Marka Koruma Grubu (MKG), dünya genelinde yasadışı ürün ticaretindeki artışın tedirginlik verici düzeyde olduğunu açıkladı. MKG Sözcüsü Ali Ercan Özgür, sahteciliğin ve kaçakçılığın küresel ekonomiye her yıl yüz milyarlarca dolarlık zarar verdiğini belirterek, Dünya Gümrük Örgütü tarafından hazırlanan “Yasadışı Ürün Ticareti 2013” isimli raporun bu sorunu gözler önüne serdiğini söyledi. Özgür, sahtecilik ve korsan ürün ticaretinin Türkiye’de yıllık 10,8 milyar dolarlık bir hacme ulaşmış olduğuna ve kaçak ürün ticareti nedeniyle milyarlarca lira vergi kaybedildiğine dikkat çekti. Türkiye’de yasadışı ticaret ile mücadeleye ve ticari marka haklarının etkin bir biçimde korunmasına odaklanan ve bu konuda farkındalık yaratma misyonuyla faaliyet gösteren Marka Koruma Grubu’ndan (MKG) yapılan açıklamada, sahteciliğin ve kaçakçılığın global ölçekte hızla büyüyen bir sorun haline geldiği vurgulandı. Güncel verilerin 2012 verileriyle karşılaştırıldığı raporda yasadışı ürün ticaretindeki son eğilimler değerlendiriliyor. Rapora göre ele geçirilen yasadışı ürünlerin yarıdan fazlasını sahte ilaçlar oluşturuyor. Sahte ilaçları, elektronik ürünler ve gıda ürünleri takip ediyor. Yasadışı ürünleri farklı alanlarda giderek büyüyen ve karmaşıklaşan boyutlarıyla değerlendiren rapor, kaçak sigara ve diğer yasadışı tütün mamulleri yakalamalarının sayısında da ciddi bir yükseliş olduğuna işaret ediyor.
Sahteciliğin ve kaçakçılığın küresel ekonomiye her yıl yüz milyarlarca dolarlık zarar verdiğini belirten Özgür, bu konunun Türkiye için de son derece büyük bir problem olduğuna dikkat çekerek; BASCAP (Sahtecilik ve Korsanla Mücadele İçin İş Dünyası Hareketi) verilerine göre sahtecilik ve korsan ürün ticaretinin Türkiye’de yıllık 10,8 milyar dolarlık bir hacme ulaştığını hatırlattı. Özgür ayrıca; kaçak akaryakıtın 5 milyar TL ÖTV, kaçak sigaranın ise yıllık 5,5 milyar TL vergi kaybına neden olduğuna da dikkat çekti. Yasadışı ticaretin; tüketici sağlığı ile güvenliği açısından risk yaratan, yatırımları tehlikeye atan ve ekonomiye zarar veren bir problem olduğunu dile getiren MKG sözcüsü, şunları söyledi: “Yasadışı ticaret ile mücadelenin başarıya ulaşabilmesi ancak bütünsel bir yaklaşım ile mümkündür. Kolluk güçlerinin çalışmalarının yanı sıra yasadışı ticareti kolaylaştıran unsurların da dikkatle ele alınması gerekir. Cezaların caydırıcılığının arttırılması ve fikri mülkiyet haklarının gümrüklerde daha etkin korunması önemli faktörlerdir. Taklit, sahte ve kaçak gibi yasadışı ürünlerin üretim ve satışına yol açabilecek; AB müktesebatı ile uyumlu olmayan tescil/etiketlemenin uyumlu hale getirilmesi ile marka ve ürün paketlerinin standartlaştırılmasından kaçınılması önem taşıyor. Bununla birlikte fikri mülkiyet hakkı ihlallerine konu eşyaların imhasına yönelik faaliyetlerin ve dava süreçlerinin daha etkin hale getirilmesi konuları önemini korumaktadır.”ANKA
Sahteciliğin ve kaçakçılığın küresel ekonomiye her yıl yüz milyarlarca dolarlık zarar verdiğini belirten Özgür, bu konunun Türkiye için de son derece büyük bir problem olduğuna dikkat çekerek; BASCAP (Sahtecilik ve Korsanla Mücadele İçin İş Dünyası Hareketi) verilerine göre sahtecilik ve korsan ürün ticaretinin Türkiye’de yıllık 10,8 milyar dolarlık bir hacme ulaştığını hatırlattı. Özgür ayrıca; kaçak akaryakıtın 5 milyar TL ÖTV, kaçak sigaranın ise yıllık 5,5 milyar TL vergi kaybına neden olduğuna da dikkat çekti. Yasadışı ticaretin; tüketici sağlığı ile güvenliği açısından risk yaratan, yatırımları tehlikeye atan ve ekonomiye zarar veren bir problem olduğunu dile getiren MKG sözcüsü, şunları söyledi: “Yasadışı ticaret ile mücadelenin başarıya ulaşabilmesi ancak bütünsel bir yaklaşım ile mümkündür. Kolluk güçlerinin çalışmalarının yanı sıra yasadışı ticareti kolaylaştıran unsurların da dikkatle ele alınması gerekir. Cezaların caydırıcılığının arttırılması ve fikri mülkiyet haklarının gümrüklerde daha etkin korunması önemli faktörlerdir. Taklit, sahte ve kaçak gibi yasadışı ürünlerin üretim ve satışına yol açabilecek; AB müktesebatı ile uyumlu olmayan tescil/etiketlemenin uyumlu hale getirilmesi ile marka ve ürün paketlerinin standartlaştırılmasından kaçınılması önem taşıyor. Bununla birlikte fikri mülkiyet hakkı ihlallerine konu eşyaların imhasına yönelik faaliyetlerin ve dava süreçlerinin daha etkin hale getirilmesi konuları önemini korumaktadır.”ANKA