HDP, hükümete “Kobani’ye destek vermemek, destek vermek isteyenleri de engellemekle çözüm sürecini tehlikeye itiyorsunuz. Kobani’de direnenlerin öz savunma başta olmak üzere her türlü ihtiyacının karşılanması için bir koridor açılmasına imkan verin.Kobani’nin kapılarını açık tutun” çağrısında bulundu.
HDP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) tarafından yapılan açıklamada, IŞİD’in Rojava’nın bir parçası olan Kobani Kantonu’nu işgal etmek, orada yaşayan ve direnen Kürt halkına yönelik ağır bir katliamı gerçekleştirmek için 23 gündür kuşatmasını sürdürdüğü belirtildi. Kobani’nin bütün insanlık ailesi adına direndiği, Kobani halkının topraklarını, evlerini, canlarını korumak için tarihsel bir direnişi bütün imkansızlıklara rağmen onurla ve kararlılıkla sürdürdüğü ifade edilen açıklamada, “Kobani direnişi aynı zamanda IŞİD vahşetinin Suriye ve Irak toprakları başta olmak üzere Ortadoğu ve Türkiye’yi etkilemesinin ve yayılmasının önüne geçilmesi açısından da büyük bir önem taşıyor. Bugün Kobani’ye yönelik saldırılar da Rojava Devrimi’ni boğma hevesinden başka bir şey değildir.HDP olarak, bütün yerel örgütlerimizle ve dostlarımızla Kobani ve Rojava’yı savunma, destek ve dayanışma mücadelemizi kararlılıkla sürdürüyoruz” denildi.
Açıklamada, Türkiye topraklarından IŞİD’e sağlanan her türlü desteğin derhal kesilmesi, öz savunma dahil Kobani halkının bütün ihtiyaçlarının sağlanması için Türkiye’den bir koridor açılması, Rojava’nın kanton yönetimleri statüsünün tanınmasının Kobani’de direnenlerin talepleri olduğu belirtildi. “Bu talepler hepimizin talepleridir” denilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
“HDP olarak, IŞİD’in Kobani’yi işgal etmesinin önü alınamaz bir kırılma ve felakete sürüklenme ihtimalini güçlü biçimde barındırdığına bir kez daha işaret ediyoruz. Çözüm süreci ile Kobani’nin birbirinden koparılamayacağını, barışın yolunun Kobani’den geçtiğini, biri çökerse diğerinin de çökeceğini ve büyük bir psikolojik kırılma yaşanacağını bir kez daha vurguluyoruz. Türkiye demokrasi, emek ve barış güçlerine, aydınlara, sanatçılara, yazarlara, akademisyenlere, bütün kadın kuruluşlarına, derneklerine, örgütlerine, Alevi toplumuna ve bütün inanç gruplarına, özgürlüğü, onuru, ağacı ve demokrasi için ayağa kalkan Gezi direnişçilerine, gençlere, yaklaşık 2 yıldır süren çatışmasızlık, çözüm ve barıştan yana olan bütün insanlara, Müslüman halka, işçilere, emekçilere ve sendikalara sesleniyoruz... Rojava ve Kobani’ye saldırarak adil ve eşitlikçi, özgürlükçü bir gelecek umudumuzu yok etmek, başarabilme umudumuzu kırmak istiyorlar, buna izin vermeyelim.Kobani ve Rojava direnişi ile dayanışmamızı Türkiye’nin her yerine birlikte taşıyalım.Etkinlikler, sokak eylemleri, mitingler, toplantılar düzenlemek için ortaklaşalım. Çözüm ve barış sürecinin heba edilmesine izin vermeyelim.”
Türkiye’deki barış sürecinin Rojava’dan ayrı düşünülemeyeceği, Irak veya Suriye Kürdistanı’nda yaşanan savaş ortamının kaçınılmaz olarak herkesi doğrudan etkilediği vurgulanan açıklamada, “AKP iktidarı, bugüne değin izlediği mezhepçi ve tekçi anlayışa dayalı politikalarla, Suriye ve Irak’taki cihatçı gruplara verdiği lojistik, askeri, siyasal ve manevi destekle sürecin buraya gelmesinde önemli bir rol oynamıştır. Bu tutuma son verilmelidir.Hükümete bir kez daha çağrı yapıyoruz, Kobani’ye destek vermemek, destek vermek isteyenleri de engellemekle çözüm sürecini tehlikeye itiyorsunuz.Talihsiz benzetmelerle, Şengal’de, Kobani’de ve Rojava’da IŞİD katliamına karşı direnen güçlerle bu vahşet çetesini eşitleme hatasından vazgeçin” denildi.
Kobani’de direnenlerin öz savunma başta olmak üzere her türlü ihtiyacın karşılanması için bir koridor açılmasına imkan verilmesini de istenen açıklamada, şöyle devam edildi:
“Kobani’nin kapılarını açık tutun. Bunu zamana yayarak Şengal’den sonra yeni bir katliamın daha yaşanmasına, binlerce insanın ölmesine yol açmayın.Rojava’daki kanton yönetimleri ile doğrudan ilişki kurun ve statülerini tanıyın. Eğer hükümet ‘Suriyeli Kürtler doğal müttefikimiz’ diyorsa, o zaman bunun gereklerini bir an önce yerine getirmelidir. IŞİD, Türkiye’nin de içsel sorunu olma yönünde gelişme gösteriyor, Türkiye’de de örgütleniyor.Bu konuda suskun kalarak tehlikenin önüne geçilemez.IŞİD’in Türkiye’deki yapılanmalarını dağıtın.Bugün IŞİD’in yenilgiye uğratılması, başta Suriye olmak üzere Ortadoğu’nun ve Türkiye’nin demokratikleşmesinin önünü açacaktır.Ortadoğu yeniden şekillenirken, haritalar yeniden çizilirken, özgürlük, adalet, eşitlik ve demokrasi için mücadele edenlerin daha güçlü ve hedeflerine bir adım daha yaklaşıyor olmalarının yolu budur.Yaşadığımız mahalleyi ve sokağı Kobani ruhuyla direniş alanına dönüştürelim, IŞİD’in ve destekçilerinin kaybedeceğini kesintisiz bir şekilde haykıralım. Her gün ve her gece direnişi ve dayanışmayı büyüterek sürdürelim.” ANKA
HDP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) tarafından yapılan açıklamada, IŞİD’in Rojava’nın bir parçası olan Kobani Kantonu’nu işgal etmek, orada yaşayan ve direnen Kürt halkına yönelik ağır bir katliamı gerçekleştirmek için 23 gündür kuşatmasını sürdürdüğü belirtildi. Kobani’nin bütün insanlık ailesi adına direndiği, Kobani halkının topraklarını, evlerini, canlarını korumak için tarihsel bir direnişi bütün imkansızlıklara rağmen onurla ve kararlılıkla sürdürdüğü ifade edilen açıklamada, “Kobani direnişi aynı zamanda IŞİD vahşetinin Suriye ve Irak toprakları başta olmak üzere Ortadoğu ve Türkiye’yi etkilemesinin ve yayılmasının önüne geçilmesi açısından da büyük bir önem taşıyor. Bugün Kobani’ye yönelik saldırılar da Rojava Devrimi’ni boğma hevesinden başka bir şey değildir.HDP olarak, bütün yerel örgütlerimizle ve dostlarımızla Kobani ve Rojava’yı savunma, destek ve dayanışma mücadelemizi kararlılıkla sürdürüyoruz” denildi.
