Türkiye’nin önümüzdeki bir yılda 220 milyar dolarlık finansman ihtiyacı olduğunu kaydeden CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, “Maalesef AKP’nin ekonomimizi içine sıkıştırdığı tablo budur. Seçimler yaklaşırken, bu tablonun yarattığı ekonomik sıkıntılar başbakanın tüm hayallerini bir daha gerçekleşmemek üzere çöpe atar.Hükümet ve başbakan bunun korkusu içinde.Hükümeti bir eylül korkusu almış gidiyor” dedi.
Öztrak TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’in yayınladığı son raporunda, Türkiye’yi “yüksek dış finansman ihtiyacı”, “yetersiz rezervleri” ve “yüksek borçluluk düzeyi” ile en kırılgan ekonomiler arasında saydığını hatırlatarak, “Üretmeden tükettiren, kazanmadan harcattıran AKP politikaları artık işlemiyor. Değirmenin çarklarını döndüren sıcak para azaldıkça sıkıntı artıyor” değerlendirmesinde bulundu.
Yılın ilk yarısına ilişkin ekonomik veriler ortaya çıktıkça, hükümetten büyüme hızının yüzde 4’ün altına düşeceğine, cari açığın ise hedefin üzerinde kalacağına yönelik itirafların gelmeye başladığını ifade eden Öztrak, cari açıktaki artışa dikkat çekerek, “Fakat asıl sıkıntı cari açığın finansmanında yaşandığı görülüyor. Haziran’da portföy yatırımlarından 2011 Eylül ayından bu yana ilk kez çıkış oldu. Yabancılar Haziran’da 1,2 milyar dolar hisse senedi satarak ülkemizden çıktı” dedi.
Türkiye’ye net doğrudan yatırım girişlerinde de azalma olduğunu belirten Öztrak, “Hem sıcak para çıkışı başlamış; hem de doğrudan yatırım azalmış. Bu iş böyledir.Sıcak paranın şişirdiği yelkenlere güvenip tatlı tatlı giderken, ‘paradigmalar değişti’ diye caka satarken, bir de bakarsınız rüzgâr birden kesiliverir.Sıcak para tasını tarağını toplar, çeker gider. Sizi dalgalı denizin ortasında savunmasız bırakır… Biz hükümete bunları sürekli anlattık.‘Açık finanse edildiği sürece sorun değildir’ denildi, ‘Paradigmalar değişti’ denildi.Hükümet şimdi değişti denilen o paradigmanın bizzat altında kaldı.Bizim haklılığımız ortaya çıktı” diye konuştu.
Haziran’da kaynağı belirsiz para hareketlerinin izlendiği “net hata noksan kaleminden” de ülke dışına 2,3 milyar dolar para çıktığını ifade eden Öztrak, bunların sonucunda uluslararası rezervlerin 3,3 milyar dolar daha eridiğini, son iki ayda eriyen rezerv miktarının ise 7,5 milyar dolara yaklaştığını kaydetti.
Yılın ikinci çeyreğindeki işsizlik rakamlarını da değerlendiren Öztrak, bu dönemde işsizlik yüzde8.8 görünmesine karşın iş bulma ümidini kaybeden bu nedenle iş aramayan, ancak “iş bulursam çalışırım diyen” vatandaşlar ile mevsimlik çalışanları içeren “geniş işsiz sayısının” son bir yılda 412 bin kişi artarak 4,5 milyon kişiye ulaştığını söyledi. Bu rakamın 2010 yılı Ekim ayından bu yana geçen 31 aydaki en yüksek artış olduğunu kaydeden Öztrak, işgücü verilerinin ekonomideki yavaşlamanın istihdam piyasasını yavaş yavaş baskı altına aldığını gösterdiğini belirtti.
Ekonomik verilerin bu yılın sonunda büyüme hedefinin yakalamayacağını, işsizliğin yeniden çift haneli rakamlara tırmanacağını, buna karşın cari açık ve enflasyonun ise hedeflerin üzerinde olacağını gösterdiğini ifade eden Öztrak, “Büyümenin düştüğü bir yılda hükümet hem cari açık, hem de enflasyon hedeflerini aşarak ekonomiyi yönetme kabiliyetinin olmadığını bir kez daha gösterecek” dedi.
Öztrak, bu durumun zaten borç yükü altında olan aileleri ve şirketleri daha da zor bir duruma düşüreceğini, geçen yılın tamamında bireysel kredi ve kredi kartlarını ödeyemeyenlerin sayısı 822 bin iken bu yılın sadece ilk yarısında bu sayının 680 bine ulaştığını ifade etti. Daha önce AKP’li iki eski bakanı Turkcell’in yönetimine atayan ‘bağımsız’ ve ‘özerk’ Sermaye Piyasası Kurulu’nun, şimdi de AKP’nin İzmir’den milletvekili adayı olmuş şu anda da AKP’nin İzmir İl Başkan Yardımcısı olan bir şahsı bu şirketin yönetimine atadığını söyleyen Öztrak, “Turkcell yönetimindeki sıkıntılardan bir kazanan varsa onun da AKP’li siyasiler olduğu anlaşılıyor” ifadelerini kullandı.
13 Ağustos’ta yapılan hazine borçlanma ihalelerini de değerlendiren Öztrak, ihalelerde gerçekleşen faizlerin piyasa beklentilerini aştığını, faizlerde sadece üç ayda neredeyse yüzde 100’lük artış görüldüğünü anlattı.Borçlanma ihalelerine gelen talebin de azaldığını, talep azalınca da hükümetin devlet bankalarını devreye soktuğunu kaydeden Öztrak, “İki ihalede satılan toplam 3,1 milyar TL’lik borçlanma kâğıdının 434 milyon TL’sini kamu bankaları aldı” dedi.
Borçlanma kâğıtlarının ikincil piyasasının da adeta kuruduğunu, piyasada hem talep hem de arz sıkıntısı yaşandığını, piyasanın faizlerin daha da artacağı beklentisi içinde olduğunu ifade eden Öztrak, şunları söyledi: “Kimse zarar yazmamak için borçlanma kâğıdı almak istemiyor. Dolar kurunun Merkez Bankası’nın müdahalelerine rağmen 1,90 TL’lerin üzerinde gezinip durması döviz arzının talep karşısında yetersiz kaldığını gösteriyor.Dün de dolar kuru 1,94 TL’nin üzerini gördü. Yakında faizlerin çift haneli rakamlara tırmanması veya doların 2 TL’yi zorlaması beklenmeli.”
Türkiye’nin önümüzdeki bir yılda 220 milyar dolarlık finansman ihtiyacı olduğunu kaydeden Öztrak, “Maalesef AKP’nin ekonomimizi içine sıkıştırdığı tablo budur. Seçimler yaklaşırken, bu tablonun yarattığı ekonomik sıkıntılar başbakanın tüm hayallerini bir daha gerçekleşmemek üzere çöpe atar.Hükümet ve başbakan bunun korkusu içinde.Hükümeti bir eylül korkusu almış gidiyor.Bu nedenle toplum dört koldan baskı altına alınıyor. Statlar da, üniversitelerde olağanüstü hal ilan edilmeye çalışılıyor” dedi.İHA
Öztrak TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’in yayınladığı son raporunda, Türkiye’yi “yüksek dış finansman ihtiyacı”, “yetersiz rezervleri” ve “yüksek borçluluk düzeyi” ile en kırılgan ekonomiler arasında saydığını hatırlatarak, “Üretmeden tükettiren, kazanmadan harcattıran AKP politikaları artık işlemiyor. Değirmenin çarklarını döndüren sıcak para azaldıkça sıkıntı artıyor” değerlendirmesinde bulundu.
Yılın ilk yarısına ilişkin ekonomik veriler ortaya çıktıkça, hükümetten büyüme hızının yüzde 4’ün altına düşeceğine, cari açığın ise hedefin üzerinde kalacağına yönelik itirafların gelmeye başladığını ifade eden Öztrak, cari açıktaki artışa dikkat çekerek, “Fakat asıl sıkıntı cari açığın finansmanında yaşandığı görülüyor. Haziran’da portföy yatırımlarından 2011 Eylül ayından bu yana ilk kez çıkış oldu. Yabancılar Haziran’da 1,2 milyar dolar hisse senedi satarak ülkemizden çıktı” dedi.
Türkiye’ye net doğrudan yatırım girişlerinde de azalma olduğunu belirten Öztrak, “Hem sıcak para çıkışı başlamış; hem de doğrudan yatırım azalmış. Bu iş böyledir.Sıcak paranın şişirdiği yelkenlere güvenip tatlı tatlı giderken, ‘paradigmalar değişti’ diye caka satarken, bir de bakarsınız rüzgâr birden kesiliverir.Sıcak para tasını tarağını toplar, çeker gider. Sizi dalgalı denizin ortasında savunmasız bırakır… Biz hükümete bunları sürekli anlattık.‘Açık finanse edildiği sürece sorun değildir’ denildi, ‘Paradigmalar değişti’ denildi.Hükümet şimdi değişti denilen o paradigmanın bizzat altında kaldı.Bizim haklılığımız ortaya çıktı” diye konuştu.
Haziran’da kaynağı belirsiz para hareketlerinin izlendiği “net hata noksan kaleminden” de ülke dışına 2,3 milyar dolar para çıktığını ifade eden Öztrak, bunların sonucunda uluslararası rezervlerin 3,3 milyar dolar daha eridiğini, son iki ayda eriyen rezerv miktarının ise 7,5 milyar dolara yaklaştığını kaydetti.
Yılın ikinci çeyreğindeki işsizlik rakamlarını da değerlendiren Öztrak, bu dönemde işsizlik yüzde8.8 görünmesine karşın iş bulma ümidini kaybeden bu nedenle iş aramayan, ancak “iş bulursam çalışırım diyen” vatandaşlar ile mevsimlik çalışanları içeren “geniş işsiz sayısının” son bir yılda 412 bin kişi artarak 4,5 milyon kişiye ulaştığını söyledi. Bu rakamın 2010 yılı Ekim ayından bu yana geçen 31 aydaki en yüksek artış olduğunu kaydeden Öztrak, işgücü verilerinin ekonomideki yavaşlamanın istihdam piyasasını yavaş yavaş baskı altına aldığını gösterdiğini belirtti.
Ekonomik verilerin bu yılın sonunda büyüme hedefinin yakalamayacağını, işsizliğin yeniden çift haneli rakamlara tırmanacağını, buna karşın cari açık ve enflasyonun ise hedeflerin üzerinde olacağını gösterdiğini ifade eden Öztrak, “Büyümenin düştüğü bir yılda hükümet hem cari açık, hem de enflasyon hedeflerini aşarak ekonomiyi yönetme kabiliyetinin olmadığını bir kez daha gösterecek” dedi.
Öztrak, bu durumun zaten borç yükü altında olan aileleri ve şirketleri daha da zor bir duruma düşüreceğini, geçen yılın tamamında bireysel kredi ve kredi kartlarını ödeyemeyenlerin sayısı 822 bin iken bu yılın sadece ilk yarısında bu sayının 680 bine ulaştığını ifade etti. Daha önce AKP’li iki eski bakanı Turkcell’in yönetimine atayan ‘bağımsız’ ve ‘özerk’ Sermaye Piyasası Kurulu’nun, şimdi de AKP’nin İzmir’den milletvekili adayı olmuş şu anda da AKP’nin İzmir İl Başkan Yardımcısı olan bir şahsı bu şirketin yönetimine atadığını söyleyen Öztrak, “Turkcell yönetimindeki sıkıntılardan bir kazanan varsa onun da AKP’li siyasiler olduğu anlaşılıyor” ifadelerini kullandı.
13 Ağustos’ta yapılan hazine borçlanma ihalelerini de değerlendiren Öztrak, ihalelerde gerçekleşen faizlerin piyasa beklentilerini aştığını, faizlerde sadece üç ayda neredeyse yüzde 100’lük artış görüldüğünü anlattı.Borçlanma ihalelerine gelen talebin de azaldığını, talep azalınca da hükümetin devlet bankalarını devreye soktuğunu kaydeden Öztrak, “İki ihalede satılan toplam 3,1 milyar TL’lik borçlanma kâğıdının 434 milyon TL’sini kamu bankaları aldı” dedi.
Borçlanma kâğıtlarının ikincil piyasasının da adeta kuruduğunu, piyasada hem talep hem de arz sıkıntısı yaşandığını, piyasanın faizlerin daha da artacağı beklentisi içinde olduğunu ifade eden Öztrak, şunları söyledi: “Kimse zarar yazmamak için borçlanma kâğıdı almak istemiyor. Dolar kurunun Merkez Bankası’nın müdahalelerine rağmen 1,90 TL’lerin üzerinde gezinip durması döviz arzının talep karşısında yetersiz kaldığını gösteriyor.Dün de dolar kuru 1,94 TL’nin üzerini gördü. Yakında faizlerin çift haneli rakamlara tırmanması veya doların 2 TL’yi zorlaması beklenmeli.”
Türkiye’nin önümüzdeki bir yılda 220 milyar dolarlık finansman ihtiyacı olduğunu kaydeden Öztrak, “Maalesef AKP’nin ekonomimizi içine sıkıştırdığı tablo budur. Seçimler yaklaşırken, bu tablonun yarattığı ekonomik sıkıntılar başbakanın tüm hayallerini bir daha gerçekleşmemek üzere çöpe atar.Hükümet ve başbakan bunun korkusu içinde.Hükümeti bir eylül korkusu almış gidiyor.Bu nedenle toplum dört koldan baskı altına alınıyor. Statlar da, üniversitelerde olağanüstü hal ilan edilmeye çalışılıyor” dedi.İHA