ANASAYFA arrow right Ekonomi

Hazırgiyim ve ayakkabı fiyatlarında yüzde 30 artış bekleniyor

Hazırgiyim ve ayakkabı fiyatlarında yüzde 30 artış bekleniyor
YAYINLAMA: 30 Eylül 2025 / 13.06
GÜNCELLEME: 30 Eylül 2025 / 13.06

Bütçesi barınma ve gıdaya giden yurttaş, giyim fiyatları nedeniyle kışa çaresiz giriyor. Sektör temsilcileri ise kâr etmediklerini söyleyip artışın nedenini yükselen maliyetlere ve kiralara bağlıyor.

Soğuk havalar yaklaşırken vatandaş kışlık kıyafet alışverişini kara kara düşünüyor. Bot ve manto fiyatları neredeyse asgari ücretin yarısını bularak 7 ila 11 bin lira arasında satılırken geçim sıkıntısı yaşayan dar gelirli için bu rakamlar ulaşılamaz seviyelere çıktı. Hazırgiyim ve ayakkabı üreticileri ve perakendeciler ise yüksek maliyet baskısı nedeniyle fiyatların arttığını ancak enflasyonun üzerine bile çıkamadıklarını belirtiyor.

Özellikle 2021 kur krizinden bu yana yurttaşa alt ve orta segmentte yer alan kitle mağazalarından alışveriş bile lüks oldu. Vatandaş yeni açılan sezonun başındaki fiyatlara ulaşmanın mümkün olmadığını belirterek kışlık alışveriş için indirim günlerini beklemek zorunda kaldıklarını belirtiyor. Fiyat artışları vatandaşı zorlarken üretici ise maliyet artışlarını yeterince yansıtamadıklarını ve sektörün çok zor durumda olduğunu belirtiyor. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Hazır Giyim ve Konfeksiyon Sektör Meclisi Başkanı Şeref Fayat, 2025-2026 sonbahar/kış sezonundaki fiyat artışlarının geçen yıla oranla sınırlı kaldığını ifade ediyor. Fayat, “2025’te yüzde 25-30 seviyesinde bitmesini beklediğimiz enflasyona rağmen maliyetleri yansıtamadık. Bu kış ürünlerinde ancak yüzde 20 civarında fiyat artışı yaptık. Perakendede yüzde 20 ila 35 daralma var. Şirketler sezon fiyatıyla ürün satmakta zorlanıyor, indirimler erken başlıyor” diyor.

Dünya genelinde hammadde fiyatları gerilerken Türkiye’de iplik ve kumaş üreticilerinin kur baskısı nedeniyle fiyat düşürmediğini belirten Fayat, 2026 bahar ve yazında üretim ve perakendede daha yüksek bir fiyat artışı olacağını kaydediyor:

“Sektör önümüzdeki yıl da enflasyonun altında kalmayı kaldıramaz, üretim ve perakendede satış fiyatları en az yüzde 30 artacaktır. Sıkı para politikası ve baskılanan kur devam ettikçe hem iç tüketimde hem de ihracatta üreticiler kârsız nakit akışına odaklanmak zorunda kalacak. İç tüketimde bir toparlanma görünmüyor.”

Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Toygar Narbay ise iç pazarda en büyük sorunun, yüksek yer kiraları olduğunu vurgulayarak “Perakendeciler, AVM’lerin enflasyonun çok üzerinde zam talepleri nedeniyle bu yükü fiyatlara yansıtmak zorunda kalıyor” eleştirisini paylaşıyor. Narbay, “Banka komisyonların düşürülmesi enflasyona pozitif yansır. Faiz yükü yıl sonunda ürün fiyatlarına ek maliyet yaratıyor” diyor

BIRLEŞMIŞ Markalar Derneği Başkanı Sinan Öncel de sektörde fiyatların son bir yılda TÜFE’nin üçte birinden az arttığını belirterek şunlara dikkat çekiyor: “TÜFE’nin yüzde 30’lara düşmesine ve perakendecinin AVM’lerde ciro kirası da ödemesine rağmen 10 uzama yılını dolduran kontratlarda yüzde 600’e varan kira artış talepleriyle karşı karşıya kalıyoruz. Mülk sahibinin 10 uzama yılını dolduran kontratlarda ‘sebepsiz fesih’ hakkının olması kiracının elini kolunu bağlıyor. Perakendeci kirayı etikete yansıtmak zorunda kalıyor” cumhuriyet

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *