Birleşmiş Milletler Uluslararası Tarımsal Kalkınma Fonu (IFAD) Bağımsız Değerlendirme Ofisi tarafından açıklanan verilere göre Türkiye’de IFAD'ın desteklediği kalkınma projeleri kırsal kesimdeki yoksulların gelirlerinde artış ve yaşam kalitelerinde yükselme sağladı. Raporda, kırsal kesimde altyapı alanında kaydedilen önemli ilerlemeler sayesinde tarımsal verimliliğin artmasının sağlandığı ve ticari girişimlerin geliştirildiği ifade edildi. Türkiye’de kırsal kesimlerde tarım ikinci en büyük ve kadınların en fazla istihdam edildiği alan.
Raporda IFAD ile Türkiye arasındaki uzun süredir var olan işbirliğinin her iki taraf açısından da stratejik önemi bulunduğu belirtiliyor. Mali rolünün yanı sıra IFAD’dan 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündeminin uygulanmasında uzmanlığı ve bilgi birikimini daha etkin şekilde paylaşması bekleniyor.
IFAD Türkiye’de en fazla tarım altyapısı alanında yatırımda bulunuyor. Bu çalışmalar Ardahan, Artvin, Batman, Bingöl, Diyarbakır, Elazığ, Erzincan, Kars, Muş, Siirt ve Sivas illerinde köy yollarının, sulama sistemlerinin inşası, pazarların ve taşımacılığın geliştirilmesini kapsıyor.
Kurum İçi Hizmetler Dairesi Başkanı ve IFAD Başkan İkinci Yardımcısı Lakshmi Menon, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, "Kırsal kesimde yaşayan kadın ve erkeklere daha iyi bir yaşam kurmaları için verdiğimiz desteğin daha da iyi hale getirilmesinin tek yolunun programlarımızın ve projelerimizin bağımsız kişilerce ve hesap verebilir bir şekilde değerlendirilmesinden geçtiğini biliyoruz” dedi.
Menon, "Çalıştaylar altyapının geliştirilmesi, tarımsal verimlilik ve pazarlara erişim gibi alanlarda yaptığımız çalışmaların etkisini görme ve ilerisi için daha iyi bir yol belirleme imkanı tanıyor” dedi.
Değerlendirmesi yapılan dört projede kırsal kesimde istihdamın arttırılması ve kırsal kesim yoksullarının sürdürülebilir güçlü kurumlar oluşturması yönündeki hedefleri ile ilgili olarak ise daha mütevazı sonuçlar alındığı görülüyor. Devlet desteğinin devam etmesine rağmen, alt yapı ve kırsal kesim finans sektörü ile yetersiz kalan işbirliği nedeniyle projelerin sürdürülebilir olduğu alanlar kısıtlı kalıyor.
Hali hazırda uygulanmakta olan bölge temelli hedefleme doğru bir yaklaşım olarak değerlendiriliyor ve yoksul kırsal kesim bölgelerinde refah seviyesi yükseltilene kadar sürdürülmesi gerekiyor. Ancak, proje bölgeleri içinde dahi gelir dağılımında bozukluklar görülüyor ve “yoksul noktaları” hedefleyen projelerin maddi durumları daha iyi olan çiftçilerden ziyade en yoksul kesimin tam olarak yararlanacağı şekilde dikkatlice tasarlanması ve uygulanması gerekiyor.
Bağımsız Değerlendirme Ofisi Başkanı Oscar A. Garcia, “IFAD Türkiye ile ortaklığını, ortak finansman imkanlarını, Bölgesel Kalkınma Ajanslarını ve Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansının Güney Güney İşbirliği çalışmalarını da içerecek şekilde daha da güçlendirmeli ve çeşitlendirmeli” dedi. Garcia, köylerin bir konu üzerinde yoğunlaşması, kapsayıcı kalkınma, çevre ve pazarlar konularında bilgi ve becerilere sahip uygun özel sektör ve STK’lar ile birlikte çalışmanın IFAD için özellike yararlı olacağını belirtti.
IFAD, 30 yılı aşkın bir süredir Türkiye’de toplam maliyeti 661,1 milyon ABD Doları olan 10 projeye 189 milyon ABD Doları katkı sağladı. Söz konusu projeler kapsamında yapılan çalışmalar 1,3 milyon aileye ulaştı. Projelerle daha ziyade ekonomik olarak diğer bölgelerin gerisinde kalan yerler üzerinde yoğunlaşıldı.ANKA
Raporda IFAD ile Türkiye arasındaki uzun süredir var olan işbirliğinin her iki taraf açısından da stratejik önemi bulunduğu belirtiliyor. Mali rolünün yanı sıra IFAD’dan 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündeminin uygulanmasında uzmanlığı ve bilgi birikimini daha etkin şekilde paylaşması bekleniyor.
IFAD Türkiye’de en fazla tarım altyapısı alanında yatırımda bulunuyor. Bu çalışmalar Ardahan, Artvin, Batman, Bingöl, Diyarbakır, Elazığ, Erzincan, Kars, Muş, Siirt ve Sivas illerinde köy yollarının, sulama sistemlerinin inşası, pazarların ve taşımacılığın geliştirilmesini kapsıyor.
Kurum İçi Hizmetler Dairesi Başkanı ve IFAD Başkan İkinci Yardımcısı Lakshmi Menon, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, "Kırsal kesimde yaşayan kadın ve erkeklere daha iyi bir yaşam kurmaları için verdiğimiz desteğin daha da iyi hale getirilmesinin tek yolunun programlarımızın ve projelerimizin bağımsız kişilerce ve hesap verebilir bir şekilde değerlendirilmesinden geçtiğini biliyoruz” dedi.
Menon, "Çalıştaylar altyapının geliştirilmesi, tarımsal verimlilik ve pazarlara erişim gibi alanlarda yaptığımız çalışmaların etkisini görme ve ilerisi için daha iyi bir yol belirleme imkanı tanıyor” dedi.
Değerlendirmesi yapılan dört projede kırsal kesimde istihdamın arttırılması ve kırsal kesim yoksullarının sürdürülebilir güçlü kurumlar oluşturması yönündeki hedefleri ile ilgili olarak ise daha mütevazı sonuçlar alındığı görülüyor. Devlet desteğinin devam etmesine rağmen, alt yapı ve kırsal kesim finans sektörü ile yetersiz kalan işbirliği nedeniyle projelerin sürdürülebilir olduğu alanlar kısıtlı kalıyor.
Hali hazırda uygulanmakta olan bölge temelli hedefleme doğru bir yaklaşım olarak değerlendiriliyor ve yoksul kırsal kesim bölgelerinde refah seviyesi yükseltilene kadar sürdürülmesi gerekiyor. Ancak, proje bölgeleri içinde dahi gelir dağılımında bozukluklar görülüyor ve “yoksul noktaları” hedefleyen projelerin maddi durumları daha iyi olan çiftçilerden ziyade en yoksul kesimin tam olarak yararlanacağı şekilde dikkatlice tasarlanması ve uygulanması gerekiyor.
Bağımsız Değerlendirme Ofisi Başkanı Oscar A. Garcia, “IFAD Türkiye ile ortaklığını, ortak finansman imkanlarını, Bölgesel Kalkınma Ajanslarını ve Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansının Güney Güney İşbirliği çalışmalarını da içerecek şekilde daha da güçlendirmeli ve çeşitlendirmeli” dedi. Garcia, köylerin bir konu üzerinde yoğunlaşması, kapsayıcı kalkınma, çevre ve pazarlar konularında bilgi ve becerilere sahip uygun özel sektör ve STK’lar ile birlikte çalışmanın IFAD için özellike yararlı olacağını belirtti.
IFAD, 30 yılı aşkın bir süredir Türkiye’de toplam maliyeti 661,1 milyon ABD Doları olan 10 projeye 189 milyon ABD Doları katkı sağladı. Söz konusu projeler kapsamında yapılan çalışmalar 1,3 milyon aileye ulaştı. Projelerle daha ziyade ekonomik olarak diğer bölgelerin gerisinde kalan yerler üzerinde yoğunlaşıldı.ANKA