Hem beslemek hem durdurmaya çalışmak nasıl olacaksa?
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, DEAŞ’la mücadelede kapsamlı bir stratejinin olmadığını belirterek, “Bugüne kadar ortaya konulan stratejiler, DEAŞ’ı durdurmaya bile yetmemiştir. DEAŞ’a sebep olan esas buradaki rejim dahil, diğer unsurları da gözardı etmemek gerekiyor” dedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı’nın ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu. Toplantılarda doğudan ve güneyden gelen tehditleri görüştüklerini söyleyen Çavuşoğlu, şöyle konuştu:
“Özellikle güneyden gelen tehditler bakımından ve DEAŞ’e yol açan Irak ve Suriye’deki durum, Yemen ve hepimizin ortak kaygısı Libya’yı da değerlendirme fırsatı bulduk. DEAŞ ile mücadelede daha etkili yöntemlerin kullanılması gerektiği ve DEAŞ’a sebep olan özellikle Suriye’deki rejim konusunda da adımların atılması gerektiğini vurguladık.NATO, genişleme konusunda her zirvede, her toplantıda bir oturum düzenliyor.Biz, NATO’nun genişlemesinden yanayız.Şu anda 4 aday ülke var; Bosna-Hersek, Karadağ, Makedonya ve Gürcistan.Biz, 2016’nın ‘genişleme zirvesi’ olmasını istiyoruz. Özellikle de bu konuda mesafe kat eden ülkelere olumlu yanıt verilmesi gerekiyor. Üyeliği hak eden ülkelere üyelik davetinin gönderilmesi gerekiyor. Bu konuda adımlar atan ülkelere de üyelik eylem planının mutlaka uygulanması gerekiyor.”
Kırım’a giden gayri resmi heyetin, çalışmalarını tamamlayarak Türkiye’ye döndüğünü bildiren Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
“Heyet, Kırım’da ikiye ayrılmış, hem resmi programları takip etmişler, diğer bir grup da halkın arasına karışarak Kırım’daki insan hakları şartlarını ve oradaki sorunları tespit etmişler. Birçok kişiyle görüşmüşler.Halkın temsilcileriyle sivil toplum örgütleriyle de görüşmüşler.Bize iki gün önce yaptığımız toplantıda, oradaki izlenimlerini kısaca aktardılar.Ama esas raporu detaylı bir şekilde yazdıktan sonra biz de bunları sizlerle ve ilgilenen uluslararası örgütlerle paylaşacağız.Edindiğimiz izlenim maalesef Kırım’da ihlallerin devam ettiği ve Kırım Tatar halkının da baskı altında olduğudur.
Bugün DEAŞ’la mücadelede kapsamlı bir stratejinin olmadığı aşikardır. Bugüne kadar ortaya konulan stratejiler, DEAŞ’ı durdurmaya bile yetmemiştir. Koalisyon kurarken, DEAŞ’la nasıl mücadele edilir, nasıl yok edilebilir bunu konuşmuştuk ve DEAŞ’a sebep olan esas buradaki rejim dahil, diğer unsurları da gözardı etmemek gerekiyor. Bu konuda DEAŞ’la mücadeledeki yetersizlik, Suriye’de siyasi bir dönüşüm ve Irak’ta şu andaki kapsayıcı hükümetin daha da güçlenmesi, askeri güçler ve savunma güçleri dahil, her türlü güçlendirilmesi konusunda bir konsensüs var. Oturumlarda söz alan arkadaşlar bu konuda hemfikir ama şu da bir gerçek ki, henüz hala DEAŞ’la mücadele konusunda sonuç alıcı bir stratejimiz olmadığını da üzülerek söylemek durumundayım.”ANKA
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, DEAŞ’la mücadelede kapsamlı bir stratejinin olmadığını belirterek, “Bugüne kadar ortaya konulan stratejiler, DEAŞ’ı durdurmaya bile yetmemiştir. DEAŞ’a sebep olan esas buradaki rejim dahil, diğer unsurları da gözardı etmemek gerekiyor” dedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı’nın ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu. Toplantılarda doğudan ve güneyden gelen tehditleri görüştüklerini söyleyen Çavuşoğlu, şöyle konuştu:
“Özellikle güneyden gelen tehditler bakımından ve DEAŞ’e yol açan Irak ve Suriye’deki durum, Yemen ve hepimizin ortak kaygısı Libya’yı da değerlendirme fırsatı bulduk. DEAŞ ile mücadelede daha etkili yöntemlerin kullanılması gerektiği ve DEAŞ’a sebep olan özellikle Suriye’deki rejim konusunda da adımların atılması gerektiğini vurguladık.NATO, genişleme konusunda her zirvede, her toplantıda bir oturum düzenliyor.Biz, NATO’nun genişlemesinden yanayız.Şu anda 4 aday ülke var; Bosna-Hersek, Karadağ, Makedonya ve Gürcistan.Biz, 2016’nın ‘genişleme zirvesi’ olmasını istiyoruz. Özellikle de bu konuda mesafe kat eden ülkelere olumlu yanıt verilmesi gerekiyor. Üyeliği hak eden ülkelere üyelik davetinin gönderilmesi gerekiyor. Bu konuda adımlar atan ülkelere de üyelik eylem planının mutlaka uygulanması gerekiyor.”
Kırım’a giden gayri resmi heyetin, çalışmalarını tamamlayarak Türkiye’ye döndüğünü bildiren Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
“Heyet, Kırım’da ikiye ayrılmış, hem resmi programları takip etmişler, diğer bir grup da halkın arasına karışarak Kırım’daki insan hakları şartlarını ve oradaki sorunları tespit etmişler. Birçok kişiyle görüşmüşler.Halkın temsilcileriyle sivil toplum örgütleriyle de görüşmüşler.Bize iki gün önce yaptığımız toplantıda, oradaki izlenimlerini kısaca aktardılar.Ama esas raporu detaylı bir şekilde yazdıktan sonra biz de bunları sizlerle ve ilgilenen uluslararası örgütlerle paylaşacağız.Edindiğimiz izlenim maalesef Kırım’da ihlallerin devam ettiği ve Kırım Tatar halkının da baskı altında olduğudur.
Bugün DEAŞ’la mücadelede kapsamlı bir stratejinin olmadığı aşikardır. Bugüne kadar ortaya konulan stratejiler, DEAŞ’ı durdurmaya bile yetmemiştir. Koalisyon kurarken, DEAŞ’la nasıl mücadele edilir, nasıl yok edilebilir bunu konuşmuştuk ve DEAŞ’a sebep olan esas buradaki rejim dahil, diğer unsurları da gözardı etmemek gerekiyor. Bu konuda DEAŞ’la mücadeledeki yetersizlik, Suriye’de siyasi bir dönüşüm ve Irak’ta şu andaki kapsayıcı hükümetin daha da güçlenmesi, askeri güçler ve savunma güçleri dahil, her türlü güçlendirilmesi konusunda bir konsensüs var. Oturumlarda söz alan arkadaşlar bu konuda hemfikir ama şu da bir gerçek ki, henüz hala DEAŞ’la mücadele konusunda sonuç alıcı bir stratejimiz olmadığını da üzülerek söylemek durumundayım.”ANKA
RSS