yüzde 188,13, domateste yüzde 182,63, kuru kayısıda yüzde 176,15, kırmızı mercimekte yüzde 160,95 gibi önemli farklarının bulunduğunu da kaydetti.
Tarladan markete fiyat artışının en aza indirilmesi için, kısa vadede, nakliye maliyetlerini azaltacak formüller üzerinde çalışmak gerektiğini bildiren Bayraktar, şunları kaydetti:
“Yüksek akaryakıt fiyatları nedeniyle ulaşım giderleri perakende ürün fiyatlarını artırmaktadır. Tarım ürünleri taşıyan nakliye araçlarına ucuz mazot sağlanması, vergi oranlarının indirilmesi gibi çeşitli önlemler alınabilir.Orta ve uzun vadede demiryolu ağının yaygınlaştırılması, soğuk hava depoları bulunan vagonların devreye alınması nakliye giderlerini en aza indirecektir. Çiftçinin ekonomik örgütlülüğünün ve gücünün artırılarak, aracı sayısının azaltılması, ambalajlama, depolama ve nakliye maliyetlerinin asgari düzeye çekilmesi, üreticiden tüketiciye kadar geçen süreçte kar marjlarının makul seviyelere düşürülmesi için rekabet koşullarının oluşturulması gerekir. Bütün bunlar, tarladan markete oluşan fiyat farkını en aza indirecek, fiyat istikrarını sağlayacaktır. Çiftçi düzenli ve yeterli bir gelire kavuşacak, tüketici de makul fiyatlarla gıda tüketebilecektir.” ANKA