Yargı Ülkesi

YAYINLAMA: 11 Kasım 2025 / 00.00 | GÜNCELLEME: 10 Kasım 2025 / 13.48

Güzel insanların yaşadığı bir ülkede çirkin insanlara yer olup olmaması sizin kararınız diye düşünmekteyim. Bir haber okuyucunun söylediği gibi, patron sizsiniz, kimi istiyorsanız onu getirin ülke yönetiminin başına. İstemediğiniz insanlar yönetmesin bu ülkeyi. Ülkemiz üzerinde oynanan oyunların tarihçesi yaklaşık iki yüzyıla dayanır. Olayları tekrar sizin bilginize aktarmak istememekle beraber, Amerika’nın Büyük Ortadoğu Projesi’nin başlama tarihi yaklaşık 1790’lı senelere dayanmakta. Akdeniz Osmanlı gölü iken, haraç vermeyen 5 Amerikan bayraklı gemi Cezayir limanına çektirilir. 

Ortadoğu’nun yer altı zenginliklerinin, Amerika’nın çok ilgisini çektiği bu seneler, yakın tarihimizin gerçeği. Mutlaka biliyorsunuz, Amerika’da New York şehrinde Özgürlük Adası üzerinde devasa bir kadın heykeli durur. Aslında bu heykel, ‘Dünyayı Aydınlatan Özgürlük’ diye tarif edilir. 1886 senesinden bu yana duran bu anıtsal heykelin simgelediği konuyu bir kadın figürü ile temsil ettirmişler. Bakırdan yapılan bu heykelin yüksekliği 46 metredir. 

Heykelin ilginç bir de hikayesi vardır. Doğru olup olmadığı konusunda tereddütlerim bulunmakta. Sultan II. Mahmud’un oğlu olan Abdülaziz’in, 1861 yılında başlayan ve 15 sene süren saltanatı sürecinde Süveyş Kanalı projesine de müdahil olduğu bilinir. Hatta bu kanalın girişine bir de heykel dikilmesi için Fransa’nın ünlü heykeltraşı Frederic Auguste Bartholdi’ye bir heykel sipariş edilir. Bartholdi 3 senelik bir çalışma ile 350 parçadan oluşan bu heykeli tamamlar. Bir elinde meşale tutan, başında 7 oklu 7 kıtayı simgeleyen taç bulunan kadın figürü, dönemin Mısır Valisi İsmail Paşa tarafından Padişaha, Kanalın girişine konulması yakışık almayacağı, ‘KADIN figürünün Müslüman Mısır halkı arasında rahatsızlık vereceği’ konusunda beyanda bulunması sonrası, Marsilya’da bekleyen heykelin bulunduğu 214 sandığın Süveyş Kanalı’na gönderilmesi durdurulmuş, sandıklar bir depoya gönderilmiş. 

Fransa’da bir depoya kaldırılan bu devasa heykel, kaderine terk edilmiş halde beklerken, Fransa ile Amerika Birleşik Devletleri arasında dostluk gurubu başkanı Eduard Rene Lefebvre de Labaulaye, iyi ilişkiler göstergesi olarak Amerika Birleşik Devletleri’nin kuruluşunun 100. yılı anısına bir heykel yapılması için yine Frederic Auguste Bartholdi‘den ricada bulunur. Bir elinde HUKUK kitabı diğer elinde bir meşale olan bir kadın heykeli isterler.  

Bartholdi, Fransa’da depolarda bekleyen ve Süveyş Kanalı için tasarlanan bu heykelde bazı değişiklikler yaparak, Eyfel Kulesi’nin mühendisi Gustave Eiffel ile birlikte çalışarak heykeli restore ederek tamamlarlar. Amerika’nın bağımsızlığının 110’uncu yılına yetiştirirler.  

Heykeldeki kadının bir elinde tuttuğu hukuk kitabının üzerinde JULY IV MDCCLXXVI yazılı olduğu görünür. Hatta Heykelin 28 Ekim 1886 tarihinde açılışında, Süveyş Kanalı’nı yapan ve heykele ilk sipariş veren Ferdinand de Lesseps de hazır bulunmuş olur. 

Amerika’da bu heykelin sembolik olarak elinde tuttuğu HUKUK düzeni, mümkün olduğu kadar ülkede düzgün işler. Gecenin bir yarısında ıssız bir yolda, boş yolların kesiştiği bir kavşakta trafikte ışığı kırmızı yanıyorsa ve de araçlar durup bekliyorsa, o ülkede hukuk düzeni olduğuna inanırım. Bu ‘LİBERTY’ Bağımsızlık heykeli içinde, kaideden tepeye kadar 168 basamaklı merdiven bulunmakta. 

Hani bizim Kayseri’deki okulumuzun merdivenleri de 147 basamaklı olduğundan, bu yüksekliğin ne demek olduğunu çok iyi anlarız. 

Hukuk ve yasalar bir ülkenin vazgeçilmez tek ögesidir. Bir ülkede yaşayan insanların, sade vatandaşından tutun da ülke Cumhuruna kadar herkesin uyması gereken tek bir kural vardır o da HUKUKUN önünde her birey eşittir ve kişiye veya kurumlara göre hukuk uygulanmaz.  

Dikkat ediyor musunuz ÖZGÜRLÜK bir kadın figürü ile temsil etmekte. Ancak biz kadınlarımızın ‘özgürlük’ anlamında ‘özgürce’ yaşamalarını temin etmekten aciz olduğumuzu üzülerek ifade etmek isterim. Sadece 2025 yılı 10 ay içinde ülkemizde cinayete kurban giden 390 kadınımız ve 286 da kayıp kadınımız bulunmakta. Bunun bir utanç tablosu olduğuna inanmaktayım. 

Kimse ekranlara çıkıp ‘Burası bir Yargı Ülkesidir’ diye abes bir cümle kurmasın. Uluslararası anlatımda Yargı Devleti diye bir tanım bulunmamakta, ne anlama geldiğini de merak etmekteyim. Yasaların uygulanması icraatla olur. ‘Keyfi İdareyi’ hangi kelime ile tarif edersiniz bilmiyorum. Hele ‘BURASI YARGI ÜLKESİDİR cümlesinin ne anlama geldiğini ben bile anlamadım. Hani bilen varsa anlatsın, diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.

Yargı Ülkesi
YORUMUNUZU YAZIN, TARTIŞMAYA KATILIN!
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *