ANASAYFA arrow right Ekonomi

“Hükümetin asıl ihracatın büyümeye nasıl katkısı olacağını çalışması gerekir”

“Hükümetin asıl ihracatın büyümeye nasıl katkısı olacağını çalışması gerekir”
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 04.36
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 04.36
Türkiye’nin 2016-18 dönemini kapsayan Orta Vadeli İstikrar Programı’nda ortaya
Türkiye’nin 2016-18 dönemini kapsayan Orta Vadeli İstikrar Programı’nda ortaya konulan büyüme hedeflerine ihracatın katkısının olmayacağı tespitine Ekonomist Prof. Dr. Kerem Alkin tepki gösterdi. Alkin, “Hükümetin asıl ihracatın büyümeye nasıl katkısı olacağını çalışması gerekir” dedi.
Ege İhracatçı Birlikleri’nde; Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği ve TÜGİAD Ege Şubesi işbirliğinde düzenlenen, “Yeni Bir Seçim Arifesinde 2016 Beklentileri” konulu toplantıda TÜGİAD Ekonomi Danışmanları Prof. Dr. Kerem Alkin ve Dr. Can Fuat Gürlesel 2016 yılı ve sonrasındaki yıllara ilişkin öngörülerini İzmir iş dünyası temsilcileriyle paylaştı.

İlk konuşan Prof. Dr. Alkin, “Hükümetin asıl ihracatın büyümeye nasıl katkısı olacağını çalışması gerekir. 2016 yılında huninin en dar yerinden geçeceğiz. Türk halkını intihar edercesine borçlandırmaya devam ettirerek büyüme kabul edilebilir değil. Gelişmekte olan ekonomilerde ortalama büyümenin yüzde 1.7'ye düştüğü bir ortamda 2016 yılında yüzde 4, 2017 yılında yüzde 4.5 ve 2018 yılında yüzde 5 büyüme hedefi kaptanın gemiyi kayalıklara son sürat çarpmaya götürmesidir. 2016 yüzde 3, 2017 yüzde 3.5, 2018 yüzde 4 büyüme hedeflenmeli. İhracat da büyümeye katkı sağlamalı" dedi.

Dünya genelinde vahşi kur savaşları yaşandığına da işaret eden Alkin, 22 Mayıs 2013 tarihinde dönemin Amerikan Merkez Bankası Fed Başkanı Ben Bernanke'nin parasal genişlemeye önümüzdeki dönemde azaltılarak son verileceğini açıklaması sonrasında Amerika ile Avrupa Birliği arasında kur savaşlarının hızlandığına işaret etti. Alkin şöyle devam etti: “Kur savaşlarının sonucu Almanya Yunanistan krizini bilinçli olarak kötü yönetti. FED, Almanya'nın tutumuna karşı faiz indirimini erteledi ve 1.05 seviyesine kadar gelen pariteyi tekrar 1.13-1.14 bandına getirdi.”

“Türkiye’de dolar kurunun bugün 2.23 seviyelerini konuşmamız gerekiyordu” diyen Prof. Dr. Alkin, buna karşılık Türkiye’de 3.03 dolar kuruna şahit olduğumuzu bu 80 kuruşun 40 kuruşunun FED’in politikalarından, 40 kuruşunun ise Türkiye'nin gezi olayları, 17-25 Aralık süreci, siyasi ve ekonomik istikrarsızlık, arka arkaya yapılan seçimler yüzünden oluşan ekonomik ve siyasi kırılganlıklarından kaynaklandığını savundu. Alkin, “22 Mayıs 2013'ten bu yana Hindistan Rupisi dolar karşısında yüzde 16 değer kaybederken, Türk Lirasındaki değer kaybı yüzde 38'e ulaştı. Bu aradaki farkın nedeni Türkiye'deki kırılganlıklar oldu. 1 Kasım seçimleri sonrasında oluşacak olan TBMM bizi yeni bir hükümetle tanıştırırsa normalleşiriz. Aksi takdirde gökyüzüne giden dolar hepimizi sıkıntıya sokar” diye uyarıda bulundu. (ANKA

Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *