Anadolu Sağlık Sen Genel Başkanı Necip Taşkın, mutfak enflasyonunun sınırlı da olsa artış eğiliminde olduğunu, özellikle büyük şehirlerde kira artışının kamu çalışanlarının yaşamını olumsuz etkilediğini söyledi.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Kasım ayı enflasyonunu yüzde 2,24, yıllık enflasyonu ise yüzde 47,09 olarak açıkladı.
Kasım ayında açlık sınırının 20 bin 562, yoksulluk sınırının ise 67 bin liraya yaklaştığını belirten Taşkın, gıda fiyatlarının geçen aya göre yüzde 0,64 arttığını, mutfak enflasyonundaki yıllık değişimin yüzde 67,20 olarak gerçekleştiğini, TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranlarına göre kira zam tavanını belirleyen 12 aylık enflasyon göstergesinin yüzde 60.45 olduğuna dikkat çekerek, büyük şehirlerde yaşayan kamu çalışanları için kiranın büyük bir yük olduğunun altını çizerek açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Kasım ayı enflasyon artışında gıdanın etkili olduğu görülüyor. Merkez Bankası da açıklamasında enflasyon üzerinde gıda etkisinin öne çıkacağını bildirmişti. Sonuçta dar ve sabit gelirli kamu çalışanlarının yaşamı etkileniyor. Enflasyonu açıklayan kurum ve kuruluşların farklı oranlardaki açıklamaları da şüpheleri beraberinde getiriyor. Nitekim Enflasyon Araştırma Grubu ENAG’ın açıklamasına göre enflasyon aylık yüzde 4.06, yıllık yüzde 86.76 oldu. Açıklanan enflasyon oranları yüzde kaç olursa olsun dar ve sabit gelirli kamu çalışanlarının yaşamı olumsuz etkileniyor. Kamu çalışanlarının açıklanan oranlarda alım gücünün düştüğü ve yoksullaştığı gerçeği ile karşı karşıya kalıyoruz. Açılık sınırı 20 bin TL’yi geçmiş. Yoksulluk sınırının 67 bin TL’ye yaklaştığı, kamu çalışanlarının ise yoksulluk sınırının altındaki bir ücretle yaşamaya çalıştığı gerçeğini göz ardı edemeyiz. Yetkililerin bu acı gerçekle yüzleşmesi gerekiyor. Mutfak enflasyonundaki yıllık değişimin yüzde 67.20 olduğu Kasım ayında kamu çalışanları bu kadar zam alamadı.
Anayasa ile güvence altına alınan insanca yaşama hakkının Devlet tarafından sağlanması zorunluluğunu bir kez daha hatırlatarak, insanca yaşamamızı sağlayacak ücretin verilmesini, enflasyona karşı ücretlerimizin korunmasını talep ediyoruz. her zaman hatırlattığımız gibi bir kez daha ifade etmek istiyoruz ki dar ve sabit gelirli kamu çalışanlarının insanca yaşayabilmeleri için vergi diliminin yükseltilmesini, gelir vergisi oranının yüzde 15’te sabitlenmesini, az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmak suretiyle memurun vergi yükünden kurtarılmasını, enflasyon farkının zam olmadığı gerçeğinden hareketle enflasyon farklarının her ay maaşa yansıtılmasını, refah payı verilmesini, büyük şehirlerde yaşayan kamu çalışanlarına kira ve büyükşehir tazminatı verilmesini ve öngörülen enflasyona göre değil gerçek enflasyona göre maaş artışı yapılmasını talep ediyoruz..”