Yüz binlerce aile geçimini bu ürünlerin üretim, işleme ve ticaretinden sağlıyor
Kuru meyve sektörü, Türkiye'nin geleneksel ihraç ürünleri çekirdeksiz kuru üzüm, kuru incir ve kuru kayısının kaderini belirlemek üzere "II. Kuru Meyve Çalıştayı"nda bir araya geldi. Çalıştay'da Ekonomi Bakanlığı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı yetkilileri de sektörün sorunlarının çözümü için mesai yaptı.
Dünya genelinde sağlıklı ürün tüketiminin yükselen trend olduğunu belirten Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Birol Celep, insan sağlığına uygun, doğala en yakın ürünü üretmek ve tüketiciye sunmak zorunda olduklarını, aksi takdirde sektörün zarar göreceğini kaydetti. Celep, "Kendimiz yemediğimiz ürünü üretmeyeceğiz, temel prensibimiz bu olacak" dedi.
Türk kuru meyve sektörünün ihracat rakamının son 4 yıldır 1.4 milyar dolarda kaldığını belirten Celep, şöyle devam etti:
"Kuru meyve sektörünün ihracat rakamının 4 yıldır aynı seviyede kalmasında yıldan yıla kuru meyve ürünlerinin üretim miktar ve kalitesindeki farklılıkların etkili olduğu kadar, yıllardır Bakanlıklarla birlikte bir türlü çözüm bulunamayan sorunlar da etkili oldu. 2023 yılında 3 milyar dolar ihracatı hedefleyen sektörümüzde, sektör mensupları olarak iş yapma şeklimizi ve aşırı rekabetçi ticaret şeklini gözden geçirmemiz gerektiğini düşünüyorum. Sektörümüzün her zaman iç içe çalıştığı Bakanlıklarımızın da ihracatımızdaki konu ve sorunları ele alış şeklini gözden geçirmeleri gerektiğini, uzmanından Müsteşarına ve hatta Bakanına kadar bizlere bir telefon mesafesinde olunması gerektiğini düşünüyoruz."
Türkiye'de üretilen yıllık ortalama 65 bin ton kuru incirin yüzde 90’ının, 140 bin ton kuru kayısının yüzde 90’ından fazlasının, 280 bin ton çekirdeksiz kuru üzümün yüzde 85’inin ihraç edildiğini ve ihraç edilmek zorunda olduğuna vurgu yapan Celep, "İç tüketimi bugünden yarına birkaç kat artıramayacağımıza göre bu durum önümüzdeki yıllarda da devam edecektir. Yüz binlerce aile geçimini bu ürünlerin üretim, işleme ve ticaretinden sağlıyor. Sektörümüz de ülkemiz ekonomisine katkı sağlıyor, vergi ödüyor. Hal böyle iken, maalesef bugün de konuşacağımız konuları çoğu, en azından beş yıldır gündemimizde olan ve bir türlü kalıcı çözüme kavuşturamadığımız konulardır. Maalesef, birbirimizin hayatını zorlaştırıyoruz, yok yere enerji ve zaman kayıpları yaşıyoruz" şeklinde konuştu.
Kuru meyve sektöründe ihracatçıların üreticilerden ürün alırken daha dikkatli olması gerektiğini belirten Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Gıda Kontrol Genel Müdür Vekili Muharrem Selçuk, ihracatçıların usulüne uygun üretilmeyen ürünleri çiftçiden ve tüccardan almaması halinde üreticilerin ürünlerinin ellinde kalacağını, bu sayede üreticilerin üretim aşamalarında daha titiz davranacaklarını, sorunların büyük kısmının çözüme kavuşacağını kaydetti. ANKA
Kuru meyve sektörü, Türkiye'nin geleneksel ihraç ürünleri çekirdeksiz kuru üzüm, kuru incir ve kuru kayısının kaderini belirlemek üzere "II. Kuru Meyve Çalıştayı"nda bir araya geldi. Çalıştay'da Ekonomi Bakanlığı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı yetkilileri de sektörün sorunlarının çözümü için mesai yaptı.
Dünya genelinde sağlıklı ürün tüketiminin yükselen trend olduğunu belirten Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Birol Celep, insan sağlığına uygun, doğala en yakın ürünü üretmek ve tüketiciye sunmak zorunda olduklarını, aksi takdirde sektörün zarar göreceğini kaydetti. Celep, "Kendimiz yemediğimiz ürünü üretmeyeceğiz, temel prensibimiz bu olacak" dedi.
Türk kuru meyve sektörünün ihracat rakamının son 4 yıldır 1.4 milyar dolarda kaldığını belirten Celep, şöyle devam etti:
"Kuru meyve sektörünün ihracat rakamının 4 yıldır aynı seviyede kalmasında yıldan yıla kuru meyve ürünlerinin üretim miktar ve kalitesindeki farklılıkların etkili olduğu kadar, yıllardır Bakanlıklarla birlikte bir türlü çözüm bulunamayan sorunlar da etkili oldu. 2023 yılında 3 milyar dolar ihracatı hedefleyen sektörümüzde, sektör mensupları olarak iş yapma şeklimizi ve aşırı rekabetçi ticaret şeklini gözden geçirmemiz gerektiğini düşünüyorum. Sektörümüzün her zaman iç içe çalıştığı Bakanlıklarımızın da ihracatımızdaki konu ve sorunları ele alış şeklini gözden geçirmeleri gerektiğini, uzmanından Müsteşarına ve hatta Bakanına kadar bizlere bir telefon mesafesinde olunması gerektiğini düşünüyoruz."
Türkiye'de üretilen yıllık ortalama 65 bin ton kuru incirin yüzde 90’ının, 140 bin ton kuru kayısının yüzde 90’ından fazlasının, 280 bin ton çekirdeksiz kuru üzümün yüzde 85’inin ihraç edildiğini ve ihraç edilmek zorunda olduğuna vurgu yapan Celep, "İç tüketimi bugünden yarına birkaç kat artıramayacağımıza göre bu durum önümüzdeki yıllarda da devam edecektir. Yüz binlerce aile geçimini bu ürünlerin üretim, işleme ve ticaretinden sağlıyor. Sektörümüz de ülkemiz ekonomisine katkı sağlıyor, vergi ödüyor. Hal böyle iken, maalesef bugün de konuşacağımız konuları çoğu, en azından beş yıldır gündemimizde olan ve bir türlü kalıcı çözüme kavuşturamadığımız konulardır. Maalesef, birbirimizin hayatını zorlaştırıyoruz, yok yere enerji ve zaman kayıpları yaşıyoruz" şeklinde konuştu.
Kuru meyve sektöründe ihracatçıların üreticilerden ürün alırken daha dikkatli olması gerektiğini belirten Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Gıda Kontrol Genel Müdür Vekili Muharrem Selçuk, ihracatçıların usulüne uygun üretilmeyen ürünleri çiftçiden ve tüccardan almaması halinde üreticilerin ürünlerinin ellinde kalacağını, bu sayede üreticilerin üretim aşamalarında daha titiz davranacaklarını, sorunların büyük kısmının çözüme kavuşacağını kaydetti. ANKA