ANASAYFA arrow right Ekonomi

Kredi riski makul düzeyde gerçekleşti

Kredi riski makul düzeyde gerçekleşti
YAYINLAMA: 16 Nisan 2020 / 04.41
GÜNCELLEME: 16 Nisan 2020 / 04.41
Türkiye bankacılık sektöründe takipteki alacakların toplam kredilere oranı seçilen gelişmiş
Türkiye bankacılık sektöründe takipteki alacakların toplam kredilere oranı seçilen gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin altında gerçekleşti. Türkiye’de yüzde 2,8 seviyesinde bulunan bu oran gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde çok geniş bir aralıkta dağılım gösterdi. Kredi riski makul düzeyde gerçekleşti.
Türkiye Bankalar Birliği (TBB), Seçilmiş Göstergelerle, Türkiye’de Bankacılık Sektörü ve Uluslararası Karşılaştırmasını açıkladı. Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından yayımlanan Finansal Sağlamlık Göstergeleri (Financial Soundness Indicators) veri seti kullanılarak Türkiye’de bankacılık sektörü ile diğer ülkelerin risk göstergeleri, gelir-gider ve karlılık göstergeleri karşılaştırıldı. Gelişmekte olan ve gelişmiş ülkeler, IMF tarafından yapılan sınıflandırma içinden seçilen ülkelerden oluştu.

Karşılaştırmaya bakıldığında, sermaye yeterliliği oranı tatmin edici bir düzeyde gerçekleşti. Eylül 2015 itibariyle, sermaye yeterlilik rasyosu çalışmada seçilen gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasında yüzde 12,9 ile yüzde 20 arasında değişti. Bu oran Türkiye’de yüzde 14,6 düzeyinde gerçekleşti.
Kredi riski makul düzeyde oldu. Türkiye bankacılık sektöründe takipteki alacakların toplam kredilere oranı seçilen gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin altında gerçekleşti. Türkiye’de yüzde 2,8 seviyesinde bulunan bu oran gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde çok geniş bir aralıkta dağılım gösterdi.Yabancı para (YP) cinsi varlık ya da yükümlülüklerin bilanço içindeki payları Türkiye’de diğer gelişmekte olan ülkelerden daha yüksek oldu.

IMF verilerine göre toplam pasifler içinde YP kalemlerin (dövize endeksliler dahil) payı yüzde 54,5; krediler içinde YP kredilerin payı ise yüzde 31,7 olarak gerçekleşti. Türkiye’de bankaların YP varlık ve yükümlülüklerinin toplam içindeki payları yüksek olmasına karşın; bankalar bilanço dışı işlemleriyle yabancı para net pozisyonunu düşük düzeyde tuttu.
Vergi öncesi kar dikkate alındığında, özkaynak karlılığı benzer ülkelere göre daha düşük oldu. Sektörün benzer makroekonomik yapıya sahip olduğu Brezilya ve Güney Afrika gibi diğer gelişmekte olan ülkelerin altında bir özkaynak karlılığına sahip oldu. Bankacılık sektörlerindeki ciddi sıkıntılarla uğraşan Avrupa ülkelerindeki düşük özkaynak karlılığı ortalamayı aşağı çekti. Türkiye’de özkaynak karlılığı Eylül 2015 itibariyle IMF tarafından açıklanan verilere göre yüzde 13,3 olarak gerçekleşti. Bu oran özkaynak maliyetinin altında oldu.

Türkiye, faiz dışı gelirlerin toplam gelire oranının en düşük olduğu ülkeler arasında gerçekleşti. Bankacılık sektörlerinin gelir ve gider büyüklüklerine ilişkin seçilen rasyolara göre, Türkiye’de bankacılık sektörünün farklılaştığı en önemli husus, faiz dışı gelirlerin toplam gelirler içindeki payının çok düşük olması oldu. Faiz dışı gelirlerin toplam gelirler içindeki payı gelişmekte olan ülkelerin birçoğunda yüzde 35’in üzerinde, gelişmiş ülkelerde ise yüzde 45’e yakın iken, Türkiye’de faiz dışı gelirlerin toplam gelirlere oranı yüzde 25 düzeyinde gerçekleşti. Öte yandan, faiz dışı harcamaların toplam gelire oranı Türkiye’de daha düşük seviyede oldu. Bunun sebebi Türkiye’de personel harcamalarının payının seçilmiş diğer ülkelere göre daha düşük olması. ANKA
Yorumlar
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *