MHP Genel Başkan Yardımcısı Ruhsar Demirel, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Dayanışma Günü nedeniyle yaptığı yazılı açıklamada, insanlık tarihi kadar uzun olan şiddetin resmi tarihinin çok yeni olduğunu belirterek, “Umut olmazsa mücadele olmaz. Her tür şiddet ve herkese karşı şiddetin bitmesi tek dileğimiz olmalı” dedi.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Ruhsar Demirel, “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Dayanışma Günü” nedeniyle yaptığı yazılı açıklama yaptı. BM Genel Kurulu’nun, Dominik Cumhuriyeti’nde yaşanan insanlık ayıbına atfen 1999 yılında 25 Kasım gününü Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü olarak ilan ettiğini anımsatan Demirel, anlamının kutlama değil, farkındalık günü olduğunu ifade etti. Şiddet ibaresinin yalnızca fiziksel şiddet anlamında gelmediğine dikkat çeken Demirel, şiddetin kamusal veya özel yaşamda kadınlara, sırf kadın olduğu için, yöneltilen ya da oransız bir şekilde fiziksel, cinsel veya psikolojik acı, ıstırap veren eylem, tehdit, zorlama, keyfi olarak özgürlükten, ekonomik gereksinimlerden yoksun bırakma olarak tanımlandığını belirtti. Kadına yönelik şiddet oranlarının farklık gösterse de dünyanın her yerinde var olduğunun altını çizen Demirel, “15-45 yaş arası kadınların ölüm ve yaralanma sebeplerinin başında cinsiyete dayalı şiddet geliyor. Bosna-Hersek. Savaşta 12-13 yaşından 70 yaşına kadar kadınlar cinsel saldırıya uğradı hatırlayın. Peki dünyada ilk miydi? Hayır. Ama Lahey ilk kez bu yapılanları “insanlığa karşı işlenen suç” diye tanımladı. Yıl 1998. 1998’de Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi kadına yönelik eylemleri insanlığa karşı suç sayıyor. İnsanlık tarihi kadar uzun şiddetin resmi tarihi henüz çok yeni. Umut olmazsa mücadele olmaz. Her tür şiddet ve herkese karşı şiddetin bitmesi tek dileğimiz olmalı” dedi. ANKA
MHP Genel Başkan Yardımcısı Ruhsar Demirel, “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Dayanışma Günü” nedeniyle yaptığı yazılı açıklama yaptı. BM Genel Kurulu’nun, Dominik Cumhuriyeti’nde yaşanan insanlık ayıbına atfen 1999 yılında 25 Kasım gününü Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü olarak ilan ettiğini anımsatan Demirel, anlamının kutlama değil, farkındalık günü olduğunu ifade etti. Şiddet ibaresinin yalnızca fiziksel şiddet anlamında gelmediğine dikkat çeken Demirel, şiddetin kamusal veya özel yaşamda kadınlara, sırf kadın olduğu için, yöneltilen ya da oransız bir şekilde fiziksel, cinsel veya psikolojik acı, ıstırap veren eylem, tehdit, zorlama, keyfi olarak özgürlükten, ekonomik gereksinimlerden yoksun bırakma olarak tanımlandığını belirtti. Kadına yönelik şiddet oranlarının farklık gösterse de dünyanın her yerinde var olduğunun altını çizen Demirel, “15-45 yaş arası kadınların ölüm ve yaralanma sebeplerinin başında cinsiyete dayalı şiddet geliyor. Bosna-Hersek. Savaşta 12-13 yaşından 70 yaşına kadar kadınlar cinsel saldırıya uğradı hatırlayın. Peki dünyada ilk miydi? Hayır. Ama Lahey ilk kez bu yapılanları “insanlığa karşı işlenen suç” diye tanımladı. Yıl 1998. 1998’de Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi kadına yönelik eylemleri insanlığa karşı suç sayıyor. İnsanlık tarihi kadar uzun şiddetin resmi tarihi henüz çok yeni. Umut olmazsa mücadele olmaz. Her tür şiddet ve herkese karşı şiddetin bitmesi tek dileğimiz olmalı” dedi. ANKA