CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, "Hükümet, 2015 yılı programında, asgari ücrette bu yılın ilk ve ikinci 6 ayı için yüzde 3’er artış öngörmüştü. Hadi diyelim önümüzdeki genel seçimler nedeniyle 1-2 puan daha fazla zam verildi.Sonuçta komisyondan yine işçi ve ailesini yine açlığa, yoksulluğa mahkûm edecek bir asgari ücret düzeyi çıkacağı tecrübeyle sabittir" açıklamasında bulundu.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu, yaklaşık 5 milyon çalışanı doğrudan ilgilendiren asgari ücretin 2015’te geçerli olacak düzeyini belirlemek üzere bugün üçüncü kez toplanıyor. Asgari ücret halen bir işçi için brüt bin 134 TL, net 891 TL olarak uygulanıyor. Konuya ilişkin açıklama yapan CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran yaptığı yazılı açıklamada, hükümetin, işçi ve işveren kesimlerini temsilen 5’er üyeden oluşan Komisyonun her yıl toplandığını; tüm ekonomik parametreler ve teknik usullerle, bir işçinin bir aylık geçimini asgari düzeyde karşılayacak şekilde resmi asgari ücreti belirlemek için çalıştığını ifade etti.
Hükümetin yıllık plan ve programlarında öngördüğü yüzde 3-4’lük sefalet zamlarının karar haline getirilerek Resmi Gazete’de yayımlandığını bildiren CHP’li Oran, “Aynı tiyatro oyunu her yıl değişmeksizin sahnelenir. Bu yıl da yine asgari ücreti sözde üçayaklı Komisyon tespit etmiş olacak. Oysa gerçekte asgari ücretliler; Cumhurbaşkanı bütçesine yüzde 100 zam yapan, 1.4 milyar dolara fuzuli saray yaptıran, Suriyeli mültecilere bol keseden 4.5 milyar dolar harcayan hükümetin reva gördüğü üç-beş kuruşluk ‘simit’ zammına mahkum edilecek. Hükümet, 2015 yılı programında, asgari ücrette bu yılın ilk ve ikinci 6 ayı için yüzde 3’er artış öngörmüştü.Hadi diyelim önümüzdeki genel seçimler nedeniyle 1-2 puan daha fazla zam verildi.Sonuçta Komisyon’dan yine işçi ve ailesini yine açlığa, yoksulluğa mahkûm edecek bir asgari ücret düzeyi çıkacağı tecrübeyle sabittir.
Asgari ücretin yasa ve yönetmeliklerdeki tanımıyla uygulanışının birbiriyle örtüşmediğini belirten Oran, şunları kaydetti: “Mevzuatta asgari ücretin “İşçinin gıda, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını günün fiyatları üzerinden asgari düzeyde karşılamaya yetecek” bir ücret olduğu tanımlanıyor. Oysa Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nca sözde bu tanıma göre belirlenen ücretten, vergi, prim, fon kesintiler yapılarak kalan kısım net asgari ücret olarak işçiye ödeniyor.
DİSK’in milli gelirdeki büyüme ve asgari ücretteki seyre ilişkin TÜİK ve IMF verilerine dayanarak yaptığı araştırmanın bulguları son derece dikkat çekicidir. Verileri karşılaştıran DİSK, 1978 yılından bu yana Türkiye ekonomisinin sabit fiyatlarla 3.9 kat, kişi başına milli gelirin 2.4 kat büyüdüğünü, asgari ücretteki artışın ise yalnızca yüzde 12’de kaldığını bildiriyor. 2014 itibariyle Türkiye’de kişi düşen milli gelirin aylık 1.800 ve dört kişilik aile bazında 7 bin 200 TL dolayında olduğuna işaret eden DİSK‘e göre, asgari ücret 1977 yılından bu yana ekonomideki büyüme oranında artırılsaydı, bugün yaklaşık 1.800 TL olacaktı. Hükümet, net asgari ücretin en az bu düzeyde belirlenmesi yönündeki çağrısına kulak vermelidir. Bu bile asgari ücreti reel bazda ancak 1977’deki alım gücüne kavuşturur.”
CHP’li Oran açıklamasında, asgari ücretin, işçiyi de ailesini de geçindirecek düzeyden uzak kaldığını vurgulayarak, şöyle devam etti:
“Ülkemizde uygulanan asgari ücret, işçinin asgari ihtiyaçlarını dahi karşılayamamakta, ailesi ile birlikte onu açlık sınırının altına mahkûm etmektedir. Mevcut uygulamadan işçi mağdur olduğu gibi işveren de şikâyetçidir.Hükümet, işçiyi-işvereni birbirine düşürme, Emekçinin sabrını taşırma Hükümet asgari ücrette aynı tiyatroyu oynamaya devam ediyor.Hükümet, aynı tiyatroyu 2015 yılı asgari ücret belirleme sürecinde de oynama eğilimindedir.Yine işçi tarafı mağdur ve mutsuz olacak, işveren tarafı da yüksek maliyetten şikâyetçi olacaktır. Yıllardır sahnelenen tiyatro oyununa artık son verilmelidir! Çalışanın onuruyla insanca yaşamasını mümkün kılacak, ailesinin geçimini sağlayacak nitelikte bir asgari ücret uygulamasına bir an önce geçilmelidir.”ANKA
Asgari Ücret Tespit Komisyonu, yaklaşık 5 milyon çalışanı doğrudan ilgilendiren asgari ücretin 2015’te geçerli olacak düzeyini belirlemek üzere bugün üçüncü kez toplanıyor. Asgari ücret halen bir işçi için brüt bin 134 TL, net 891 TL olarak uygulanıyor. Konuya ilişkin açıklama yapan CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran yaptığı yazılı açıklamada, hükümetin, işçi ve işveren kesimlerini temsilen 5’er üyeden oluşan Komisyonun her yıl toplandığını; tüm ekonomik parametreler ve teknik usullerle, bir işçinin bir aylık geçimini asgari düzeyde karşılayacak şekilde resmi asgari ücreti belirlemek için çalıştığını ifade etti.
Hükümetin yıllık plan ve programlarında öngördüğü yüzde 3-4’lük sefalet zamlarının karar haline getirilerek Resmi Gazete’de yayımlandığını bildiren CHP’li Oran, “Aynı tiyatro oyunu her yıl değişmeksizin sahnelenir. Bu yıl da yine asgari ücreti sözde üçayaklı Komisyon tespit etmiş olacak. Oysa gerçekte asgari ücretliler; Cumhurbaşkanı bütçesine yüzde 100 zam yapan, 1.4 milyar dolara fuzuli saray yaptıran, Suriyeli mültecilere bol keseden 4.5 milyar dolar harcayan hükümetin reva gördüğü üç-beş kuruşluk ‘simit’ zammına mahkum edilecek. Hükümet, 2015 yılı programında, asgari ücrette bu yılın ilk ve ikinci 6 ayı için yüzde 3’er artış öngörmüştü.Hadi diyelim önümüzdeki genel seçimler nedeniyle 1-2 puan daha fazla zam verildi.Sonuçta Komisyon’dan yine işçi ve ailesini yine açlığa, yoksulluğa mahkûm edecek bir asgari ücret düzeyi çıkacağı tecrübeyle sabittir.
Asgari ücretin yasa ve yönetmeliklerdeki tanımıyla uygulanışının birbiriyle örtüşmediğini belirten Oran, şunları kaydetti: “Mevzuatta asgari ücretin “İşçinin gıda, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını günün fiyatları üzerinden asgari düzeyde karşılamaya yetecek” bir ücret olduğu tanımlanıyor. Oysa Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nca sözde bu tanıma göre belirlenen ücretten, vergi, prim, fon kesintiler yapılarak kalan kısım net asgari ücret olarak işçiye ödeniyor.
DİSK’in milli gelirdeki büyüme ve asgari ücretteki seyre ilişkin TÜİK ve IMF verilerine dayanarak yaptığı araştırmanın bulguları son derece dikkat çekicidir. Verileri karşılaştıran DİSK, 1978 yılından bu yana Türkiye ekonomisinin sabit fiyatlarla 3.9 kat, kişi başına milli gelirin 2.4 kat büyüdüğünü, asgari ücretteki artışın ise yalnızca yüzde 12’de kaldığını bildiriyor. 2014 itibariyle Türkiye’de kişi düşen milli gelirin aylık 1.800 ve dört kişilik aile bazında 7 bin 200 TL dolayında olduğuna işaret eden DİSK‘e göre, asgari ücret 1977 yılından bu yana ekonomideki büyüme oranında artırılsaydı, bugün yaklaşık 1.800 TL olacaktı. Hükümet, net asgari ücretin en az bu düzeyde belirlenmesi yönündeki çağrısına kulak vermelidir. Bu bile asgari ücreti reel bazda ancak 1977’deki alım gücüne kavuşturur.”
CHP’li Oran açıklamasında, asgari ücretin, işçiyi de ailesini de geçindirecek düzeyden uzak kaldığını vurgulayarak, şöyle devam etti:
“Ülkemizde uygulanan asgari ücret, işçinin asgari ihtiyaçlarını dahi karşılayamamakta, ailesi ile birlikte onu açlık sınırının altına mahkûm etmektedir. Mevcut uygulamadan işçi mağdur olduğu gibi işveren de şikâyetçidir.Hükümet, işçiyi-işvereni birbirine düşürme, Emekçinin sabrını taşırma Hükümet asgari ücrette aynı tiyatroyu oynamaya devam ediyor.Hükümet, aynı tiyatroyu 2015 yılı asgari ücret belirleme sürecinde de oynama eğilimindedir.Yine işçi tarafı mağdur ve mutsuz olacak, işveren tarafı da yüksek maliyetten şikâyetçi olacaktır. Yıllardır sahnelenen tiyatro oyununa artık son verilmelidir! Çalışanın onuruyla insanca yaşamasını mümkün kılacak, ailesinin geçimini sağlayacak nitelikte bir asgari ücret uygulamasına bir an önce geçilmelidir.”ANKA