Açıklamada, Türkiye topraklarından IŞİD’e sağlanan her türlü desteğin derhal kesilmesi, öz savunma dahil Kobani halkının bütün ihtiyaçlarının sağlanması için Türkiye’den bir koridor açılması, Rojava’nın kanton yönetimleri statüsünün tanınmasının Kobani’de direnenlerin talepleri olduğu belirtildi. “Bu talepler hepimizin talepleridir” denilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
“HDP olarak, IŞİD’in Kobani’yi işgal etmesinin önü alınamaz bir kırılma ve felakete sürüklenme ihtimalini güçlü biçimde barındırdığına bir kez daha işaret ediyoruz. Çözüm süreci ile Kobani’nin birbirinden koparılamayacağını, barışın yolunun Kobani’den geçtiğini, biri çökerse diğerinin de çökeceğini ve büyük bir psikolojik kırılma yaşanacağını bir kez daha vurguluyoruz. Türkiye demokrasi, emek ve barış güçlerine, aydınlara, sanatçılara, yazarlara, akademisyenlere, bütün kadın kuruluşlarına, derneklerine, örgütlerine, Alevi toplumuna ve bütün inanç gruplarına, özgürlüğü, onuru, ağacı ve demokrasi için ayağa kalkan Gezi direnişçilerine, gençlere, yaklaşık 2 yıldır süren çatışmasızlık, çözüm ve barıştan yana olan bütün insanlara, Müslüman halka, işçilere, emekçilere ve sendikalara sesleniyoruz... Rojava ve Kobani’ye saldırarak adil ve eşitlikçi, özgürlükçü bir gelecek umudumuzu yok etmek, başarabilme umudumuzu kırmak istiyorlar, buna izin vermeyelim.Kobani ve Rojava direnişi ile dayanışmamızı Türkiye’nin her yerine birlikte taşıyalım.Etkinlikler, sokak eylemleri, mitingler, toplantılar düzenlemek için ortaklaşalım. Çözüm ve barış sürecinin heba edilmesine izin vermeyelim.”
Türkiye’deki barış sürecinin Rojava’dan ayrı düşünülemeyeceği, Irak veya Suriye Kürdistanı’nda yaşanan savaş ortamının kaçınılmaz olarak herkesi doğrudan etkilediği vurgulanan açıklamada, “AKP iktidarı, bugüne değin izlediği mezhepçi ve tekçi anlayışa dayalı politikalarla, Suriye ve Irak’taki cihatçı gruplara verdiği lojistik, askeri, siyasal ve manevi destekle sürecin buraya gelmesinde önemli bir rol oynamıştır. Bu tutuma son verilmelidir.Hükümete bir kez daha çağrı yapıyoruz, Kobani’ye destek vermemek, destek vermek isteyenleri de engellemekle çözüm sürecini tehlikeye itiyorsunuz.Talihsiz benzetmelerle, Şengal’de, Kobani’de ve Rojava’da IŞİD katliamına karşı direnen güçlerle bu vahşet çetesini eşitleme hatasından vazgeçin” denildi.
Kobani’de direnenlerin öz savunma başta olmak üzere her türlü ihtiyacın karşılanması için bir koridor açılmasına imkan verilmesini de istenen açıklamada, şöyle devam edildi:
“Kobani’nin kapılarını açık tutun. Bunu zamana yayarak Şengal’den sonra yeni bir katliamın daha yaşanmasına, binlerce insanın ölmesine yol açmayın.Rojava’daki kanton yönetimleri ile doğrudan ilişki kurun ve statülerini tanıyın. Eğer hükümet ‘Suriyeli Kürtler doğal müttefikimiz’ diyorsa, o zaman bunun gereklerini bir an önce yerine getirmelidir. IŞİD, Türkiye’nin de içsel sorunu olma yönünde gelişme gösteriyor, Türkiye’de de örgütleniyor.Bu konuda suskun kalarak tehlikenin önüne geçilemez.IŞİD’in Türkiye’deki yapılanmalarını dağıtın.Bugün IŞİD’in yenilgiye uğratılması, başta Suriye olmak üzere Ortadoğu’nun ve Türkiye’nin demokratikleşmesinin önünü açacaktır.Ortadoğu yeniden şekillenirken, haritalar yeniden çizilirken, özgürlük, adalet, eşitlik ve demokrasi için mücadele edenlerin daha güçlü ve hedeflerine bir adım daha yaklaşıyor olmalarının yolu budur.Yaşadığımız mahalleyi ve sokağı Kobani ruhuyla direniş alanına dönüştürelim, IŞİD’in ve destekçilerinin kaybedeceğini kesintisiz bir şekilde haykıralım. Her gün ve her gece direnişi ve dayanışmayı büyüterek sürdürelim.” ANKA